Ama Anna gibi güzel bir kadin için bu sikici hayati yasamak biraz erken. | Open Subtitles | بالنسبة لامرأة جميلة مثل آنـا فإنه من السابق لاوانه لروحها أن تسحق بمثل هذا القبيل يجب علينا إنقاذها |
Gerçek şu ki, bizim Kate gibi güzel bir kadına bakıp, ve kendi kendine şöyle diyorsun, "ona mutlaka sahip olmalıyım". | Open Subtitles | اخبرنى الحقيقة الحقيقة هي انها امرأة جميلة مثل كايت هناك |
Bunun gibi güzel şeyleri alan Walter'a sahip olduğum için beni kıskanıyorsun. | Open Subtitles | انت غيورة لاننى مخطوبة الى والتر الذى يشترى لى اشياء جميلة مثل هذا |
Yine de... bu kadar güzel bir kız, okyanusun dışında tamamıyla tek başına... yalnız kalacak. | Open Subtitles | ما زلت اظن ان فتاة جميلة مثل هذه تجد نفسها بعيداً هناك في المحيط، لا بد انها ستصاب بالوحدة |
Pekala neden bu kadar güzel bir bayan bizim sekreterimiz olmayı kabul ediyor? | Open Subtitles | الآن، لماذا تريد سيدة جميلة مثل تلك لتكون سكرتيره لنا؟ |
Sizinki kadar güzel bi ilişki daha iyisini hak ediyor. | Open Subtitles | علاقة جميلة مثل لك يستحق شيئا أفضل قليلا. |
Bugünkü gibi, güzel günlerdi sanırım. | Open Subtitles | أتوقع ان مرت عليكم ايام جميلة مثل اليوم |
Rusty gibi güzel bir kızın talepleri vardır, ha? O beni seviyor: | Open Subtitles | جميلة مثل راستي في حاجة إلي أشياء ؟ |
Bayan Haru gibi güzel hanımefendilerin bile başı belaya girebilir. | Open Subtitles | "حتى فتاة جميلة مثل الآنسة "هارو لديها مشاكل |
- Olay sadece dış görünüş değil ve Charlotte gibi güzel bir kadın bunu anlıyor. | Open Subtitles | - ليس الأمر كله عن المظاهر كما تظن00 و إمراة جميلة مثل شارلوت تدرك ذلك0 |
Bakışı seher gibi. Güneş gibi temiz, ay gibi güzel, bu kız da kim, ben bilirim. | Open Subtitles | أنها كوهج الصباح جميلة مثل القمر، واضحة كالشمس! |
Bernadette gibi güzel bir kız yeni birini her türlü bulur. | Open Subtitles | - بالطبع - ....."فتاة جميلة مثل "بيرناديت سوف تجد رجل جديد |
Bernadette gibi güzel bir kız yeni birini her türlü bulur. | Open Subtitles | فتاة جميلة مثل "بيرناديت" ، ستجد رجل جديد |
İlk kez lavaboda seviştiğimiz günkü kadar güzel görünüyorsun. | Open Subtitles | تبدين جميلة مثل ذلك اليوم الذي مارسنا فيه الجنس أول مرة على الحوض |
- Sence annem kadar güzel miyim? | Open Subtitles | You really think I'm as pretty as my mama? أتظنّ حقاً أننى جميلة مثل أمى ؟ |
Matmazel kadar güzel olacaksın sen de, hatta daha güzel. | Open Subtitles | One of these days, you're going to be just as pretty as mademoiselle, ، فى يوم ما ، ستصبحين جميلة مثل الآنسة |
"Sanırım bir ağaç kadar güzel bir şiir yoktur" | Open Subtitles | أعتقد إنى لن أرى قصيدة جميلة مثل الشجرة |
Nilüfer çiçeği kadar güzel güzel bir yaratık. | Open Subtitles | جميلة مثل زهرة اللوتس، مخلوق من الجنة. |
Bir orkide kadar güzel ve kıyıya çarpan dalgalar kadar zarifti. | Open Subtitles | كانت جميلة مثل ال"أورشيد". ورشيقة كالموجة الملتفة. |
Ama annem bir orkide kadar güzel ve bir dalga kadar zarifti. | Open Subtitles | لكن أمى كانت جميلة مثل ال"أورشيد" ورشيقة مثل الموج. |