"جرح" - ترجمة من عربي إلى تركي

• yara
• yarası
• kesik
• yaralandı
• yaralanmış
• incitmek
• yaralı
• kesti
• yarasını
• çizik
• zarar
• yarayı
• kesmiş
• yaradan
• yarasına

Yeni Zellanda pervane-kurt sineği genelde kurbanlarını açık yara veya kesiklerinden içeri tünel kazarak sadece bir kaç saniyede öldürürler.
مع ذلك نيوزيلندا ذبابة دودة برغي يقتل ضحاياه في أغلب الأحيان في لحظات مجرّد بالإختباء إلى جرح أو قطع مفتوح.

Otopsi uzmanı bıçak yara açılarına bakıp katilin daha uzun boylu olduğunu söyledi.
المشرحة توصلت من زاوية جرح السكين إلى أن القاتل كان أطول من الضحيّة

Barbarın ölümcül bir yarası var ama oldukça güçlü görünüyor.
يعاني الهمجي من جرح قاتل لكن يبدو قوياً جداً ليموت

Belki o giriş yarası değildi. Belki de o çıkış yarasıydı.
من الممكن ألا يكون جرح داخلي لربما كان ذلك جرح خارجي

Acil durum raporlarına göre, hastaneye geldiğinde kafasının arkasında bir kesik olduğu gözüküyor.
سِجّل قسم الطوارئ يبين بأنه أحضر للمستشفى بأنه جرح نفسه .عند مؤخرةِ رأسه

Vücudunda bir yara bulunduğunu söylüyorlardı tıpkı kulağındaki küpesi koparılmış gibi bir yara.
قالت بوجود جرح في جسدها كما لو كان قرطا تم انتزاعه من اذنيها

Kayıtlara göre, Andrew Jimenez'deki yara da yaklaşık 5 cm derinlikteymiş.
طبقاً للملف , أندرو كان لده جرح ضحل حوالى 2 بوصة.

Zanlı, Smith'de aynısı var diye son zamanlarda çenesinde yara izi yapmış.
الجاني جرح نفسه حديثا في فكه ليقلد ندبة مماثلة في وجه سميث

Fakat o adam savaşın ardından yara almaksızın geri dönmek istiyordu.
لكن ذلك الرجل كان دائماً يعود من دون جرح بعد القتال

Güzel bir uçak yolculuğu. Traş yarası. Çenenin sağında mı demiştin?
جرح الحلاقة، أقلتَ أنّه كان في جانب الفكّ الأيمن أو الأيسر؟

Bıçak yarası varsa bazen yarayı iyice açıp, kontrol etmek gerekir.
مع جرح السكين، أحياناً يجب أن نفتح الجروح لنرى مدى الضرر

Şey giriş yarası ilk kurbandaki giriş yarasından daha küçük.
جرح الرصاصـــــــة للضحيـــة الثانيـــة أصغر من جرح القناص للضحية الأولى

Kılıç yarasına göre gayet iyi durumda ama ok yarası asla iyileşmez.
ذلك لا بأس به لجرح سيّف، لكنّ جرح السهم لا يشفى أبداً

Sağ elinin ikinci ve beşinci parmağı arasında iyileşmiş bir kesik buldum.
وجدتُ جرح شق ملتئم على السلامي الداني الثاني وحتى الخامس لليد اليمنى.

Ve o komunist yüzünden adamlarımızdan biri omurgasından ciddi şekilde yaralandı.
وبسبب ذلك االشيوعي أحد رجالنا تحمّل جرح حادّ إلى العمود الفقري.

Sadece derisi biraz yaralanmış. Ufak bir operasyonla düzelir. Bir şeyi yok.
انه جرح سطحي صغير بحتاج لعملية صغيرة , و هذا كل شيء

Seni incitmek istemiyorum, fakat burada çok mutlu olmuyorum.
لا أريد جرح مشاعرك، لكن لم أكن سعيدة للغاية هنا.

Park Acil Servisi. Bacağından bıçakla yaralı bir genci tedavi etmişler.
غرفة الطوارئ، إنهم يعالجون الفتى الذي جرح بالسكين في ساقه

Adam gırtlağını kesti, sen yardımımı istemiyorsun.
انظر الى نفسك الرجل جرح رقبتك اللعينة وتخبرني بأنك لست بحاجة الى مساعدتي

Bana bıçak yarasını gösterdi ama en ufak bir çizik bile kalmamıştı.
لقد أرتني جرح الطعنة، ذلك الذي لم يترك خدشاً ؟

Her sabah, bir çizik olmaksızın, sapasağlam gibi uyanıyorum.
أستيقظ كل صباح بدون أي خدش، بدون أي جرح.

Zımparaya dikkat et tatlım, tuvalet fırçalayan ellerin zarar görmesin.
حاذري ورقة الصقل ياعزيزتي لاتريدين جرح يدك اللتي تنظف المرحاض

Bi tane ustura almış küçük traş kutusundan parmağını kesmiş, elimi tuttu, aynısını banada yaptı.
أخذ شفرة من علبة الحلاقة ثم جرح إصبعة وبعد ذلك جرح إصبعي

Buradaki kan alnındaki küçük yaradan akmış. Çok derin değil.
هذا الدم من جرح صغير على جبينها بالطبع ليس قاتلاً