Efendim, bunu analiz etmek için birkaç dakikaya ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | سيدي ، أنا في حاجة الى بضع دقائق لتحليل هذا. |
Bir şahite ihtiyacım var ya da onu hiç yakalayamayacağız. | Open Subtitles | انا في حاجة الى دليل والا فلن نمسك به ابدا |
Yardıma ihtiyacın olursa unutma, çoğumuz silahlı ve tehlikeliyiz. | Open Subtitles | إذا كنت في حاجة الى يد، ومعظمنا هي مسلحا وخطيرا. |
Yardım edecek adamlara ihtiyacın olacağını düşünüyorum. | Open Subtitles | و ايضا انت في حاجة الى رجال ليساعدوك في عملك |
Balistiğin kesin bir eşleşme için birkaç güne ihtiyacı olacak. | Open Subtitles | والمقذوفات في حاجة الى بضعة أيام للحصول على تطابق تام. |
Şimdi de 13. bölümün şifresini çözebilmek için buna ihtiyacı olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | و الىن نحن نعلم أنه في حاجة الى هذه ليفك شفرة الدستور |
Efendim, ben sadece göze çarpmayan birine ihtiyacımız var demek isti-- | Open Subtitles | سيدي انا اعتقد اننا في حاجة الى شخص ذو خبرة واسعة |
Bir nötron mikroskobuna ihtiyacınız var. Ben Franklin'inkilere tıpatıp benziyor. | Open Subtitles | كنت في حاجة الى مجهر النيوترون أطابق بصمة بن فرانكلين |
(Gülüşmeler) Ve böylece farkına vardım ki, bir uzmana ihtiyacım vardı. | TED | ضحك وما أدركت أنني في حاجة الى الخبراء. |
Şimdi fotoğrafa bakıyorum ve diyorum ki aslında ihtiyacım olan şey diyet değilmiş, bir stil danışmanına ihtiyacım varmış. | TED | وأنظر الى تلك الصورة الآن، وافكر، أنت لم تكوني في حاجة الى اتباع نظام غذائي، بل كنت في حاجة الى مستشارة ازياء. |
Bir uzaktan kumandaya ihtiyacım vardı. | TED | وقال لي أن ذلك على الفور ، وأنا في حاجة الى جهاز التحكم عن بعد. |
Dün gece yapılan bir tutuklamayla ilgili bilgiye ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | أنا في حاجة الى بعض المعلومات حول بعض الاعتقالات التي تمت الليلة الماضية |
Belki, işinize yardımcı olacak insanlara ihtiyacın vardır. | Open Subtitles | و ايضا انت في حاجة الى رجال ليساعدوك في عملك |
Bunu anlamak için biyolojik sensöre mi ihtiyacın var? | Open Subtitles | أأنت في حاجة الى وحدة الاستشعار الحيوي لمعرفة ذلك ؟ |
Sadece ihtiyacın olduğunda arayabileceğin bir aptal mı sandın beni? | Open Subtitles | هل تعتبرينني ذلك الغبي الذي يمكنك ان تتصلي به حالما تكوني في حاجة الى شيئ ما ؟ |
Sadece uyumasına yardımcı olacak birşeye ihtiyacı var. | Open Subtitles | وهي في حاجة الى مجرد شيء لمساعدتها النوم. |
Üsteğmenin kuşkusuz paraya ihtiyacı var ve kendisi kesinlikle prensipsiz biri. | Open Subtitles | وبالتأكيد اللفتنانت في حاجة الى مال... وانه لا ضمير لهم بالتأكيد... |
Sadece hikayeye ihtiyacı olan bir gazeteciyim. | Open Subtitles | أنا مجرّد صحفيّة في حاجة الى قصّة حقيقية |
Tüm bunların kıvrım, kırışık ve çukurlarına ihtiyacımız vardı. | TED | نحن في حاجة الى رؤية الطويات الغمازات والتجاعيد وجميع هذه الأمور. |
Ama şimdi görsel Benjaminimizi kullanmamız için Brad'in performansına ihtiyacımız vardı. | TED | ولكننا الآن في حاجة الى براد لأداء دور بنيامين الظاهري. |
Sanırım korunmaya ihtiyacınız var, efendim. | Open Subtitles | أنني أشعر انك في حاجة الى بعض الحماية، يا سيدي |
Ve toplumlarından müttefiklere ihtiyaçları var | TED | و هم في حاجة الى حلفاء من مجتمعاتهم نفسها, |
Bir komisyoncu firmada gözetleme kamerasına niçin ihtiyaç duyulur? | Open Subtitles | لماذا كنت في حاجة الى مراقبة الكاميرا في شركة وساطة؟ |
Tez elden geri dönüş yapmasını ve sınırları zorlaması gerektiğini söyle. | Open Subtitles | اخبره اننا في حاجة الى تحول سريع ودفعه الى الخطوط الامامية |
Yardım lazımmı? | Open Subtitles | في حاجة الى يد؟ |
Hey, birader, bilet lazım mı? | Open Subtitles | مهلا، كبير، في حاجة الى التذكرة؟ |