"خروجه" - ترجمة من عربي إلى تركي

• çıkış
• çıktıktan
• taburcu
• Çıktığından
• çıktığı
• çıkışını
• çıkmasını
• çıkmış
• dışarı
• ayrıldıktan
• çıkması
• çıkmadan
• çıkar

Ona nasıl kullanılacağını göster... ..ve bunun onun buradan çıkış bileti olduğunu söyle.
أره كيف يستخدمها، وأخبره أنّها بطاقة خروجه

Bu dükkânın sahibi Tommy'i evden çıktıktan hemen sonra görmüş.
شهد صاحب هذا المخزن تومي مباشرة بعد خروجه من المنزل.

taburcu olduktan 9 ay sonra işini bırakmış, arabasını satmış, kredi kartlarını ve hesaplarını iptal etmiş.
بعد 9 أشهر من خروجه من المشفى استقال من عمله و باع سيارته أغلق حساباته البنكية و ألغى بطاقاته الإتمانية

Çıktığından beri birkaç saatten fazla uyuduğunu düşünmüyorum.
لا أظنه نام لأكثر من سويعات منذ خروجه من السجن

Her şey bu noktadan temiz bir atış yapmaya bağlı ve onu gemiden çıktığı gibi almalıyız.
كل شيء يعتمد علينا أن نحصل على إصابة واضحة من هذا الموقع. ويجب أن نصبه فور خروجه من تلك السفينة.

Adliyeden çıkışını bekleyen büyük bir kalabalık var.
لإختصار الأمر هناك حشد كبير يتوقع خروجه من هذه المحكمة

Yapacağımız şey, burada oturup Williamson'ın çıkmasını ve bizi o lanet elmaslara götürmesini beklemek!
ماذا نحن فاعلين فقط الجلوس هنا و انتظار قدوم وليامسون و خروجه وان يدلنا علي الماس اللعين

Ön kapıdan çıkmış ve o zamandan beri görülmemiş.
و بمجرد خروجه من البوابة الأمامية لم يرَه أو يسمع به أحد

Hastaneden eve döndükten sonra bir daha hiç dışarı çıkmadı.
و منذ خروجه من المستشفى لم يخرج من البيت مطلقاً

Donanmadan ayrıldıktan sonra altı yıl boyunca, başkan yardımcılığı yapan kimdi?
الذي كان نائب رئيس الولايات المتحدة بعد مرور ستة سنوات من خروجه من البحرية

Arka kapı çıkış noktası. Ön kapı kilitliymiş.
الباب الخلفي كان نقطة خروجه, و الأمامي كان مغلق بإحكام.

Görünen o ki biri kanalizasyon ızgarasını kaldırtmış. Sonra da çıkış noktasındakini kaynak yaptırmış.
اتّضح أنّ شخصاً فتح كُوّة الصرف، ومن ثمّ لحمها في طريق خروجه.

Cezai olarak sofistike ve sistemli biri giriş ve çıkış yöntemi görünmeyerek yapılıyor nişan aldığı bölgede biraz delil bırakıyor.
إنه متطور إجراميا و منهجيا بإخفاءه لطريقة دخوله و خروجه و يترك دلائل صغيرة مكان جلوسه كقناص

Bana, hapisten çıktıktan sonra daha fazla şey anlatabileceğini söylemişti.
، لقد قال أنه بمجرد خروجه من السجن سيخبرني بالمزيد

Şahsi eşya yok. Hapisten çıktıktan sonra hayat kurmakla hiç ilgilenmemiş.
لا أغراض شخصية، لم يهتم ببناء حياة بعد خروجه من السجن.

Ailesine ulaştım ve birkaç saat önce taburcu olmuş.
إتصلت بعائلته في الواقع تم تصريح خروجه قبل بضع ساعات

taburcu olduktan sonra özel bir müteahhit olarak geri döndü.
بعد خروجه من المستشفى، عاد كمقاول الخاص.

Hapishaneden Çıktığından beri aynı görünmüyor.
وقال انه لم يكن في الواقع نفسه منذ خروجه من السجن.

Çıktığından beri Paulie'yi görmedim. Hiç kimse uğramıyor.
لم أرى بولي منذ خروجه لم أرى أحداً

Komadan çıktığı için biraz kendinde olmayabilir.
ربما يكون مضطرباً قليلاً بعد خروجه من حالة الجمود

Başkasıyla gitmek için çıkışını erteliyor.
يؤخر خروجه حتى يكون متزامنا مع خروج شخص آخر

Çünkü ben 35 Sent yuttuğumda çıkmasını beklemekten başka bir şey yapmamıştık.
لأن عندما ،إبتلعت 35 سنت، فقط أنتظرنا خروجه.

Esas adamım hapisten çıkmış evine dönüyor.
صديقي الاساسي ، سيذهب الى البيت فور خروجه من السجن

- Ne için? dışarı adımını attığı an başka televizyonlar onu kapar. İlk hafta izleyici payında yirmi...
كل شبكة أخرى ستأخذه لحظة خروجه من الباب وسيعود على الهواء لحساب محطة أي بي سي غداً

Gotham Polis Departmanı'ndan ayrıldıktan sonra Bay Gordon'ı ebeveynlerimin cinayetini araştırması için tuttum.
بعد خروجه من GCPD، أنا احتفظ السيد جوردون للنظر في حالة وفاة والدي.

Böylesine kötü bir düşüşten sonra dışarı çıkması beni endişelendiriyor.
خروجه بعد هذه السقطة الكبير تشعرني بالتوتر،

çıkmadan hemen önce beni aradı. Çok büyük bir iş üzerinde olduğunu. Ve bunun beni etkileyeceğini söyledi.
لقد اتصل بي مباشرة عقب خروجه من السجن وقال بأنه قد دخل في شيء ما كبير، وكأن هذا سيدهشني أو شيء ما

Toplantıdan çıkar çıkmaz şehir dışına gidecek.
فى الحقيقه عند خروجه من الاجتماع سيغادر المدينه