Ne yani, şimdi babanın sana bıraktığı sorunu çözdün mü yani? | Open Subtitles | مفاجئة أوه,انتظري,هل تخبريني أنك حللت لتو المشكلة التي تركها أباك لك؟ |
Bütün olayı çözdün ve polis eğitiminde devrim yarattın. | Open Subtitles | أنت لا تفهمني، أنت حللت القضية كلها أحدثت انقلاباً في تاريخ التدريب الأمني |
Geçtiğimiz yıl, Pew ve Colombia J-School, Google Haberler'in ana sayfasında görünen 14,000 haberi analiz etti. | TED | فى العام الماضى، حللت مدرستى الصحافة بيو وكولومبيا الـ14000 خبر التى ظهرت على الصفحة الأولى لجوجل للأخبار. |
-Davayı çözmüş olabilirim. Diye diye sadece "çok güzel" mi diyorsun? | Open Subtitles | قد أكون حللت القضية وأنت تقول لي "ذلك جيد جداً" فقط؟ |
Ben de ürünü düşünmeden önce pazar verilerini inceledim. | TED | لذا حللت بيانات السوق قبل التفكير بالمنتج. |
Bütün olayı çözdün ve polis eğitiminde devrim yarattın. | Open Subtitles | أنت لا تفهمني، أنت حللت القضية كلها أحدثت انقلاباً في تاريخ التدريب الأمني |
Pratikçe tek bir kelime bile söylemeden Tüm davayı çözdün. | Open Subtitles | حللت هذه القضية كاملة بدقه بدون نطق كلمة واحدة |
Tebrikler Acheson. Cidden davayı çözdün. | Open Subtitles | تهانينا يا آتشسن، لقد حللت القضية بالفعل. |
Blue Bay'in tarihindeki en büyük cinayet davasını çözdün. | Open Subtitles | لقد حللت أكبر جريمة قتل في تاريخ الخليج الأزرق |
Gezegen biliminin 40 yıllık bilmecesini çözdün. | Open Subtitles | أنت للتو حللت مسألة في علم الكواكب تعود إلى 40 سنة مضت |
Demek sorununu çözmüş, ...fakat asıl soru şu, sen kendi sorununu çözdün mü? | Open Subtitles | إذاً فقد وجدت حلاً لمشكلتها ولكن يبقى السؤال: هل حللت مشكلتكِ؟ |
Mayol'un son dalışının verilerini analiz ettim. Ve açıkça görülüyor ki... | Open Subtitles | عندما حللت البيانات من غوص مايول الأخير .. |
Phil'in öğrettiği gibi, durumu analiz ettim, gücümü kontrol ettim ve tekmeyi bastım! | Open Subtitles | مثلما قال لي فيل لقد حللت الوضع أسيطر على قوتي و أركل |
Hadi ama. Davayı çözmüş olmama Rağmen hala kızgınsın. | Open Subtitles | هيا، أمازلت غاضبا حتى بعد أن حللت جريمتك؟ |
Her açıdan inceledim ve en iyi seçenek bu. | Open Subtitles | لقد حللت الموضوع من جميع الزوايا و هذا هو احسن خيار |
Bilmiyorum, ama anahtar sorunu çözüldü. | Open Subtitles | لا أدري ولكني حللت مشكلة المفتاح. |
Anlamıyorum, Bütün bu aktarım işini çözdüğünü sanıyordum. | Open Subtitles | أنا لا أفهم، لقد ظننت أنك حللت مشكلة إرسال المال |
- Sanırım, ben o sorunu hallettim. | Open Subtitles | حسنا ، أعتقد أني حللت هذه المشكلة |
Bunun görünce büyükbabam çok şaşıracak. Bunu tek başıma buldum. | Open Subtitles | من المؤكد ان جدى سيكون مسروراً عندما سيرى انى حللت اللغز بنفسى |
Sanırım verdiği mesaj, "İlk seferinde çözdünüz ama bu sefer çözemeyeceksiniz." | Open Subtitles | ربما يقول أنك حللت هذا للمرة الأولى لكن لن تحله هذه المرة |
Gerçekten bu davayı çözdüğün zaman sözünde duracağını düşündün mü? | Open Subtitles | هل إعتقدت أنك إذا حللت القضية سيُحافظ على الجزء الخاص به من الإتفاق؟ |
Bize Parlaklar davasını nasıl çözdüğünüzü söyler misiniz? | Open Subtitles | هل يمكنك أن تخبرنا كيف حللت قضية اللامعون؟ |
Yani hem kendi davamı hem sizin davanızı çözüp hem de katili tutukladığımı mı söylüyorsun? | Open Subtitles | إذاً تقول أنني حللت قضيتي وقضيتكم وسلمت قاتلاً ؟ |
Ama bir gizemi çözersen geriye ne kalır? | Open Subtitles | ولكن لو حللت شىء غامض ما الذى سيبقى لديك؟ |
Hareket etmeye başlamıştı ben de onu çözersem peşimden gelir diye korktum. | Open Subtitles | هو بدأ في الحركة وكنت قلقا، إذا حللت قيده يمكن أن يأتي خلفي |
Hayır. Ayrıca Juliet'in fotoğraf çekimi olayını hallettin mi? | Open Subtitles | وهل حللت مشكلة جولييت مع جلسة التصوير؟ |