| Tanrı'ya şükür gelebildin. İçeri gelip, içmek istiyoruz lütfen. | Open Subtitles | حمداً لله أنك أتيت، نريد أن ندخل ونشرب، فضلاً. |
| Ama Tanrı'ya şükür sen aldatılandın, aldatan değil. | Open Subtitles | , لكن حمداً لله أنك من تم خيانتك و لست الخائن |
| Çok şükür buradasın. Ciddi bir sorunumuz var. | Open Subtitles | حمداً لله أنك هنا لدينا مشاكل حقيقية |
| Memur bey, memur bey Çok şükür buradasınız! | Open Subtitles | أيها الضابط ، حمداً لله أنك هنا |
| Yukarıda bayım. Tanrıya şükür, geldiniz. | Open Subtitles | إنها في الطابق العلوي، حمداً لله أنك وصلت |
| Tatlım, Şükürler olsun ki döndün. Endişenmeye başlamıştım. | Open Subtitles | حبيبي , حمداً لله أنك عدت , فقد بدأت أقلق |
| Ali, Tanrı'ya şükür buradasın. Bu deli kadın, içeri daldı! | Open Subtitles | على" ,حمداً لله أنك هنا ,هذه السيدة" المجنونة إقتحمت المكان هنا |
| Tanrı'ya şükür en azında ağabeyini hatırlıyorsun. | Open Subtitles | حمداً لله أنك تذكرتي أخوك على الأقل |
| Tanrı'ya şükür geldiniz Albay. | Open Subtitles | أيها العقيد، حمداً لله أنك هنا |
| - Oh! Tanrı'ya şükür oradasın. | Open Subtitles | حمداً لله أنك موجودة |
| Çok şükür ki ortaya çıktınız. | Open Subtitles | حمداً لله أنك جئت في الوقت المناسب |
| Çok şükür uyanık ve giyiniksin. | Open Subtitles | حمداً لله أنك مستيقظ ومرتدياً ملابسك |
| Çok şükür ki sen biliyorsun tatlım. | Open Subtitles | حمداً لله أنك قمت بذلك عزيزي |
| Onu eve getirirsen pisliğini de sen temizlersin. Tanrıya şükür senin kız derdin falan yok. | Open Subtitles | إن أحضرتها للمنزل فستنظف خلفها حمداً لله أنك لم تحصل على أي حبيبة. |
| Michael, Tanrıya şükür. | Open Subtitles | حمداً لله أنك وصلت لا تقلقي كل شئ سيكون على ما يرام |
| Tanrıya şükür geldin. Dışarıda kaldım. | Open Subtitles | حمداً لله أنك عدت، لقد علِقتُ خارج شقتي |
| Şükürler olsun ki Danua'nız yok. | Open Subtitles | حمداً لله أنك لا تملك كلب دانمركي |
| Allah'a Şükürler olsun ki mesajımı almışsın. | Open Subtitles | حمداً لله أنك تلقيت رسالتي. |
| Marge, Tanrıya Şükürler olsun ki, döndün. | Open Subtitles | مارج.. حمداً لله أنك عدتي |