ويكيبيديا

    "ثيابه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Kıyafetleri
        
    • Kıyafetlerini
        
    • giysilerini
        
    • Giysilerinde
        
    • elbiselerini
        
    • giysileri
        
    • çamaşırlarını
        
    • altına
        
    • üniforması
        
    • giyinikti
        
    Oğlum meşhur cinayetlerinden sonra eve gelince... Kıyafetleri kir içindedir. Open Subtitles حينما وصل إبنى إلى المنزل بعد واحدة من جرائمه المشهورة كانت ثيابه ملوثة بالدماء
    Sokak Kıyafetleri dolabında duruyor ama üniforması kayıp. Open Subtitles ثيابه العادية موجودة بخزانته، ولكن زيّه الرسمي مفقود.
    Geceleyin ilk olarak Kıyafetlerini çıkarmaksızın bir kadını kaçıran herhangi bir adam tanımıyorum. Open Subtitles لا علم لي برجلٍ قد يضاجع امرأة فى الليل بدون أن يخلع ثيابه
    Vi Yenge'nin, Sebastian'ın giysilerini George'a vermesi ne incelik değil mi? Open Subtitles أليس لطيفاً من " فاى " أنت تعطى جورج " خزانة ثيابه ؟"
    Çocuğu taşımış olsa Giysilerinde ter izi olurdu. Open Subtitles ان حمل الجثة عندها سيحصل على آثار من العرق على ثيابه
    "Bu cebini boşaltır, elbiselerini kirletir, ve burnunu bacaya döndürür." Open Subtitles هذا يسلب جيبه , يوسخ ثيابه ويجعل من أنفه مدخنة
    giysileri kanla kaplıydı ama sadece arkası. Open Subtitles وكانت ثيابه مغطاة بالدماء ولكن فقط على ظهره.
    Ben iç çamaşırlarını ters yüz edip "Yeni gibi oldu yavrum!" demeyecek biri için yırtınıyorum misal. Open Subtitles سأكون ممتنّةً لإيجاد شابّ لا يقلب ''ثيابه الداخليّة و يقول ''كأنّها جديدة يا عزيزتي.
    Sokak Kıyafetleri dolabında duruyor ama üniforması kayıp. Open Subtitles ثيابه العادية موجودة بخزانته، ولكن زيّه الرسمي مفقود.
    Yatağı, hiç katlamadığı Kıyafetleri, suç tahtası. Open Subtitles فراشه، ثيابه التي لا يطويها أبدًا ولوح حلّ الجرائم خاصته.
    Annem de Kıyafetleri o kadar kötü oldu ki gitmeye utandı demiş. Open Subtitles قالت والدتي: " أصبحت ثيابه رثـه، و هو يخجل من القدوم"
    Patlamanın açığa çıkardığı ısı, asitle birleşince Kıyafetlerini yakarak geçip cildini haşlamış. Open Subtitles الحرارة الناجمة من الإنفجار مُجتمعة مع الحامض قد اخترقت ثيابه وحرقت جلده.
    Ve ertesi sabah yeni Kıyafetlerini giyerek ya da en azından yeni pantolonu üstündeyken eve gitti ve bir daha görülmedi. Open Subtitles مع التأكيد بالترحاب الشديد له. وهكذا ,فى صباح اليوم التالى, ارتدى ثيابه الجديدة,
    Araba kullanamıyor,içki içemiyor ve Kıyafetlerini annesi seçiyor. Open Subtitles لا يسمح له بالقيادة ولا بالشرب، وأمّه من تختار له ثيابه
    Carlos'un giysilerini bul ve bir an önce incele. Open Subtitles حسناً إبحث عن ثيابه وأفحصها فوراً
    John McEnroe'nun az önce kuru temizleyiciden giysilerini aldığını ve şu anda Lizzy's'de "bagel" yediğini söylüyor. Open Subtitles يقول هنا ان " جون ماكرون " أخذ ثيابه الغسولة " ويأكل البيغل في " ليفي إذاً ؟
    Adam güvenlik görevlisini gördükten sonra giysilerini buraya atmış. Open Subtitles هجر ثيابه هنا بعد رؤيته الحارس الأمني
    Çocuğu taşımış olsa Giysilerinde ter izi olurdu. Open Subtitles ان حمل الجثة عندها سيحصل على آثار من العرق على ثيابه
    Şahitler, genç beyaz bir adamı Giysilerinde kanla görmüşler. Open Subtitles وصف الشهود ذكر شاب أبيض والدماء على ثيابه
    Merak ettik çünkü eşyaları ve elbiselerini ne yapacağımızı öğrenmek istedik. Open Subtitles أطرح عليك السؤال لأننا أردنا أن نعرف ماذا نفعل بأغراضه، ثيابه وباقي أشياءه
    Zeminde de yok. Ya giysileri? Open Subtitles ولا تحول على طبقة الأرضية أيضاً ماذا عن ثيابه ؟
    Eğer silahı kullandıysa, sabah, çamaşırlarını neden yıkadığını bu açıklayabilir. Open Subtitles حسنا,ان استخدمه فذلك قد يفسر لم وضع ثيابه بالغسالة هذا الصباح
    altına ediyor, yüzü kıpkırmızı oluyor gözleri çığlık atmak istiyormuş gibi dışarı fırlıyor. Open Subtitles الرجل بال في ثيابه وحهه تحول الى اللون الارجواني عيناه خرجو من رأسه كانه يصرخ
    O sırada, o tamamen giyinikti, bense çırılçıplaktım. Open Subtitles في تلك المرحلة كان مرتدياً ثيابه أنا كنت عارية تماما

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد