Eğer bugün şanslı gününse, bunun kullanmamak aptallık etmek olur. | Open Subtitles | لو كان يوم حظك فستكون غبياً إن لم تستفد منه |
Çünkü eğer 6 kez ateşlediysem şanslı olan sensin | Open Subtitles | لأنه إذا كنتُ قد أطلقت ست رصاصات سيكون هذا رقم حظك |
şanslısın ki bu sadece bir uyarıydı. Bir sonraki tıpalı olmayacaktır. | Open Subtitles | من حسن حظك أنه كان تمساحاً تحذيرياً، التالي لن يكون مسدوداً. |
Hayır, çok ileri gittiğinde şansını da kaybettin. | Open Subtitles | لا .. أنت إنتهكت حظك عندما أوغلت فى البحر بعيدا جدا |
Fakat senin şansın kalmadı ve benim de zamanım doldu. | Open Subtitles | ولكن الان فان حظك قد انتهى, وانا وقتى قد انتهى |
Değil mi? Herkes için tek bir beden, eğer o bedene girebilirsen, ne âlâ, eğer giremezsen, Şansına küs... Evet, Şansına küs. | TED | مقاس واحد يناسب الجميع، إذا فهمت فذلك جيد، و إذا لم تفهم فذلك من سوء حظك. |
Tamam, emin olduğumuz bir şey var. Bu senin şanslı günün değil. | Open Subtitles | حسنا , شيء واحد بالتأكيد ليس من حسن حظك هذا اليوم |
Bunu Willow için yapıyoruz. Bu kadar şanslı olmanızın tek sebebi şu. | Open Subtitles | نحن نقوم بذلك من أجل ويلو , السبب الوحيد الذي يجعل ذلك يوم حظك |
Gülümse. şanslı günündesin. Yaptığın yanına kâr kaldı. | Open Subtitles | لذا ابتسم إنه يوم حظك لقد فررت بعملتك , لا أستطيع أن أضرك |
-Bu gece şanslı gecen. -Sen benim yeni favori barmenimsin. | Open Subtitles | اللّيلة ليلة حظك أنت الساقية الجديدة المفضلة لدي |
şanslısın ki, bu gece seks gecesi ve benim konuşmam yasak. | Open Subtitles | من حسن حظك الليلة هي الليلة المثيرة وأنا ممنوع من الكلام |
Ama en iyi barmen burada olduğu için şanslısın. Hemen geliyor. | Open Subtitles | من حسنٍ حظك انك وجدتِ ساقٍ ماهر، سيأخذ الأمر لحظات قليلة |
şanslısın ki penisin o kadar küçükmüş ki seni dava etmeye yürekleri dayanmamış. | Open Subtitles | من حسن حظك عضوك كان صغيراً جداً لم تكن لديهم الشجاعة لتوجيه اتهامات |
Belki belindeki silahla şansını denemek istersin. | Open Subtitles | قد تريد أن تجرب حظك من جديد مع هذا السلاح .. |
Ama şansını daha fazla zorlama. Benim katılmamı bekleme. | Open Subtitles | ولكن لا تعتمد على حظك أكثر من ذلك ولا تتوقع مني أن أكون حاضراً |
"Eğer şansını deneyip kaçmaya çalışırsan her şeyi arkada bırakan, | Open Subtitles | إذا كنت تريد أن تجرب حظك بإسناد كـل شـي, |
Sana bunca yıldır yardım eden iyi şansın değildi. Bendim! | Open Subtitles | لم تكن وسامتك التى ساعدتك ولا حظك الجيد بل أنا |
Ama şansın değişir Eğer şeytan kulağına dersen | Open Subtitles | لكن حظك سيتغير، إن تدبرت ودققت على الخشب. |
Şansına ben senin bu zihinsel ayrılmanı gözden geçireceğim. | Open Subtitles | من حسن حظك أنني سأتغاضى عن قرارك المجنون هذا |
Çünkü bunun tesadüf ve kötü şans olduğunu düşünmenizi istemem! | Open Subtitles | لا أريدك أن تعتقد ان ذلك . يعود إلى حظك السيء |
Bu eşsiz insanlık seçkisiyle Şansınızı denemekte serbestsiniz. | Open Subtitles | لكِ مطلق الحرية في تجربة حظك مع هذه المجموعة.. المنتقاة من الآدميين. |
şanslısınız ki Fransız değilim, yoksa Tanrı aşkına sizi yanaklarınızdan öperdim. | Open Subtitles | ، لحسن حظك أنني لستُ فرنسياً أقسم أننـي كنتُ سأقبل خديك |
Size bilgi sağlayacak dostlar olmadan şansınız daha ne kadar sürer sanıyorsunuz? | Open Subtitles | بدون اصدقاء يستطيعون ان يزودوك بالمعلومات كم تعتقد من الوقت سيبقى حظك صامدا؟ |
Bu işi senin için yapsaydım, hayatının geri kalan günleri şanssız geçecekti. | Open Subtitles | واذا فعلت لك ما تريده الان سوف ينتهى حظك عند هذة النقطة |
Şükret ki tek annen ben değildim. | Open Subtitles | حسناً من حسن حظك أنني لم أكن أمك الوحيدة |
Maalesef çok şanssızsın, Ivy bunu asla kimseye itiraf etmez. | Open Subtitles | حسنا , لسوء حظك آيفي" لن تعترف بذلك لأي أحد" |