Onu her zaman dövmediği sürece Bu bile o kadar kötü değildir. | Open Subtitles | و حتى هذا لم يكن سيئاً إن لم يكن يضربها طوال الوقت |
Fakat Bu bile sadece semptomları iyileştiriyor, hastalığın nedenini değil. | TED | ولكن حتى هذا الأسلوب يتعامل فقط مع الأعراض الناشئة عن الحالة لا مع مسببات المرض. |
Yani bizden başka... bu çamurda bu kadar derine inerler mi? | Open Subtitles | من غيرنا قد يحفر حتى هذا العمق في مكان قذر كهذا؟ |
Bugün bile onunla avlanmayı tercih ediyorum ne yazık ki O bile hayli ölümcül. | Open Subtitles | حتى يومُنا هذا اُفضل الصيد به لكن للأسف حتى هذا كان مميتاً جداً |
Ve burada da okulum için kürek çekiyorum -- Ta ki bu uğursuz gün, bütün okulun önünde baş aşağı dönene kadar. | TED | وقد كنت أجدف لمدرستي هنا حتى هذا اليوم المصيري، وإتقلبت أمام المدرسة كاملة |
Peki piskoposlar, baş piskoposlar, kardinaller hatta bu papa çocukları mı koruyor? | Open Subtitles | وأن الأساقفة، والمطارنة، والكرادلة، وربما حتى هذا البابا كانوا يقومون بحماية الأطفال؟ |
ama ben Bunu bile yapamıyorum. | Open Subtitles | ولكن حتى هذا لا استطيع ان افعله |
Bu bile, bütünlüğün sembolü bile, parçalara ayrıldı. | Open Subtitles | حتى هذا رمز الوحدانية ، قد تهشم إلى أجزاء |
Tanıdık bir yüz görüp çıkaramasanız bile, Bu bile dikkate değerdir. | Open Subtitles | حتى إن رأيتم أحداً يبدو مألوفاً ولا يمكنكم التذكر جيداً حتى هذا أمر مهم |
Çaresizcesine kocasının işten döneceği anı bekliyordu. Kendine biraz zaman ayırabilmek için. Ama Bu bile çok güvenebileceği bir şey değildi. | Open Subtitles | ليتسنى لها بعدها من الانفراد بنفسها لكن حتى هذا غير اكيد |
Bakın Bu bile olmuyor. Olmuyor, çünkü tek başımayım. | Open Subtitles | حتى هذا لا يفي بالغرض إنه لا يفي بالغرض لأن هذا عبارة عن شخص واحد |
Aşkımız çok güçlü, onu hiç bir şey yok edemez. Bu bile. | Open Subtitles | حبنا قوي جداً،لاشيء يمكن تدميره،ولا حتى هذا |
Hâlâ onun apartmaninda yasiyor, hâlâ ayni hastanenin koridorlarinda geziyorum, hâlâ ayni üniformayi giyiyorum ve Bu bile zor degil. | Open Subtitles | مازلتأقيمفي شقته, أسيرفينفسالقاعاتلهذه المستشفى, أرتدينفسالملابسالطبية, و حتى هذا ليس صعباً |
Daha önce onu hiç bu kadar sinirli ve heyecanlı görmemiştim. | Open Subtitles | لم أرها حتى هذا اليوم في مثل هذه الحال من الغضب |
Martha da geçen Noel bu kadar geç kalmamıştı. | Open Subtitles | مارثا لم تكن حتى هذا الوقت المتأخر من عيد الميلاد الماضي بنصف ساعة |
Ufacık bir meseleyi bile neden bu kadar zorlaştırıyorsun? | Open Subtitles | الذي يَعمَلُ أنت يَجِبُ أَنْ تَجْعلَ حتى هذا الشيءِ الصَغيرِ صعبِ جداً؟ |
Hayır, O bile değil. Ben hala lisede okuyorum. | Open Subtitles | ولا حتى هذا أنا فى نهاية المرحله الثانويه |
Eğer istediğinizi hemen alıp gitmezseniz O bile yeterli olmayacaktır. | Open Subtitles | حتى هذا لن يكون كافياً إلا إذا حصلت على ما تُريده سريعاً وغادرت |
Ta ki bu şey bütün oda müziği bestemi yemeğe karar verene kadar zaten oda müziği besteleyen mi kaldı? | Open Subtitles | حتى هذا الشيء قرّر أكل مقطوعتي الموسيقية بالكامل و الذي.. مرحباً؟ |
Ta ki bu sabah bilgisayarım bazı görüntüleri silmek isteyip istemediğimi sorana kadar. | Open Subtitles | حتى هذا الصباح عندما سألني حاسوبي إن أردتُ حذف بعض التصوير. |
Onların büyüsü doğan her çocuğu şekillendirmeye devam ediyor, hatta bu güne kadar. | Open Subtitles | سحرهم يستمر ليأخذ شكل كل طفل مولود , حتى هذا اليوم |
Bunu bile arkadaşından öğrendim. | Open Subtitles | حتى هذا .. عرفته من خلال صديقتك |
Hayatım boyunca bu kız oldum, Bunun bile domino olduğunu düşünüyorum çünkü kendimizin temsilcisi olmamızı isteyen bir dünyada kendiniz olmak devrim gibi olabilir. | TED | لكنني كنت هذه الفتاة طوال حياتي، وأشعر أن حتى هذا الأمر من متطلبات الدومينو، لأنه، في عالم يريد منا أن نكون مثالا عن أنفسنا، أن تكون نفسك يمكن أن يكون عملا ثوريا. |