Bilim manyağı arkadaşım şırıngadaki sıvıyı analiz etti ve haklıymışsın. | Open Subtitles | رفيقي المهوس بالعلم حلل السائل الذي في الحقنة و أنت على حق |
Hodges atölyede bulduğun küreği analiz etti. | Open Subtitles | هودجز حلل المجرفة الذي وجدتها في المتجر الاخشاب. |
Bilim insanları cismi analiz ettiklerinde amino asitleri içerdiğini keşfettiler protein yapı taşlarından oluşuyordu yaşamın çoklu dokusu. | Open Subtitles | عندما حلل العلماء المادة إكتشفوا أنها تحتوي على الأحماض الأمينية الحوامل الأساسية للبروتينات |
Üstelik Borelli sadece harekete bakmakla kalmadı iç organları da inceledi. | Open Subtitles | لم يهتم بوريلي بالحركة فحسب لقد حلل الأعضاء الداخلية أيضاً |
Suç laboratuvarı mermiyi inceledi ve benim silahımdan çıktığını tespit etti. | Open Subtitles | المختبر حلل الرصاصة والنتيجة أنها أطلقت من مسدسي |
- Karl Haas'ın dairesinde bulduğumuz kan örneğini incelediler. | Open Subtitles | حلل عيّنة الدمّ التي وجدنا على النافذة في شقة كارل هاس |
Üç basamaklı sayılar halinde üç gruba ayır. | Open Subtitles | حلل ثلاث مجموعات من ثلاث أرقام |
Hem onun hem de odaların profilini çıkar. | Open Subtitles | حلل الغرف و انت تحللها هي |
Dudak okuma uzmanı görüntüleri analiz etti. Suçlayıcı bir şey yok, sadece ufak tefek şakalaşıyorlar. | Open Subtitles | قارئ الشفاه حلل النمط لا شيء مميز فقط سخريات |
Hapları analiz edin Bay Brannigan. İhtiyacımız olan şeyleri seçip çıkartın. | Open Subtitles | حلل هذه الحبوب سيد برانيجان استخلص ما نريد منها |
Parti seçimleri analiz etti ve önde giden adayların birbirinin yardımcısı olmayı kabul etmeyeceklerine karar verdi yani bu demektir ki yarış dışından birine açık bir oda var. | Open Subtitles | الحزب حلل المرشحين وقرروا أن المتقدمين الحاليين لن يقبلا بعضهما كنائب رئيس وهذا يعني أن هنالك مساحة لدخيل |
Unutma, evlat, önce durumu analiz et. | Open Subtitles | و الآن تذكر يا فتى أولاً حلل الموقف |
Diana. Gönderdiğin veriyi analiz ettim. | Open Subtitles | ديانا، لقد حلل البيانات التي أرسلت. |
Kriminal labaraturaımız Dr. Thayer'ın araştırmasında kullanmış olduğu domuzdan alınan larvaları analiz etti. | Open Subtitles | معملنا الجنائي حلل اليرقات للذباب الذي أؤخذ من الخنزير الذي إستعمله الدكتور " ثايور " في عرضه |
Efendim, yaklaşık 6 saat önce Uydu Keşif Merkezi, bir görüntü verisi analiz etti... | Open Subtitles | من 6 ساعات على الاقصى مركز الإستطلاع بالأقمار الصّناعيةَ ..... حلل بيانات التصوير من |
Katı, sıvı, buhar ve solüsyonları analiz eder. | Open Subtitles | حلل المواد الصلبة، السوائل و الأبخرة، والمحاليل... |
Teknik ekip hafıza kartını inceledi. | Open Subtitles | لقد حلل الفريق التقني بطاقة الذاكرة. |
Merkez, gönderdiğiniz buğday örneğini inceledi. | Open Subtitles | المركز حلل عينات الملح اللاتي ارسلتموها |
Ve bilimadamları bunu bir kaç yıl önce incelediler. | Open Subtitles | و عندما حلل العلماء هذا قبل بضع سنوات، |
Ted Russo'nun anahtarlarını incelediler. | Open Subtitles | لقد حلل الجنائيين مفاتيح (تيد روسو) |
Üç basamaklı sayılar halinde üç gruba ayır. | Open Subtitles | حلل ثلاث مجموعات من ثلاث أرقام |