ويكيبيديا

    "جعلته" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • onu
        
    • ona
        
    • izin
        
    • sağladım
        
    • yaptım
        
    • sebep
        
    • sağladın
        
    • yaptı
        
    • yaptın
        
    • ettim
        
    • sağladı
        
    Malesef, yine de, onu daha az iblis yaptığında, daha da güçsüzleştirdin. Open Subtitles للأسف، على الرغم من عند جعلته أقل شرا، جعلك له أقل قوة.
    onu dolandırdığımı zannetmesini sağladım... hemen o da beni dolandırmaya başladı. Open Subtitles جعلته يظن أنني كنت أحاول أن أخدعه وأنه قلب الطاولة علي
    Tabii, tabii. Çok ciddi bir şey olsaydı, onu muhbir yapamazdın sonuçta. Open Subtitles ما كان يمكن أن يكون شيئاً خطيراً، وإلاّ لما جعلته مخبراً سرّياً
    Ne yapacaksin, ona bir deste kart ile bilardo topu mu alacaksin? Open Subtitles و ما الذي فعلته ؟ جعلته يمارس الجنس و يلعب البلياردو ؟
    Ayağıma masaj yapmasına ve sinemaya gidince elimi tutmasına izin verdim. Open Subtitles جعلته يعطيني مساج للقدم و عندما ذهبنا للسينما، جعلته يمسك يدي
    Ben genel kullanıma açık yaptım ve o aşamada açık kaynak bile değildi. TED و جعلته متاح للجميع ، , ولكن لم يكن نظام مفتوح في وقتها،
    Ama dediğin gibi o ilaçları çalmadı onu bir canavara sen çevirdin. Open Subtitles فقط لو لم يسرق تلك العقاقير كما قلت أنت جعلته هذا الوحش.
    Artık keskin seslere karşı direnci yok. Silah, patlama sesleri onu panikletiyor. Open Subtitles لا يمكنه التعامل مع الضوضاء بعد الآن، الأسلحة، المتفجرات جعلته يشعر بالرعب.
    Görünüşe göre, Sanctum onu ​​indirimli erkek kıyafeti satmak için ayarlamış. Open Subtitles من الواضح أن الشركة جعلته يظهر وكأنه يبيع سُترات رجالية بخصومات
    Ve sol tarafta ise, onu görünmez yapan kameranın olduğu işlenmiş videoyu göreceksiniz. TED وفي الجهة اليسرى، سترون الفيديو المعالج حيث جعلته الكاميرا غير مرئي.
    bu şeyler onu çok heyecanlandırdı. Biz tüm bu tasarımlara bakarken, bu adam başarılı dedik, TED هذه الأشياء جعلته بالفعل متحمسا. وهكذا كنا ننظر إلى تلك الأفكار، وكنا نفكر، واو، هذا الشخص جيد.
    "Onun her sadakasını, her öğüdünü kişileştirdin ve öfke içinde onu vurdun." Open Subtitles انت جعلته منه تجسيدا لكل كتيب وكل كلمة بموعظة وفي فورة غضب أرديته
    Sizse yalnızlığının onu anormal yaptığını söylüyorsunuz. Open Subtitles ومن المحتمل أنه طعن من طرف والديه لأنه لم يكن طبيعيا بالنسبة لك عزلته جعلته غير طبيعي
    Babasını geçimsiz yapıp onu terketmesini sağlayan da, acaba Mars ve Venüs'ün etkisi miydi? Open Subtitles هل حركة المريخ والزهرة كان لها تأثير على والده حتى جعلته رجل وحشىّ
    ona da bir teğmen için beklettiğimi söylerim Open Subtitles ساقول له انى جعلته ينتظر من اجل ليفتنانت
    Ve eninde sonunda ona ulaşacak... tabii fikrini değiştirmezsem. Open Subtitles وسيصل إليها آجلاً أم عاجلاً إلا إذا جعلته يغير رأيه
    Sıhhi tesisatıma sızmasına izin verdim, ne demek istediğimi anlarsın. Open Subtitles جعلته يدحرج في مصرفي ، إن كنتي تفهمين ما أقصد
    Onun güçlerini almasını, seni zayıflatmasını sağladım. Open Subtitles لقد جعلته يسلب قدراتكُنَّ، ليجعلكُنَّ ضعيفات
    Biliyor musun, düşünüyorum da Ben bunu kamusal olarak yaptım ve tüm bilgiye sahibim. TED لكن أعتقد، أتعلم أمرا، أنظر إلى هذا، جعلته متاحا للعموم، فحصلت على كل هذه المعلومات.
    Gitmesine sebep olan şeyi yaptırdın! Open Subtitles أنظر ، أنت جعلته يفعل هذا الشيء بينما هو ذاهب
    Çünkü eyaletten ayrılmasını sağladın. Open Subtitles يخالف شروط إطلاق سراحه لأنك جعلته يغادر الولاية
    Yeni kanunlar ve artan takipler posta yoluyla takasını fazlasıyla tehlikeli yaptı. TED قوانين جديدة وزيادة في الملاحقات القضائية جعلته ببساطة خطير للغاية للمتاجرة به عبر البريد.
    Bu çocuğun Ulu-Kişi olması yazılmıştı,... sen onu Karanlık Ulu-Kişi yaptın. Open Subtitles هذا الولد ولد لكي يكون عظيم، رغم ذلك جعلته الشخص المظلم العظيم
    Kendi aksanımı oturtana kadar onun Brahman diksiyonunu taklit ettim. Open Subtitles أنا أعترف أنني قلدت خطابه البراهمي حتى جعلته خاص بي.
    Kendisini o denli sevmesini sağladı ki, asla ölemez. Open Subtitles لقد جعلته يحبها كثيراً لدرجة لا يُمكن أن يموت.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد