ويكيبيديا

    "حظه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • şansı
        
    • şansını
        
    • şanslı
        
    • şans
        
    • şansına
        
    • şanssız
        
    • şansının
        
    • sansi
        
    • talihi
        
    • şanslıydı
        
    • şanslıymış
        
    • talihsizlik
        
    Bu, elinde ölüm havuzu olan herkesin bir şansı olabileceği anlamına geliyor. Open Subtitles هذا يعني أنّ أيّ شخص بحوزته قائمة الإغتيالات يمكنه أن يجرّب حظه.
    Günün birinde şansı tükenecek ve binlerce masum insan bunun bedelini ödeyecek. Open Subtitles ويوم واحد سيتم تشغيل حظه خروج، والآلاف من الناس الأبرياء سيدفع الثمن.
    Tüm bu hayır işlerini onun adına da yapman karşılığında iyi giden şansını seninle paylaşacak. Open Subtitles ويريد أن يشاركك حظه الجيد جزاءاً لك على كل أفعالك الجيدة معه
    Ya da o şişkonun, diğer 5000'liği... alması için aşağıya inip... kumar masalarında şansını denemesini mi istiyorum? Open Subtitles أم هل أريد أن أمنح الفرصة للفتى البدين إذا كان عليه الحضور ليحصل على 5 آلاف الدولار الأخرى ليجرب حظه هنا في ألعاب الحظ؟
    Ve sen bunu yapınca o senin gibi bir kızı olduğu için şanslı olacak. Open Subtitles و عندما يحدث ذلك سيكون من حسن حظه أن تكونين إبنته
    Hiçbiri bizim işimiz değildi... kamburlar kötü şans.. Open Subtitles وظلت تقول إنه ليس من شأننا وأن الأحدب حظه سيء
    O kadar bomba düşüyor, tamamen şansına, eve sadece kolu incinmiş olarak dönüyor. Open Subtitles ألقى الألمان قنبلة , و بسبب حظه اللعين عاد إلى موطنه بذراع مجروحة
    Tetiği çektiğinizde karşınızdaki kişinin hiç şansı yok Open Subtitles أيّ شئ أمامك .. سينعدم حظه كلياً.. عند ضغطك على الزناد
    Yedi volkandan doğru olanı seçti. Sonunda şansı değişti. Open Subtitles سبعة براكين ويختار الصحيح من بينهم لابد أن حظه تغير
    Bu durumun farkında değil ama adını duyduğum gün şansı bitmişti. Open Subtitles هو لا يعرف هذا. و لكن حظه الجيد انتهى عندما سمعت إسمه.
    Kuş uçuşu 45 metreden az mesafede... ya da çükünü takip eden biri için... ya da şansını denemek isteyen biri için. Open Subtitles إنه على بعد 50 ياردة حيث تتجه الطيور أو حيث يذهب الرجل إن أراد إشباع رغباته أو إن كان بحاجة إلى اختبار حظه
    Anlaşılan şansını bir de kumarla denemek istemiş. Open Subtitles ويبدو أنه كان يجرب حظه مع الياناصيب أيضاً
    Samuel, yapma bunu. Kendi şansını artırmak için senin aptal gibi görünmeni istiyor. Open Subtitles سامويل لا تستمع اليه انه يريدك ان تبدو غبيا لا اكثر ليزيد حظه مع السيدات
    Bay Mathieu, yeni mümessiliniz. şanslı ki sizi henüz tanımıyor. Open Subtitles السيد ماتيو، مدرسّكم الجديد من حسن حظه انه لا يعرفكم بعد
    şanslı ayakkabılarımız olduğunu düşünürüz. Tanrıya şans için dua eden bir çok insan var. Open Subtitles بعض الاعبين يعتقد أن حظه في حذائه ، الناس يحتاجون للصلاة يعتقدون أن الله سيساعدهم إن أقاموا الصلاة
    Cebindeki bozukluğu bulup makinaya atarken, neredeyse şanslı olduğu için gülümsemiş. Open Subtitles إبتسم تقريباً على حظه الجيّد عندما وجد الربع دولار في جيبه، مدخله في الفتحة
    Abime senden bahsettiğimde bana, o adamdaki kötü şans senin için hiç iyi olmaz dedi. Open Subtitles حين أخبرت أخي عنك قالها كذلك، أن الرجل الذي يكسب قوت يومه من حظه السيئ، لا يمكن أن يناسبني
    şans eseri, uyluk atardamarına bir şey olmamış. Ayrıca kuşatıldık. Open Subtitles ولحسن حظه أن شريانه الفخذي لم يُقطع, ونحن محاصرون
    Onun şansına, yumruk attığı gardiyan şu an cezaevi müdürü. Open Subtitles حسناً، لسوء حظه الحارس الذى ضربه أصبح المأمور الآن
    Bana göre Valerie'yi bulmanın tek yolu sezgileri sayesinde ipuçları bulan ve ... en az onun kadar şanssız birini işe almamız., Bu bir şaka falan mı ? Open Subtitles الطريق الوحيد لايجاد فاليري هو بارسال شخص سيء الحظ مثلها بسوء حظه سيرسم الطريق الى ايجادها
    Ama hep bir bahane uydurdu ya da şansının dönmek üzere olduğunu söyledi. Open Subtitles لكن دوماً ما يكون هنالك عذر أو أن حظه سيتحسن
    iliski ne kadar yakinsa sansi o kadar artiyor. Open Subtitles اذن كلما كانت العلاقة اقرب يكون حظه افضل
    Ama hikâyenin ilerleyen bölümlerinde, Dünyanın ilk yalanını söylediğinde talihi tamamen değişecek. Open Subtitles ولكن لاحقاً في القصة, حظه سيتغير عندما يقول أول كذبة في العالم
    şanslıydı ki bu adamla tanıştı. Adı Rodrigo Baggio, Brezilyada dizüstü bilgisayar sahibi olan ilk kişi. TED وكما قلنا لحسن حظه انه التقى بهذا الشاب والذي يدعى رودريغو باجيو وهو صاحب اول جهاز محمول في البرازيل
    şanslıymış ki mahkemesi yapıldı.Anlıyorsunuz, değil mi? Open Subtitles من حسن حظه أنه حصل عليها. تعرف ماذا أعني؟
    Ne kadar asil bir soyadı ve halihazırda yaşadığınız talihsizlik ne kadar da büyük haksızlık. Open Subtitles يا له من إسم عائلة نبيل ولا يستحق سوء حظه الحالي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد