ويكيبيديا

    "حاسوبي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bilgisayarımı
        
    • bilgisayarım
        
    • bilgisayar
        
    • bilgisayarıma
        
    • bilgisayarımda
        
    • bilgisayarımın
        
    • bilgisayarımdan
        
    • Bilgisayarımdaki
        
    • bilgisayarımla
        
    • laptop
        
    • Laptopum
        
    • bilgisayarı
        
    • bilgisayarda
        
    • Skynet'e
        
    • bilgisayara
        
    Ailem bilgisayarımı ve telefonumu aldılar ve sana ulaşmanın bir yolunu bulamadım... Open Subtitles والداي أخذوا مني حاسوبي وهاتفي ولم أستطع أن أجد طريقة للوصول إليك
    Sömestre boyunca istediğin zaman bilgisayarımı kullanabilirsin. Open Subtitles تستطيعين أن تستخمي حاسوبي في أي وقت تريدين كل العام الدراسي.
    bilgisayarım donuyor, tükenmez kalemler yazmıyor kurşun kalemler kırılıyor. Zihnimdekiler uçup gidiyor. Open Subtitles توقف حاسوبي, وانتهى الحبر من الأقلام والاقلام الرصاص تنكسر, عقلي أصبح فارغاً
    Bugün kendine özgü 250.000 yeni bilgisayar virüsü çıkacak. TED اليوم، سنرى 250.000 فايروس حاسوبي جديد.
    - bilgisayarıma girip benim gördüğüm her şeyi görebilir misin? Open Subtitles هل بوسعك أن تدخل إلى حاسوبي وترى كُل ما أراه؟
    Daha fazla olabilir, ama sadece ikisini benim bilgisayarımda yazdı. Open Subtitles قد يكون هناك المزيد لكنها كتبت إثنين فقط على حاسوبي
    Bu fatura geçen gün bilgisayarımı tamir eden adamdan gelmiş. Open Subtitles هذه فاتورة من الرجل الذي أصلح حاسوبي قبل يومين
    Telefonumu açma, bilgisayarımı kullanma, mail'lerimi okuma cüzdanımı karıştırma ve cep telefonuma kesinlikle dokunma. Open Subtitles لا تجيب على هاتفي, أو تستخدم حاسوبي أو تقرأ بريدي أو تنظر في حقيبتي أو تتفقد مفكرتي أو تلمس هاتفي الخلوي أبداً
    Dizüstü bilgisayarımı aldılar. Adres listesini, her şeyi. Open Subtitles أَخذوا حاسوبي النقالَ، قائمة العناوين، كُلّ شيء.
    bilgisayarım da istemeyerek bunlardan birkaçını almış. Open Subtitles حاسوبي لربّما له بشكل غير مقصود إعترض بضعة من أولئك.
    bilgisayarım ekran titrek. Ve duman dedektörüm çıktı. Open Subtitles شاشة حاسوبي غير ثابتة، وكاشف الدخان لا يعمل.
    bilgisayarım çöktü de. Sadece e-postalarıma bakıyordum. Open Subtitles لقد تعطّل حاسوبي لقد كنتُ أتفقّد بعض الرسائل الإلكترونيّة
    Şu anda bir dili eski moda yöntemlerle öğrenmek, hâlâ mevcut bilgisayar programlarının tümünden daha iyi sonuç veriyor. TED إلى الأن تعلم اللغة بالطريقة التقليدية لا يزال يعطيك نتائج أفضل من أي برنامج حاسوبي متاح حالياً
    CA: Çok zeki bir bilgisayar yazılımcısısın ve fena biçimde inatçısın. TED كريس أندرسون : أنت مبرمج حاسوبي ذكي جداَ ، و عنيد بشكل جهنمي.
    Bu nedenle bilgisayar programına buna benzer kısa zımbalar tasarlattım. TED كان لدي برنامج حاسوبي لكي اصمم الشرائط القصيرة
    Buradan çıkınca minik ofisime, bilgisayarıma ve verilerime geri döneceğim -- araştırmayı TED و عندما أغادر المكان فإنني سأعود للجلوس في مكتبي الصغير أمام حاسوبي و بياناتي
    1987 yılında, en büyük oğlumuz Gerard'ın doğduğu ayda ilk görme engelli bilgisayarıma sahip oldum ve o burada. TED في عام 1987، في الشهر الذي ولد فيه ابننا البكر جيرار، حصلت على حاسوبي الخاص للمكفوفين ، وهو في الواقع هنا.
    Sen benim rüyalarıma giren, ve bilgisayarımda rol modelini hazırladığım kızsın. Open Subtitles أحلامي في الفتاة مثل أنتِ حاسوبي في بتجميعا قمت التي والفتاة
    Bu yakınlığa rağmen, bilgisayarımın ne hissettiğime dair kesinlikle en ufak bir fikri yoktu. TED ورغم كل تلك الألفة بيننا لم يكن لدى حاسوبي أية فكرة عما أشعر به.
    Yani bilgisayarımdan çaldığın kurguyu mu! Open Subtitles أتعنين تلك القصة الوهمية التي سرقتيها من حاسوبي ؟
    Bilgisayarımdaki böcek ve senin karşılaştığınki ve birkaç dindar herifle arada bağlantı kuruyorsun. Open Subtitles أنت تشبه حاسوبي ربما لديك انت الاخر واحد من البق وبعض بقايا الاطعمة الدينية
    Cambridge'de, evimden binlerce mil uzakta, dizüstü bilgisayarımla herhangi bir insanla olduğundan daha fazla zaman geçirdiğimi fark ettim. TED وفي كامبريدج بعيدا عن منزلي بآلاف الأميال، أدركت أني أقضي وقتا أكبر أمام حاسوبي مما كنت أفعل مع الناس.
    Kodumun hizmetçileri laptop'umu almış. Herşeyi anlatıyorum. Open Subtitles العاهرات أخذن حاسوبي النقال أنا أتكلم عن كلّ شيء
    Bu cep telefonum için, bu Laptopum için, bu erotik masaj aletim için ve bu da özel bir şey için. Open Subtitles هذا من أجل هاتفي النّقال، هذا امن أجل حاسوبي النقال، هذا من أجل مدلّكي الجنسي، وهذا من أجل شيء شخصي
    Anladım. bilgisayarı sadece e-mail ve ödev için kullanıyorum. Open Subtitles انا فقط أستخدم حاسوبي من أجل .البريد الإلكتروني و الواجب المنزلي
    Doğrusu bilgisayarda resmini yüzde 200 büyülttüm. Open Subtitles حتى أكون صادقاً في حاسوبي كانت صورتكِ مكبرة ضعفين
    Skynet'e karşı insanlığa liderlik edecek. Open Subtitles نظام حاسوبي مُبرمج لتدمير العالم
    Bir gün beni bilgisayara gömülmüş bir şeyler karalarken gören arkadaşım arkamdan dolaşıp sağ baş parmağını sırtımın sol alt kısmına bastırırken TED كنت أعمل على حاسوبي بينما مرت صديقتي خلفي وهي تراني مقوس الظهر مشغولًا بالكتابة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد