ويكيبيديا

    "خزانة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • dolap
        
    • dolabında
        
    • dolabı
        
    • dolabına
        
    • dolapta
        
    • dolaba
        
    • dolabından
        
    • dolabını
        
    • dolabın
        
    • dolabının
        
    • kasa
        
    • odasına
        
    • dolabım
        
    • dolabındaki
        
    • kasası
        
    Atı gitsin. Koca bir dolap bu. New York'ta yaşıyorsun. Open Subtitles هذه خزانة كبيرة , وانت تعيشين في نيويورك تحتاجين للفضاءة
    Hangisi daha aşağalayıcı bilemiyorum-- oğlumun dolabında marihuana ile yakalanması mı, yoksa bunu açıklayacak adam gibi bir yalanı bile olmaması mı! Open Subtitles لا يمكنني أن أقرر ماذا أكثر إذلالاً حقيقة أنهم أمسكوا مخدرات في خزانة ابني أم لأنه لا يمكنه اختلاق كذبة مقنعة حتى
    Belgelerini nerede sakladığını buldum, ama bu, zırhlı bir dosya dolabı. Open Subtitles لقد وجدت المكان الذي يخبئ فيه الأوراق, لكنها خزانة ملفات مصفحة
    Biri Ethan Wick'in dolabına sıçtığından beri böyle büyük bir olay görmemiştik. Open Subtitles لم أرى هذا التخمين الكثير منذ تغوط أحدهم في خزانة إيثان ويك.
    Hayır. Ama bir daha bir dolapta kaldığımızda bunu hatırlarım. Open Subtitles رقم ولكن سأتذكر أن في المرة القادمة ونحن في خزانة.
    Annemlerin evindeki dolaba koydum ama bir şey olmaz, ışığı açık bıraktım. Open Subtitles إنهم في خزانة في بيت والديّ ولكنهم بخير لقد تركت الأضواء تعمل
    Gelecek sefer birini kaçırdığında, onu ecza dolabından uzak tut. Open Subtitles عندما تختطف شخصاً ما بالمرة المقبلة، فأبعده عن خزانة دوائك
    Clifton Cartwright'ın tariflerine uyan birisi dün Micheal'ın dolabını açmaya çalışmış. Open Subtitles شخص ما حاول كسره في خزانة مايكل يوم امس متطابق وصفهُ
    Bir dolap dolusu eldivenim var. Ama artık hiçbiri ellerime olmuyor. Open Subtitles و الدليل أن عندي خزانة مليئة بالقفازات التي لم تعد تناسبني
    Yine de, merdivenlerin altında işine yarayabilecek bir dolap var. Open Subtitles مع ذلك, فلدي خزانة ملابس تحت الدرج قد تفي بالغرض
    Arkada zengin müşterilere ikram edilen içki şişelerinin durduğu güzel bir dolap var. Open Subtitles في الخلف هناك خزانة فخمة تحتوي زجاجات لتقديم المشروب للمودعين الأغنياء
    Yatak odası dolabında, yere sabitlenmiş metal bir kutu vardı. Open Subtitles كان هناك صندوق معدني موصد بالارض في خزانة غرفة نومه
    Bir oda tutmaya bile param yok, kapıcı dolabında yatmak zorunda kalıyorum. Open Subtitles لا يمكنني أن أدفع أجرة غرفة يجب أن أنام في خزانة البواب
    Bundan 18 ay sonra, bu fiyata süpürge dolabı bile kiralayamazsınız. Open Subtitles وخلال 18 شهرًا لن تتمكن من استئجار خزانة مقشات بها السعر
    Bu kez, uçakta, kilitli dolabı olan "Amerikan lisesi deneyimi" hakkında. hayal kurduğumu hatırlıyorum. TED أتذكر في هذا الوقت أحلام اليقظة حول الطائرة وحول المدرسة الثانوية الأمريكية وحول حصولي على خزانة ملابس
    Onları kategorilere ayırır, dosyalar, dsoyaları dosya dolabına koyar, onları ofisinize koyar ve onunla birlikte yaşayabilirsiniz. TED ثم تصنفونها، وتضعونها في ملف، وتضعون الملف في خزانة ملفات وتضعونها في مكاتبكم، وتستطيع التكسب من فعل ذلك
    Seninkilerin buzdolabının üstündeki dolapta tuttuğu şeker zulası var ya? Open Subtitles أتعرف كيس الحلوى ذاك الذي يخبّئه والداك في خزانة الثلّاجة؟
    Ve beni onu bir dolaba tıkıp geceleyin orada tutmaya zorladılar. Open Subtitles و أجبروني على حشره في خزانة و إبقائه فيها طوال الليل
    Bana ecza dolabından o küçük mavi haplardan getirir misin? Open Subtitles عزيزتي جيس هلا ناولتني حبتي الزرقاء الصغيرة من خزانة الأدوية
    Mesela, Miko'nun dolabını bulup, onun hakkında daha fazla bilgi alabiliriz. TED يمكننا على سبيل المثال أن نجد خزانة ميكو ونحصل على مزيد من المعلومات عنها.
    Bir şeyler, kafamı kurcalıyor. Neden ecza dolabın, yaşlı adam merhemi dolu? Open Subtitles ثمة شيء يثير فضولي، لماذا تمتلئ خزانة الدواء لديكم بمراهم كبار السن؟
    Dosya dolabının yaptığı çiziğin benim performansımı düşüreceğini düşünmüyorsun değil mi? Open Subtitles هل تظنين أن خدشاً من خزانة الملفات سيسلبني أفضل ما لدي
    Belki kapkaççılık yapabilirm ya da küçük bir kasa açabilirim. Open Subtitles ربما أستطيع نشل محفظة أو أكسر خزانة صغيرة,000
    Kanıt odasına girmem için birkaç görüşme yapmam gerekiyordu. Open Subtitles وجب علي أن أطلب معروفاً حتى أصل إلى خزانة الأدلة
    Henüz acemi bir öğrenciyken birinci katta bir dolabım vardı. Open Subtitles كان لدي خزانة في الطابق الأول في العام الأول الجامعي
    Todd'un dolabındaki ışık güzeldi. Open Subtitles أتعلمين اين توجد اضاءة جيدة ؟ في خزانة ملابس شقة تود
    Bunlar banka kasası gibi yapılır. Open Subtitles تلك الأشياء مصنوعة وكأنّها خزانة مصرفية.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد