ويكيبيديا

    "جنة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • cennet
        
    • cenneti
        
    • cennete
        
    • cennetine
        
    • Bahçesi
        
    • Cennetin
        
    • cennetinde
        
    • cennettir
        
    • Heaven
        
    • cennetten
        
    • cennetidir
        
    • yer
        
    • komisyonu
        
    • bahçesinin
        
    • cennetinden
        
    Geri dönen bir Dothraki, çölün ortasında yaşayabileceğimiz bir cennet hikayeleriyle dönüyor. Open Subtitles والشخص الوحيد الذي عاد، عاد ومعه قِصص عن جنة في وسط الصحراء،
    Aden veya cennet Bahçesi Tanrı'nın varlığının dolaştığı nokta olarak kavramlaştırılıyor. Open Subtitles حدائِق عدن كانت جنة تُصبِح مُتخيلة بالبُقعة التي يقطنها حضور الرب.
    Adem ve Havva bir gün cennet bahçesinde iken, çıplak olduklarını fark etmişler. TED في يوم من الأيام في جنة عدن قد لاحظ آدم و حواء أنهم عراة.
    Yani Hristiyan cenneti, Müsüman cenneti eşcinsel cenneti, hetero cenneti var. Open Subtitles إذن فهناك جنة للمسيحيين و جنة للمسلمين جنة للشواذ، جنة للأسوياء
    İlk olarak size bir şey söylemek istiyorum dünyada çok daha güzel yerler var-- ...mesela köpek cenneti. Open Subtitles فيما بعد، ينبغي أن أحدثكم أولاً عن أروع مكان بالعالم. جنة الكلاب.
    Bu kurak topraklara suyun gelmesi ile Okavango verimli bir cennete dönüşüyor. Open Subtitles و بينما يتدفق الماء في أراضي الصحراء تتحول أوكافانجو إلى جنة خصبة
    Sonunda caz cennetine düşüyorlar. Ticari oldu. İyimser bir son. Open Subtitles ، انتهى بهم المطاف في جنة موسيقى الجاز إنها إعلان
    cennet Bahçesi hikayesinin Adem ve Havva'nın çıplak hissetmesi ve utanmaları ile ilgli olmayacak şekilde ikinci bir mahremiyet yorumu bulunmaktadır. TED هناك تفسير آخر متعلق بالخصوصية في قصة جنة عدن و هو ليس له علاقة بقضية شعور آدم و حواء بالعري و بالحرج.
    Şiir, cennet ve kovulma üzerine, ve bildiğimiz anlamda cinsellik, ölüm ve suçun kovulmayla beraber dünyaya gelmesi üzerinedir. TED إنها عن جنة عدن والسقوط وقصة الكتاب المقدس عن هذا السقوط، بأي جنس كما نعرفها والموت والذنب أتوا للعالم في نفس الوقت
    Kendisi Hindistan'ı gezginler için bir cennet, kadınlar için ise bir cehennem olarak tanımlıyor. TED لقد سمت الهند جنة المسافر وجحيم المرأة.
    Kafamın üzerinde yukarıda Kafamın üzerinde yukarıda Havada müzik duyuyorum havada müzik ve gerçekten inanıyorum Gerçekten inanıyorum oralarda bir yerde cennet var. TED فوق رأسي فوق رأسي أسمع موسيقى في الهواء موسيقى في الهواء وأنا حقاً أعتقد حقاً أعتقد أن هناك جنة في مكان ما.
    Kafamın üzerinde yukarıda kafamın üzerinde yukarıda Havada şarkı duyuyorum havada şarkı ve gerçekten inanıyorum Gerçekten inanıyorum orada bir yerde cennet var. TED فوق رأسي فوق رأسي أسمع غناءً في السماء غناءً في السماء وأنا حقاً أعتقد حقاً أعتقد أن هناك جنة في مكان ما.
    Kafamın üzerinde yukarıda kafamın üzerinde yukarıda Havada bağırışlar duyuyorum, bu doğru, ve gerçekten inanıyorum Gerçekten inanıyorum orada bir yerde cennet var. TED فوق رأسي فوق رأسي أسمع صراخاً في الهواء، هذا صحيح. وأعتقد حقاً أعتقد حقاً أن هناك جنة في مكان ما.
    Fhloston cenneti ile ilgili herşeyi... ve otelin planını buldum. Open Subtitles حصلت على كلّ شيء نحتاجه للمعرفة حول جنة فهلوستون ومخطّط الفندق
    Hayırsever Balosu'nda Fhloston cenneti'nde şarkı söyleyecek. Open Subtitles إنها تغنّي في حفلة خيرية في جنة فهلوستون
    Fhloston cenneti ile ilgili herşeyi... ve otelin planını buldum. Open Subtitles حصلت على كلّ شيء نحتاجه للمعرفة حول جنة فهلوستون ومخطّط الفندق
    Açık havada tropik bir cennete gerçekleşen başka bir konferansta, kahvaltı büfesindeyim ve bir çift yanıma yaklaştı. TED في مؤتمر آخر، كان في الهواء الطلق في جنة استوائية، وأنا في المائدة المفتوحة لوجبة الإفطار، يقتربُ زوجان مني،
    Kazanan benimle birlikte 2 günlüğüne Fhloston cennetine gidecek. Open Subtitles الفائز سيذهب معي ليومين إلى جنة فهلوستون
    - Bu şeytan Keena Rexis'in sen Cennetin bahçesine döndüğünde toz aldığı sahne. Open Subtitles حيث هومو الملك الشر يخفق لك العودة في الوقت المناسب لجنة عدن. جنة عدن؟ نيس، هاه؟
    Köpek cennetinde, Kemiklerden yapılmış dağlar var ve başka bir köpeğin kıçını koklamadan etrafta dolaşmanız mümkün değil. Open Subtitles في جنة الكلاب هناك جبال من العظام، ولا يمكنك أن تلتفت، دون أن تشمّ عقب كلب آخر.
    Şunu da unutma, Amerika'daki hapishaneler bizim için cennettir. Open Subtitles ولا تنسي ، ان السجون الأمريكية تٌعتبر جنة بالنسبة لنا
    Hafif bir şeyler yemek istedik, bu yüzden biz de Hot Dog Heaven'a gitmeye karar verdik. Open Subtitles لقد شعرنا بالجوع فقررنا الذهاب إلى جنة النقانق المقلية
    Ve belki de cennetten kovulmadan önce bile, böylesi bir dünyevi cennet sadece hayaldi. Open Subtitles و حتى بدون الخطيئة الأصلية ,هذه الجنة الأرضية قد نكون جنة ضائعة
    Stepford, Connecticut'ın aile cennetidir. Open Subtitles ستيبفورد هي جنة العائلات في كونيكيت
    Savaşı önlemede aciz kaldığımdan en azından halkınıza, çatışma bitene kadar sığınacakları güvenli bir yer önerebilirim. Open Subtitles بينما انا غير قادر على منع القتال , يمكنني ان اوفر لشعبك ملاذ , جنة هادئه حتى ينتهي النزاع
    Oyun komisyonu ilginizi çekmediyse, size daha çok uyacak bir yer için istediğiniz kadar biraz düşünün. Open Subtitles حسنا، إذا كان جنة الألعاب لا تهمك، يستغرق بعض الوقت للتفكير وظيفة التي من شأنها أن تناسب بشكل أفضل.
    Çok kişi denese de Aden bahçesinin yerini henüz kimse bulabilmiş değil. Open Subtitles لم يعثر أحد بعد على مكان جنة عدن على الرغم من محاولة الكثيرين.
    Ripley bu çam cennetinden kaçarsa... Open Subtitles ان خرج الريبلى من جنة أشجار الصنوبر هذه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد