Bu işin aslı komik. Komik ama baba Hepsini öperim. hep öperim. | Open Subtitles | نعم،نعم، أتسائل عن القطط، حقاً أنا أفعل قبلتهم جميعهم وسأداوم على ذلك |
Hepsi geri geldi ve tekrar Hepsini ağaca dizdim. | TED | رجعوا جميعهم هناك. وضعتهم جميعاً في الاعلى. |
Bazı büyücülerin kötü olması Hepsinin kötü olduğu anlamına gelmez. | Open Subtitles | فقط لأن بعض الماجيين أشرار لا يعني أنهم جميعهم كذلك |
Neredeyse Herkes onlara nasıl ulaşılacağına dair net detaylar vermişti. | TED | تقريبًا جميعهم أرسلوا لي تفاصيل دقيقة عن طريقة الوصول إليهم. |
tüm insanların eşit yaratıldığının delili olduğu için bu hakikatlere inanıyoruz. | Open Subtitles | نملك الحق ان نكون اصحاب القرار وان الرجال جميعهم خلقوا متساويين |
bütün stadyumun hep bir ağızdan senin adını söylediğine şahit oldun. | Open Subtitles | لقد كنت وسط ملعب مكتظ بالجماهير و جميعهم واقفين يصرخون باسمك |
Eğer bin altınım olsaydı, Hepsini senin için verirdim. | Open Subtitles | إذا كان لدي 1000 قطعة من الذهب لأعطيتهم لك جميعهم |
Sen imparator muhafızı değilsin. Onların Hepsini tanırım. | Open Subtitles | لست من التربيون الامبراطوري انا اعرفهم جميعهم |
O da onlardan. Hepsini asalım derim. Hepsini! | Open Subtitles | إنها واحدة منهم أنا أقول قيّدوهم ، جميعهم |
Hepsinin sırları var ve yan komşularının bunu öğrenmesinden korkuyorlar | Open Subtitles | . جميعهم لديهم أسرار، و جميعا مفزعون ان الجيران تكتشفهم |
tüm Hepsinin hakikati düşünmesi doğru şey olduğu gibi aynı zamanda dünyanın sonuydu. | Open Subtitles | جميعهم اعتقدوا أن الحقيقة هي الشي الصحيح ولكنها في الحقيقة هي نهاية العالم |
Hepsinin kanı siyahtır ve hepsi toprağın kara kirlerinden doğmuştur. | Open Subtitles | بالدم الأسود، جميعهم ولدوا من أوساخ و ظلام هذه الأرض |
Herkes konuşmam gerektiğini düşündü, ama gelişimsel olarak bilinçli hareket etmiyordum. | Open Subtitles | جميعهم ظنوا انى بحاجة للتحدث لكن تنمويا لم يتم ارشادى بالضمير |
Böylece Herkes bu gereksiz süslü sarayında benim gibiler tarafından nasıl horlandığını görür! | Open Subtitles | دعيهم يرون جميعهم كيف يدوس على أمثالي لبناء هذا المكان الفاخر من لاشيء |
Fakat başına korkunç bir şey geldi ve Herkes yanındaydı. | Open Subtitles | لكن هناك شيء فظيع حصل لك و جميعهم كانوا هُناك |
Bu millet bütün gece birbirlerini sevmekten başka birşey yapmayacak. | Open Subtitles | جميعهم لن يفعلوا شيئاً عدا التودد لبعضهم البعض طوال اليل |
Orta Amerika masasından beş ajan. Hepsi de eğitilmiş katiller. | Open Subtitles | خمسة أعضاء من مكاتب وسط أمريكا . جميعهم متمرنون للإجرام. |
Diğerleri tamamladılar bile, ve bende Her şeyin yolunda olduğundan emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | الاَخرون جميعهم انتهوا بالفعل وأردت أن أتأكد أن كل شيءٍ على ما يرام |
- Hepsi kutuların içinde, geri zekalı. - Kutular gittikçe büyüyor! | Open Subtitles | جميعهم فى الصناديق أيها الغبى إنهم يكبرون |
Hepsinde aynı gizemli hastalık var, Hepsi de Washington'dan 30 mil ötede. | Open Subtitles | جميعهم مصابين بنفس المرض الغامض وجميعهم على بعد 30 ميل من العاصمه |
Ama kader onu yine aldatmış, hepsine uyku hastalığı vermiş. | Open Subtitles | لكن القدر خدعه مرة ثانية، فأصابهم جميعهم بمرض النوم. |
Kral ve kraliçe dahil herkesin bu işten nasibini aldığı anlaşılmaya başlanmıştı. | Open Subtitles | فقط الأن بدا أن الملك و الملكه و الشعب جميعهم يشربون من ذات الكأس |
Kanunları çiğnemek, işlerin parçası olmak için ödedikleri tek bedeldi. | Open Subtitles | كسر القانونِ كَانَ السعر جميعهم دفعوه ليكونوا جزء من شيء |