Burada bir tıbbi teknisyen sahadaki hastaneye giden helikopterde yaralı bir askerle ilgileniyor. | TED | هنا، يميل مختص طبي تجاه جندي جريح في هلوكوبتر راجعين الى مستشفى الميدان. |
İki gün içinde 28 ölü ve 200'den fazla yaralı vardı. | Open Subtitles | في غضون يومين كان هناك 28 قتيلاً وأكثر من 200 جريح |
Doğrudan ve doğrudan olmayan sorumluluk 1969'dan 1984'e kadar İtalya'da olan tüm katliamlar için ...belirlenen net rakam 236 ölü, 817 yaralı. | Open Subtitles | المسؤولية المباشرة وغير المباشرة عن كل المجاز في إيطاليا من سنة 1969 الي 1984 والتي خلفت بالتحديد 236 قتيل و 817 جريح |
Bir adam orada yaralı bir şekilde yatıyor, belki de ölmek üzere. Bir Amerikalı. | Open Subtitles | هناك رجل جريح يرقد هناك وربما يلقى حتفه ، إنه أمريكى |
Amerikalılar, 1.000'den fazla ölü, 2.000'den fazla yaralı verdi. | Open Subtitles | فقد الأمريكان أكثر من ألف قتيل وألفى جريح |
Sağlık Birliği. Bir gece bir saldırıda ağır yaralı bir pilot getirdiler. | Open Subtitles | ذات ليلة، جَلبوا طيار جريح بشكل سيئ في غارة. |
Ölü sayısı 11'e yükseldi. Altı yüz yaralı var. | Open Subtitles | الحركة وصلت الآن إلى 11 متوفي و 600 جريح |
Yanınızda, tıbbi yardıma ihtiyacı olan yaralı bir adam ve hamile bir kadın olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا أدرك أن هناك شاب جريح وإمرأة حامل بالتأكيد يحتاجون إلى عناية طبية |
Bu olay bence sırf Florence Nightingale gibi yaralı bir askere hemşirelik etmekle alakalı değil. | Open Subtitles | لا أعرف أشعر أنك لستي الملاك فلورنس التي ترعى جندي جريح |
yaralı ve kaçamıyor. Adamlar ayrılıp etrafını çeviriyorlar. | Open Subtitles | انه جريح ولا يتمكن من الهرب وينقسم الأخوة لتطويقه |
Gibbs'e baksana, o geceden beri yaralı ayı gibi homurdanıyor. | Open Subtitles | انظر إلى غيبز، إنه متذمر مثل دب جريح منذ تلك الليلة |
yaralı biri var. Yolu açın, lütfen. Teşekkürler. | Open Subtitles | لدينا رجل جريح أخلوا الطريق ,رجاءً ,شكراً |
yaralı bir asker caddenin ortasında yatıyor ama yanına gidemiyoruz. | Open Subtitles | جندي جريح كان ممدّا عند التقاطع لكن لم نتمكّن من الوصول إليه |
yaralı küçük bir çocuğun muhafızları atlatarak kaçtığını mı söylüyorsun? | Open Subtitles | هل تخبرني بأنه يمكن لصبي جريح أن يغادر المدينة? هذا غير منطقي, لابد من أن أحدا ما يخفيه. |
yaralı bir geyiği takip eder gibi kan damlalarını takip ederek onu bulacağız. | Open Subtitles | مثل كلب صيد يقتفي أثر غزال جريح سنتتبع آثار دماءه |
yaralı birini güvenli bir yere taşıdığını da varsayarsak. | Open Subtitles | بما بينهم رجلٌ جريح و الّذي حمله إلى السلامة. |
..biri yaralı gelin alın dedim.Artık onlar ilgilenir heralde | Open Subtitles | اخبرهم ان ليدنا جريح سيخرجوا فى الحال نغلفة بعلم امريكا او شىء جميل نغلفة بعلم امريكا او شىء جميل |
Böylece trajik tek bir öğlen sonrasında ölü sayısı 16, yaralı sayısı 33'e yükseldi. | Open Subtitles | حتى اصبح العدد 16 قتيل و33 جريح في يوم مأسـاوي |
Çok zaman harcadınız. Arkadaşım yaralandı. Bunun durumu daha kötü. | Open Subtitles | تأخرت كثيرا ، صديقي جريح - حال هذا أسوأ - |
Sen de onlardan birisin. Yaralısın, yalnızsın ve bu yüzden her şeyi diyebilirsin. | Open Subtitles | أنت أحدهم، جريح ووحيد وعلى استعداد لقول أيّ شيء ينجيك. |
Efendim, tüm saygımla, kötü Yaralanmış. Şu an onu revire götürmeliyiz. | Open Subtitles | سيدي، مع إحترامي، انه جريح بشكل سيئ نحتاج لادخاله المستشفى الآن |
Ağır yaralıyım. Seçim işlemi için içinde yaşam olan en yakındaki gezegene gidiyorum. | Open Subtitles | أنا جريح على نحو سيىء، توجه إلى أقرب كوكب مسكون لتبدأ عملية الإختيار. |
- Kapıyı açın. Yaralımız var. | Open Subtitles | افتحه الأن,لدينا جريح هنا |