ويكيبيديا

    "حلاً" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • çözüm
        
    • yolunu
        
    • şeyler
        
    • yol
        
    • çaresine
        
    • çözeceğiz
        
    • işi
        
    • çözümü
        
    • çözmek
        
    • çaresini
        
    • üstesinden
        
    • çare
        
    • yoluna
        
    • şekilde
        
    • hallederiz
        
    Şimdi bu yöntem düşük maliyetli bir çözümken, çevresel açıdan veya insan sağlığı ve güvenliği açısından kesinlikle uygun bir çözüm değildir. TED في حين قد يكون هذا حلاً ذا تكلفة إقتصادية منخفضة فهو بالتأكيد ليس منخفض التكلفة بيئياً أو على مستوى صحة وسلامة الإنسان
    Bu bir çözüm değil. Bir PAM roketi yeterince itiş gücü sağlamaz. Open Subtitles هذا ليس حلاً يا فرانك ، صاروخ واحد لا يكفي لتوجيهه اصلاً
    Sizden istediğim tek şey Tasha'ya yardım edebilmenin bir yolunu bulmanız. Open Subtitles كل ما أريدكم أن تفعلوه هو أن تجدوا حلاً لمساعدة تاشا
    Bir an sinirlendim. Ben tamir ederim. Bir yolunu bulacağım. Open Subtitles لقد غضبت ، انا سوف اصلح ذلك سوف اجد حلاً
    Acil düşünmemiz gereken şeyler var. Bir sorun yarattık. Open Subtitles علينا أن نجد حلاً سريعاً للمشكلة التى صنعناها
    Castili atalarımız aynı sorunla karşılaşmışlar ve çok akıllıca bir çözüm bulmuşlar. Open Subtitles أسلافنا الكاستنين عانوا من نفس تلك المشكلة .. وكان لديهم حلاً مذهلاً
    Evet. Yoldaşlarımın çoğu gibi ben de barışçıl bir çözüm arzulamaktayım. Open Subtitles أجل ، مثل الأقلية من بني عرقي نحن نتمنى حلاً سلمياً
    Eğer bir çözüm bulamazsam, seyircilerin önünde adımı çağıracağını söyledin. Open Subtitles قلت بأنه إن لم أجد حلاً ستصرخ بإسمي أمام الجمهور
    Eğer bir çözüm bulamazsam, seyircilerin önünde adımı çağıracağını söyledin. Open Subtitles قلت بأنه إن لم أجد حلاً ستصرخ بإسمي أمام الجمهور
    Bu yüzden sana gelip kolay bir çözüm önerisinde bulunmak istedim. Open Subtitles لهذا رأيت أنه من المهم أن آتي لأعرض عليك حلاً سهلاً.
    Sanırım babanla müdürle konuşup, bunu halletmenin bir yolunu bulmalıyız. Open Subtitles أعتقد بأنني وأبوك سنتحدث لناظر المدرسة ونجد حلاً لهذا الأمر
    Belki de onu ikinci bölümden uzak tutmanın bir yolunu buluruz. Open Subtitles ربما بإمكاننا إيجاد حلاً لمنعها من المرحلة الثانية
    Dördümüz Atlantic City'ye gidiyoruz. Bir yolunu bulacağız. Open Subtitles سنذهب نحن الأربعة إلى هناك، سنجد حلاً ما
    Bir yolunu bulacağız. Babamı eve getir. Acele et. Open Subtitles سنجد حلاً لهذا، سنجد حلاً لهذا أعد أبي للوطن فقط، أسرع
    Besin zehirlenmesinden ölmek istemiyorsak bir şeyler yapsam iyi olur diye düşündüm. Open Subtitles كنت أفكر إن لم نرد أن نُقتل من جراء التسمم فيجب أن أجد حلاً
    İkimiz arasında bir ateşkes sağlamanı istiyorum. Ona önergeleri için bir şeyler ayarlayacağımızı söyle. Open Subtitles أريدك أن تصلح بيننا، أخبره أننا سنجد حلاً ما بشأن تعديلاته
    Ellerini sizin ve benim yakamdan çekmesini sağlayacak bir orta yol bulduğum için geldim. Open Subtitles جئت لأني وجدت حلاً للطرفين أعتقد أنه سيبعدها عنكم وعني
    çaresine bakacağız, çaresine bakacağız. Sadece babamı eve getir. Acele et. Open Subtitles سنجد حلاً لهذا، سنجد حلاً لهذا أعد أبي للوطن فقط، أسرع
    Kafamız karışmadan, bunu çözeceğiz. Open Subtitles تعرفون بعيداً عن التشتت وسنكتشف حلاً لذلك
    Bu boku çözeceğiz! Bu işi çözeceğiz adamım. Open Subtitles سوف نَجد حلاً لهذا الموضوع سوف نَجد حلاً لهذا الموضوع، يا رجل
    Daha önceki çözümümüz şimdi bir sorun haline geldi, ve ironik olarak çözümü yine çiğ besinlerde arıyoruz. TED فما كان بالأمس حلاً أصبح اليوم مشكلة، و من المفارقة، نحن نبحث على الحل في الأطعمة النيئة.
    Olayı çözmek için iki saatimiz var. Kan dolaşımını bu süre içinde tekrar sağlamazsak gözünü kaybeder. Open Subtitles أمامنا ساعتان لنجد حلاً إما نستعيد مجرى الدم أو نفقد العين
    Onu hiçbir yere götürmüyorum. Bir çaresini bulun. Open Subtitles لن أخذه إلى أي مكان، لذا عليكِ أن تجدي حلاً.
    üstesinden gelebiliriz. Sorunları halledebiliriz. Open Subtitles كلا , يمكننا أن نتولى الأمر ربما نجد حلاً له
    Son birkaç senedir, ayak kokusu için bir çare bulmaya çalışıyor. Open Subtitles إنه مخترع أمضى السنوات القليلة الماضية محاولاً أن يجد حلاً لرائحة الأقدام
    Bu yüzden, lütfen, seninle işleri yoluna koyacak bir anlaşma yapalım. Herkesin işine yarayacak bir anlaşma. Open Subtitles لذا، رجاءً، دعينا نجد حلاً يناسب الجميع من هذه الورطة
    Tıp o kadar ilerlemiş. Bir şekilde yardımcı olmaları lazım. Open Subtitles يمكنهم فعل جميع أنواع الأمور لابد من أن يكون هناك حلاً
    Tamam, hepsini al. Sonra hallederiz. Open Subtitles حسنُ، سنأخذهم كلهم، سنجد حلاً لهذا لاحقاً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد