ويكيبيديا

    "جلوس" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • oturma
        
    • Oturun
        
    • oturup
        
    • Otur
        
    • oturmak
        
    • oturmuş
        
    • oturan
        
    • oturduğu
        
    • oturuyor
        
    • oturması
        
    • salon
        
    • Lounge
        
    • oturduktan
        
    Burası da ana salon. Burayı büyük bir oturma odası yaptırıyoruz. Open Subtitles هذه هى القاعة الرئيسية نحن عندنا غرفة جلوس واحدة و كبيرة
    Güney Kaliforniya'daki bir sosyal medya propagandacısının oturma odasına böyle girdim. TED وهكذا انتهى بي الأمر في غرفة جلوس مروّج دعايات على وسائل التواصل الاجتماعي في جنوب ولاية كاليفورنيا.
    Koltuklarınıza Oturun lütfen. Tüm saygıdeyer yarışmacılarımız. Open Subtitles الرجاء جلوس جميع متسابقينا الرائعيين.
    Hatta bir keresinde siz burada oturup bedava yulaf ezmelerinizi yerken soyulmuştuk sanıyorum. Open Subtitles أصدق , مرة تعرضنا الي السرقه أثناء جلوس هنا لـ تناول الشوفان المجانية
    Şimdi düzgün Otur ve meyve salatanı ye. Open Subtitles والأن جلوس بأستقام وكمل فاكهتك
    İkinci kişi oturduktan sonra ise, geriye, üçüncü sandalyeye oturmak üzere 2 kişi kalıyor. TED بعد جلوس الشخص الثاني، يتبقى شخصين فقط كمرشحين للمقعد الثالث.
    Gerçekten boş bir dairede, yere oturmuş peynir yiyip su içen bir Amerikalının ilginç olduğunu mu düşünüyorsun? Open Subtitles تعتقد حقاً إن جلوس أمريكى على أرضية شقة فارغة يأكلالجبنويشربماء , شئ مثير ؟
    oturma odası yapmak istiyor. Open Subtitles إنها تريد أن تجعلها غرفة جلوس رسمية واحدة وكبيرة
    Burayı da oturma odası yapalım, oturup sohbet ederiz. Open Subtitles سنجعلهـا غرفة جلوس حيث يُمكننا أن نجلـس ونتكلّـم
    Onun ve senin odanı bir oturma odası ayırıyor. Open Subtitles غرفتك وغرفته مفصولتان عن بعضهما بغرفة جلوس
    Bir oturma odası ve oyun odası yapacağım. Open Subtitles في الجانب الأخر سأعمل صالة جلوس وغرفة للألعاب
    Bir yabancının oturma odasında, çıplak bir resmimin asıIı olması garip bir duygu. Open Subtitles شعور مضحك لمعرفتك معلق عارياً في غرفة جلوس غرباء
    Sabah en geç 07.00'da, bu oda tekrar oturma odası haline dönüştürülecek. Open Subtitles في الصباح , ستعود الغرفة إلى ما كانت عليه غرفة جلوس في تمام السابعة صباحاً
    Son oyun. Hepiniz Oturun. Open Subtitles اللعبة الأخيرة جلوس
    Tanrı Massachusetts Eyaletini korusun. Oturun. Open Subtitles فليحفظ الله شعب "ماسيشيوستس" جلوس
    Oturun, Oturun çocuklar. Open Subtitles جلوس, إجلسوا يا أطفال
    İnsanların bir odada saatlerce oturup dinlemesi fikrine bayılıyorum. TED احب فكرة جلوس الناس معا لعدة ساعات ليسمعوا
    Bu acil bir durum! Otur! Otur! Open Subtitles هذه حالة عاجله جلوس جلوس جلوس
    Bu odada daha fazla oturmak yok. Yeterince izin verdim. Open Subtitles لا جلوس فى هذة الحجرة بعد ذلك لقد تركتك بما فية الكفاية
    Anna burada oturmuş, hüngür hüngür ağlayışımı izliyor. Open Subtitles جلوس آنا يُراقبُني هنا إصرخْ عيونَي خارج.
    Sabah bir saat egzersiz yaptım, öğleden sonra bahçeyi kazdım, ve akşam bloğun sonunda oturan bir kız arkadaşı ziyaret ettim. Open Subtitles رياضة لده ساعة صباحا جلوس فى ساحة المنزل ظهرا وزرت صديقة لي في منزل قريب مساءا
    Daha sonra bu zavallı çocuğun yanında oturduğu bir sırada parasının kaybolduğunu fark ediyor. Open Subtitles لكنها اكتشف أنها فقدت بعض الأموال كانت في مكان قريب من مكان جلوس الولد الفقير
    Sanki karşımızda kafasında ağaç yeşeren bir adam oturuyor, ve kimse bir şey demiyor. Open Subtitles هو مثل جلوس شخصِ هناك... مَع شجرة تنمو مِنْ رأسهِ، ولا احد يقول شيئأ.
    Bu güzel kanepe ise çiftimiz TV izlerken gelinin oturması için. Open Subtitles هذه أريكة جميلة.. لأجل جلوس العروس لحسن الحظ لمشاهدة البرامج التلفزيونية
    Ayrıcalıklı Hound Lounge' da. Open Subtitles في غرفة جلوس كلب الصيد الخاصة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد