ويكيبيديا

    "حسنًا" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Şey
        
    • Tamamdır
        
    • İyi
        
    • tamam
        
    • zaman
        
    • olur mu
        
    • Güzel
        
    • peki
        
    • Pekâlâ
        
    • Pekala
        
    • evet
        
    • aslında
        
    • Eh
        
    • ee
        
    • öncelikle
        
    Üstüne bir Şey dökmesen iyi edersin. tamam mı, kuş beyinli? Open Subtitles من الأفضل لكي ألا تسكبي عليها شيئًا حسنًا يا حمقاء ؟
    Şimdi her ikimiz de bu konuda bir Şey yapabiliriz. Open Subtitles حسنًا,الآن أنا وانت في موقف يخولنا لفعل شيءِ تجاه ذلك.
    Tamamdır beyler tuvaletteki vişne bombası patlayana kadar 20 saniyemiz var. Open Subtitles حسنًا يا رفاق لدينا 20 ثانية حتى تنفجر قنبلة الكرز في الحمّام
    Biz olmazsak bile onun iyi olacağına adım gibi eminim. Open Subtitles أنا متأكدة أنه يُبلي بلاءً حسنًا حتى وإن كنا هنا
    Fahişelere ödemek için paraya ihtiyacımız var tamam mı? O yüzden alamazsınız. Open Subtitles نحتاج الى المال للدفع الى العاهرات حسنًا لذا لا تستطيعون الحصول عليها
    Görünüşe göre hepimiz ayrıyken zaman geçirince daha iyi oluyor. Open Subtitles يبدو أنّنا نبلي حسنًا في فراقنا أكثر ممّا نكون معًا
    tamam, başka birine başlayacağım siz ikiniz takılın, olur mu? Open Subtitles حسنًا سأبدأ بشخص آخر في حين انتن تحلان الأمر حسنًا؟
    SP: peki, teoride kulağa Güzel geliyor, fakat pratikte de bu şekilde mi işledi? TED ستيفن: حسنًا نظريًا يبدو هذا جيدًأ لكن هل هو عملي؟
    Şey, kurtarılması için birşeyler yapılmayacak tek kişi şuanda o. Open Subtitles حسنًا, هي الوحيدة هنا في الجوار تنقذ الآن أي شيء.
    Onu bir Şey yaparken görmedin. Sadece bunu hatırla. tamam mı? Open Subtitles أنّك لم ترَهُ يفعل أيّ شيء، تذّكر ذلك فحسب، حسنًا ؟
    Seni bir Şey yapman için ikna etmeye çalışmıyorum. Hayır. Open Subtitles أنا لست أحاول أن اقنعك بأي شيئ , حسنًا ؟
    Tamamdır, gidip şube müdürlerimize bankalarının güvenli olmadığını söyleyelim. Open Subtitles حسنًا لنذهب ونخبر مديرو الفرع بان مصرفهم ليس آمن
    Tamamdır, bana bir e-posta gönder. Sabah ilk iş seninle görüşeceğim. Open Subtitles حسنًا، فقط ارسل ليّ رسالة، وسأراها أول شيء صباحًا، حسنًا..
    Tamamdır, geçti. Siz burada kalın. Gidip bir bakayım. Open Subtitles حسنًا يا صاح، لقد قضي الأمر أنتظرا هنا سأذهب لألقي نظرة
    Çok iyi gidiyorsunuz beyler. Eninde sonunda ikiniz de ayağa kalkacaksınız. Open Subtitles رفاق، كلاكما يبلي بلاءً حسنًا وكلاكما سيحصل على الساق في النهاية
    tamam, yani başka bir yaratığın beslenmesi değildi, açık bir saldırıydı. Open Subtitles حسنًا , لم يتناولها مخلوق أخر لابد أنه كان هجوم خارجي
    tamam eğer o insanları öldürmüyorsa o zaman neden kötü kurdu oynuyor? Open Subtitles حسنًا إن لم تكن تقتل الناس إذَا لماذا تلعب دور الذئب الشرير؟
    Eğitimli bir beyin uzmanı olmadığınızı biliyorum. Fark o kadar da bariz değil ama bir bakın işte, olur mu? TED أنا أعلم أنه ليس كلكم خبراء ، و أنها ليست واضحة و لكن فقط انظروا ، حسنًا ؟
    Anlatılanlara göre, bu Güzel bir hikâye değil. TED حسنًا كما يسير الأمر، هذه ليست قصة جيدة.
    peki, bende dolabın anahtarı bile yokken onu nasıl dolaba koyabilirim? Open Subtitles حسنًا ، كيف وضعته بالخزانة وأنا لا أملك مفتاحها حتى ؟
    evet, Pekâlâ, sen ordan istediğin kadar ...yaşlı tavırları sergileyebilirsin, büyükanne. Open Subtitles أجل، حسنًا.. ذوقكِ كسنكِ.. لذا الأمر نفسه ينطبق عليكِ يا جدة..
    - Pekala, bu kayıt.... ...bir buçuk saat önce yapılmış. Open Subtitles حسنًا ، هذا التسجيل سُجّل منذ حوالي ساعة و نصف
    evet ama sahip olduğu para bende olsa, ben de yapardım. Open Subtitles نعم ، حسنًا ، كنتُ سأفعل لو لديّ مال المنحة هذا
    aslında evet, hediyeleri ben açarım, o kısımda bir sorun yok. Open Subtitles حسنًا ، في الحقيقة أنا سأفتح الهدايا لذا لا تقلقوا بشأنها
    Eh, insan bir yerlere kök salmalı. Open Subtitles حسنًا ، على الرجل أن يزرع الجذور في مكان ما
    Bizden bazıları hademe gibi çalışır, insanların pisliklerini temizler, ve diğerleri, ee, kurtarıcı olmaya çalışırız. Open Subtitles بعضنا يعمل العمل وكأنه من أحد عمال النظافة, ينظف فوضى الناس, والآخرين حسنًا, نحن نحاول أن نكون منقذين.
    Onunla konuşmak istiyordum ama öncelikle yalnız olduğundan emin olmak istedim. Open Subtitles حسنًا ، أردت أن أتكلم معه لكنني أردت أن أتأكد أنه أعزب في البداية

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد