Barosky de diğer bütün kirli polisler gibi dikkatsiz ve açgözlü. | Open Subtitles | لكن بوراسكي , كجميع رجال الشرطة القذرين , مهمل و جشع |
En açgözlü insanların bile hayal edemeyeceği kadar zengin olacaksınız. | Open Subtitles | أجل، لكنك ستصبح ثريًّا فيما وراء أحلام جشع الثروة. |
açgözlü görünmek istemem ama şunu bilmek istiyorum: | Open Subtitles | لا أريد أن تكون لهجتى كمرتزق جشع إهتمامى الوحيد ب جونى هو أن أكتشف ما إذا كان حيا أو ميتا |
Dur bakalım, bekle biraz. Ortada fazla açgözlülük diye bir şey var. | Open Subtitles | تمالك نفسك هناك , تمهل شيء من هذا القبيل سيكون جشع كبير |
Diğeri ise insanoğlunun istikrarsızlığı ile ilgili, ya da açgözlülüğü de diyebilirsiniz. | TED | والآخر لديه علاقة مع جشع البشر، أو الطمع، إذا أردتم قول ذلك. |
hırs olmadan kim sıkı çalışır ki? | Open Subtitles | إذا لم يكن هناك جشع لماذا الشخص يبذل قصارى جهده في العمل؟ |
Şirketlerinin aç gözlülüklerinin, insan hayatına karşı galip gelmesine göz yummazlar. | Open Subtitles | لن يسمحوا جشع الشركات الانتصار على قيمة الحياة البشرية. |
Ama şimdi paraya ihtiyacı olan ya da açgözlü olan herkes onlar için çalışıyor olabilir. | Open Subtitles | أيّ شخص محتاج أو جشع قد يكون في جانبهم، من يعلم. |
Saldırgan, açgözlü ve Rusya'daki en iyi Rönesans tablolarının sahibi. | Open Subtitles | متوحش , جشع و مالك أفضل مجموعة من لوحات عصر النهضة الروسية |
açgözlü, bencil birine kıymetini bile bilmediği harika şeyler edinmesine yardım etmek. | Open Subtitles | مساعدة شخص جشع , مغرور , متلهف لحياز أشياء جميلة لا يقدّرها حقها |
Hayatlarının her gününde emlak vergileri ve ev sahipleri dernekleriyle açgözlü bir güzellik kraliçesi olan eski karıları tarafından canlarına okunmuyordu. | Open Subtitles | لم يكونا يتلقون المصاعب كل يوم من الحياة من قبل الضرائب و مالكي المنازل والجمعيات و جشع وجمال زوجاتهم السابقات |
Gerçekte ise açgözlü, çarpık bir sadistin tekisin. | Open Subtitles | و أنتَ كذلك , لكنكَ تعيش على أساس الطغيان أمّا في الواقع , أنتَ مجرّد سادي جشع و مجنون |
açgözlü bir hapçının yanında çalışıp çenemi kapalı tutacağım ve düzenli bir maaş için dua edeceğim. | Open Subtitles | سأسلمُ نفسي إلى مُستغلٍ جشع وأغلق فمي، وأصلي أن يوفرَ لي ذلك دخلاً مستمراً |
Kocam açgözlü, işbirlikçi zampara ve saygısızdır, ayrıca tanıdığım en büyüleyici adamdır. | Open Subtitles | زوجي انسان جشع و واطيء وفاسق ونجس وهو ايضا أروع انسان قابلته بحياتي |
açgözlü bir zengin mallarını korumak için hayalet kılığına giriyor. | Open Subtitles | مليون جشع يلبس كالشبح لحماية أملاكه من مستحوذ أراضي |
Bak, biliyorum Susan senin için piyangoydu ve onun gibisini bir kez daha bulmaya çalışmak açgözlülük anlamına gelecek ama dört yıl oldu. | Open Subtitles | بأنك عشت مع سوزان كأنك رابح اليانصيب وستشعرك محاوله أخرى بأنك جشع لكن مضت أربع سنوات |
Beceriksizlik, açgözlülük ve hatta küstahlığın daniskasını yapıyorlar. | Open Subtitles | غير مؤهل , جشع وأخيراً صاحب مرارة غير ملطفة للمسير بأعلى محامي من حيث الدخل إلى قاعدة محكمة |
açgözlülük ve hile dolu bir dünyadayız. | Open Subtitles | نعم، نحن نعيش في عالم جشع وخداع |
Ama görünüşe göre, insanoğlunun açgözlülüğü, Tao Tei'den farklı değil. | Open Subtitles | لكنني أستشفّ أن جشع البشر لا يختلف عن الوحوش الضارية |
Eşit miktarda kokain, testosteron ve vücut sıvısıyla hırs dolu tımarhane gibiydi. | Open Subtitles | لقد مكان مليء بالمجانين. و يحتفلون بشكل جشع و هم يتعاطون الكوكائين، يمارسون الجنس. |
Hükümetin, vergi mükelleflerinin meme uçlarını kızarıp yara olana kadar emen aç gözlü domuz yavrusu olduğunu öğrenmek için hiçbir zaman geç değildir. | Open Subtitles | الوقت غير مهم للتعلم أن الحكومة هي خنزير صغير جشع التي تتغذى على دافعي الضرائب |
Sen aptal değilsin, sadece açgözlüsün | Open Subtitles | أنت لست غبيا، مجرد جشع |
Tek temizleyebildikleri, açgözlülüğün ve korkunun ilkel gücüydü. | Open Subtitles | كل ما بوسعهم هو الإكتساح من أجل قوات جشع والخوف القديمة |
Demişti ki "Dünya herkesin ihtiyacını karşılayacak kadar şeye sahip, ama herkesin açgözlülüğünü karşılayacak kadar değil." | TED | قد قال : "توفر الأرض ما يكفي لإشباع حاجة كل إنسان ، ولكن ليس جشع كل إنسان" |
Bu adamın hayatta gözü doymaz. Hep daha fazla ister. | Open Subtitles | هذا الرجل جشع كالجحيم لا يكتفى أبداُ |
Sadece açgözlülükten. Kampta bir otel eksilse oda sayısı azalırdı. | Open Subtitles | جشع بسيط ينقص فندق في المخيم يحدث نقص في الغرف |