ويكيبيديا

    "حاملاً" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Hamile
        
    • hamileyken
        
    • elinde
        
    • hamileydi
        
    • hamileyim
        
    • taşıyan
        
    • hamileydim
        
    • taşıyor
        
    • taşırken
        
    • bebek
        
    • hamileymiş
        
    • elimde
        
    • Hamilelik
        
    • hamileydin
        
    Babasını hiç tanıyamamıştı, çünkü babası annesi ona Hamile iken çekip gitmişti. TED لم يتعرف على والده ابدًا لأنه تركهم عندما كانت والدته حاملاً به
    Her neyse, o zaman annenizin Hamile olduğunu bilmeme imkân yoktu. Open Subtitles لذا على أية حال، لم أكن لأعلم بأن أمك كانت حاملاً
    Bay Foster, kan tahlilleriniz geldi ve iyi haber, Hamile değilsiniz. Open Subtitles سيّد فوستر وصلتنا نتيجة فحص الدم والخبر السار أنك لست حاملاً
    Aslında, Marge, hamileyken o bir damla alkolü almaman gerekiyordu. Open Subtitles مارج، لقد وصلتك تلك النقطة من الكحول حين كنتِ حاملاً
    Adamın elinde bir kol ve kahrolası ağzı kanlar içinde. Open Subtitles حاملاً تلك اليد بيده، والدماء في كل أنحاء فمه اللعين
    Bavulunu hazırlayıp 5 çocuğunu kapıp Ürdün'e doğru yol aldığında, üç aylık hamileydi ve geleceğin ailesine ve kendisine neler sunacağından bihaberdi. TED كانت حاملاً في شهرها الثالث عندما حزمت حقيبتها، جمعت أطفالها الخمسة وذهبت إلى الأردن المجاورة، لا تدري ما يحمل المستقبل لها ولأسرتها.
    Ne kadar çabalasam da bir türlü karım Hamile kalmıyor. Open Subtitles يا إلهي، لا يمكنني أن أجعل زوجتي حاملاً رغم محاولاتي
    Ama o aslında hala Hamile ve erkek çocuk onun içinde osurdu. Open Subtitles لكنها في الحقيقة كانت ما تزال حاملاً به.. وقد أطلق الريح داخلها.
    Çocuklardan biri Hamile olup olmadığımı sordu ben de evet dedim, ağzımdan kaçtı. Open Subtitles واحد من الأطفال سألني إن كنت حاملاً نعم.. زل لساني فقمت بتأكيد الموضوع
    Göreve başlayalı bir ay olmuştu ki, beni Skype'la arayarak, Hamile olduğunu söyledi. Open Subtitles بعد شهر واحد فقط من سفري إتصلت بي وأخبرتني أنها كانت حاملاً بالفعل
    Tabi ki dişilerin yavru zebralara değil, quaggalara Hamile olduğu gizemli soy geri getiricimiz dışında kimse tarafından bilinmiyordu. Open Subtitles ،غير معلن لأي أحد غير طبيبنا لاستعادة الحيوانات المنقرضة المجهول الحيوانات لم تكونا حاملاً بحمير وحشي لكن بحمير كواجا
    Bizi kucağında sırayla taşırken annemin Hamile olduğunu hatırlıyorum. TED أذكر أن أمي كانت حاملاً عندما كانت تتناوب على حملنا أنا وشقيقتي الأصغر.
    Bir kadın Hamile olduğunda, erkeğin cinsel arzuları aleminden ayrılır, üreme ve çocuk yetiştirme rolüne geçer. TED حينما تصبح المرأة حاملاً تترك المملكة الخاصة برغبة الرجل الجنسية وتتجه إلى العملية التناسلية وطرق تربية الأطفال.
    Ama Asiye'ye hamileyken içimde o güne kadar hiç hissetmediğim bir şeyler hissettim. Open Subtitles لكني حين كنت حاملاً شعرتُ بشيء لم أشعر به من قبل
    - Onunla hala hamileyken. - Gerçekten, bunu yapabilir? Open Subtitles عندما كنت حاملاً منه حقاً ، يمكنك فعل هذا ؟
    Boşversene. Rıhtımda elinde silahla dikilmenin üstünden daha bir ay geçmedi. Open Subtitles بربك، قبل أقل من شهر كنت تقف على الرصيف حاملاً مسدسك
    - Emin misin? elinde kanlı bıçakla cesetlerin önünde duruyordu. Evet oldukça eminim. Open Subtitles كان واقفاً فوق جثّيتيهما حاملاً خنجراً ملطّخاً بالدماء، لذا نعم، أنا متأكّدٌ تماماً
    Karısı 7 aylık hamileydi. Open Subtitles محال, فقد كانت زوجته حاملاً في الشهر السابع
    Kızlar, sırf hamileyim diye takozun biriyle evlenecek halim yok. Open Subtitles كوني حاملاً لا يعني أنني سأتزوج بمتخلّف عقلي
    Yüksek topuklular içinde para çantası taşıyan domuzun kim olduğunu düşünüyorsun? Open Subtitles ومن تظنين بأنه هو الخنزير الذي يرتدي الكعب حاملاً أكياس المال؟
    Ve düşünüyorum da ben de 17 yaşımda hamileydim. Open Subtitles .. وبما اني كنت حاملاً في سن السابعة عشر
    Görünmez yolcu geçiyor sürekli, yaşamı taşıyor, hareket ediyor, dünya hissedip duydukça, o koruyor, güçlü ve heyecanlı, savruluyor. TED المسافر الخفيّ يمرّ إلى الأبد، حاملاً الحياة، والانتقال، فسقيفة الأرض قد شُعر بها وسمعت، بقوة وإثارة، وعصف.
    Bu değişimlerin aynısı, bir kadın bebek sahibi olduğunda onun da başına geliyor. TED حسنًا، نفس هذه التغيرات تحدث للمرأة عندما تكون حاملاً.
    Kızınız dört haftalık hamileymiş. Çok üzgünüm. Open Subtitles بأن إبنتكي كانت حاملاً في الإسبوع الرابع أنا آسفة للغاية
    Ondan sonra elimde biraz koz olmuş olur. Anladın mı bunu? Open Subtitles ومن ثم تعود إلى منزلك حاملاً خدمة في جعبتك، أهذا سيء؟
    Hamilelik çok güzeldi, çok sevmiştim. TED لقد استمتعت عندما كنت حاملاً بطفلي .. لقد احببت الامر ..
    Komadayken gördüğüm rüyada hamileydin. Open Subtitles في حلمي أثناء الغيبوبة,كُنتِ حاملاً فِعلاً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد