ويكيبيديا

    "جيد بما فيه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • iyi
        
    • yeterli
        
    Kanıtı ulaştıracak kadar iyi olmadan önce lağımda akıllıca sakladın, görünen o ki yaşaman için bir sebep kalmadı. Open Subtitles منذ أنت كنتَ جيد بما فيه الكفاية لتسليم الدليل إختفيتَ بشكل ذكي في المجاري، الآن لا داعي لتأجيل قتلك.
    Annem için iyi olan, benim için de iyi olmalı? Open Subtitles أليس ما كان جيداً لأمي جيد بما فيه الكفاية لي؟
    Her şeyden önce, hiç kimse Julia için yeterince iyi değildir. Open Subtitles في المقام الاول لا يوجد احد جيد بما فيه الكفاية لجوليا
    Senin için yeteri kadar iyi terapist olup olmadığımı nasıl anlayacaktın? Open Subtitles كيف سنعرف بأنني معالج جيد بما فيه الكفاية بالنسبة لك ؟
    Sadece uluslararası bir olayı önlemek için yeterli olacağını düşündük. Open Subtitles رأينا ان منع حادثة دولية سيكون جيد بما فيه الكفاية
    Web sayfanızın çevirisi var, telefonunuzun çevirisi var, ama hiçbiri cerrahiyi öğretmek için yeterli değil. TED صفحتك على الانترنت تحتوي على إمكانية للترجمة، وكذلك هاتفك النقال، لكن لا شيء جيد بما فيه الكفاية ليٌدَرٍّس الجراحة.
    Gerçek şu ki, ben hiç yeteri kadar iyi olamadım. Open Subtitles الحقيقة التى , أنى لم أكن جيد بما فيه الكفاية
    Gerçek şu ki, ben hiç yeteri kadar iyi olamadım. Open Subtitles الحقيقة التى , أنى لم أكن جيد بما فيه الكفاية
    Ona, benim değerli zamanımı kullanacak kadar iyi olmadığını söylemeyi sana bırakıyorum. Open Subtitles أَتْركُه إليكِ لإخباره بأنّه ما كَانَ جيد بما فيه الكفاية للوقتِ الكبيرِ.
    Ve eğer araba ve şöförü yeterince iyi ise, yarışı kazanırdınız. TED فاذا كان اداء السيارة و السائق جيد بما فيه الكفاية ، عندها يمكنك الفوز بالسباق
    Bilirsiniz işte, bizde bir kültür aşağılığı var, yani bizim yaptığımız hiçbir şey yeteri kadar iyi değildir. TED لأنه لدينا هذه الدونية الثقافية، التي تعني أن اي شيء يأتي منّا ليس جيد بما فيه الكفاية.
    Buna karşın, Android'in güvenliği gerçekten o kadar da iyi değil. TED في المقابل، مستوى الأمن للأندرويد ليس جيد بما فيه الكفاية.
    Beni başka bir gezegenden diğerine götürecek kadar iyi sonuç verdi. Open Subtitles اراها تعمل بشكل جيد بما فيه الكفاية للانتقال بي من كوكب إلى آخر.
    Yeterince iyi kimse dışarıda değil. Open Subtitles لا أحد جيد بما فيه الكفاية هنا في الخارج
    Yeterince iyi değilsin. Onun kaderi Andy ile birlikte olmak. Open Subtitles أنت لست جيد بما فيه الكفاية هو يريد أن يكون مع اندي
    - Tıpkı benim de annen için yeterince iyi olmadığım gibi. Open Subtitles - مثل ما أنا لست جيد بما فيه الكفايه لـ أمك
    Evet, sen de zayıf yönünü iyi kapatamıyorsun. Open Subtitles نعم ، حسناً ، كتلتك الضعيفة الجانبية ليست جيد بما فيه الكفاية
    Bana tekrar öpüşmeyi teklif edecek kadar iyi. Open Subtitles جيد بما فيه الكفاية بأنّه سَألَني لمن الفمِ ثانيةً.
    Bu da, yeterli olmaz. Open Subtitles حسنا يكفي قَدْ لا يَكُون جيد بما فيه الكفاية.
    Madem Mackenna seninle gitmeyi göze alıyor... bu benim için yeterli. Open Subtitles لو ماكينا اخذ فرصة معك فأن ذلك يكون جيد بما فيه الكفاية بالنسبة لي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد