Yaraları küçük, ama kalp hızı ve kan basıncı yüksek. | Open Subtitles | جروحه طفيفه لكن ضغط دمه و معدل دقات قلبه مرتفعين |
Doğal olarak, vahşi bir hayvan, ...Yaraları kapanıp, iyileştikten sonra, ...saklandığı delikten çıkıp, şiddete geri döner. | Open Subtitles | يزحف للخروج من الحفرة التي هو بها؟ ويعالج جروحه ويضم المجموعة مرة اخرى |
Yaraları, her iki kurbanımızın Yaralarına benziyor. | Open Subtitles | جروحه تبدو مشابهه للجروح التى على جثث ضحايانا |
Bugün bu civardan geçeceklerini sanmıyorum ...ve ne olursa olsun yaralarını iyileştirmemizi beklemeleri gerekiyor. | Open Subtitles | هم من غير المحتمل ان .. يمروا اليوم مره اخرى وعلى كل حال , ربما انتظروا حتى نضمد جروحه |
yaralarını temizlemiş, sarmış ve karnını doyuracak para bırakmış. | Open Subtitles | عالجـه من جروحه ثم ترك له النقود لكي يأكل |
...kendi yarasını kapatmak için Japon yapıştırıcısı kullanmış. | Open Subtitles | أفكر في أن مَن قتل تاجر السجلات استخدم الصمغ لكي يقوم بعلاج جروحه |
Yaralarının iyileşmesi için dinlenmek zorunda. Bitki vererek dinlenmesini sağlıyorum. | Open Subtitles | الهدوء مطلوب لشفاء جروحه أنا أبقيه مرتاحاً بالأعشاب |
Arama ve yaraların ciddiyeti yüzünden şüpheli olabileceğini düşünmedik. | Open Subtitles | بين المكالمة الهاتفية و شدة جروحه لم نظن انه متهم ابدا |
Evet, ama Yaraları hafif sayılırdı. | Open Subtitles | نعم؟ ولكن كانت جروحه طفيفة نسبياً |
Şu Pederin, Yaraları benimkiler kadar kötümüydü? | Open Subtitles | هذا القسّيس, هل جروحه بمثل سوء منجم ؟ |
Çünkü Yaraları yüzeysel. Ağzından ve burnundan kan gelmiş. | Open Subtitles | لإنه جروحه كلها سطحيه فقد كان ينزف من أنفه وفمه . |
Bütün Yaraları taze çiçek gibi açılmış. | Open Subtitles | كل جروحه انفتحت ثانيةً طازجة كالزهور |
Ona acı için bir şey verdim, ama Yaraları çok kötü. | Open Subtitles | حقنته بمسكن للآلام لكن جروحه بالغة. |
...Yaraları iyileşsin diye ama bir daha buraya dönemedi. | Open Subtitles | ليتعافى من جروحه ولا يعود هنا ابدا |
yaralarını hem temizliyor hem de açık tutuyor. | Open Subtitles | ،يحافظون على نظافة جروحه لكنهم يبقونها أيضاً مفتوحة |
yaralarını iyileştirmek için yakındaki kaplıca iyi gelebilir. | Open Subtitles | .. جروحه .. كما تعلمون يمكنها أن تُشفى بسرعة شديدة لو كان بالقرب من الينابيع المعدنية الساخنة |
Gücünü aldığı kaynak sayesinde yaralarını inkar ediyordu. | Open Subtitles | حرمان كانت جروحه من من المصدر نفسه قوتها |
Onun yarasını iyileştirmek benim işim değil. | Open Subtitles | انها ليست مهمتي أن يشفي جروحه. |
Bunun için Yaralarının iyileşmesini bekliyordur herhalde, değil mi? | Open Subtitles | لكنه قد ينتظر جروحه لتلتئم أولاً. |
Çok fazla miktarda kan kaybetmiş, ...fakat aldığı yaraların hayati tehlikesi yoktu. | Open Subtitles | خسر الكثير من الدم لكن جروحه لم تهدد حياته |
Wei Jin Yaralarına bakmaya çalıştı ama Jin Wei, kürenin daha önemli olduğunda ısrar etti. | Open Subtitles | ...حاول (واي جين) معالجة جروحه لكن (جين واي) كان مصراً على إكمال المهمة... |
Çavuş, arabada ağır şekilde yaralanmış biri var tabii, çoktan ölmediyse. | Open Subtitles | سيرجنت, لدي رجل جروحه مميتة هنا إلم يكن قد مات بالفعل |
Bağırsakları dışarı çıksa da bir şövalye yaralarından yakınmaz. | Open Subtitles | ...لا يجب أن يشكو الفارس جروحه حتى وإن كانت أحشاؤه مشقوقة |