"خسارة" - ترجمة من عربي إلى تركي

• kaybetmek
• kayıp
• yazık
• kaybetmekten
• kaybetmeyi
• kaybetme
• kaybetmenin
• kötü
• kaybetmeye
• kaybedemem
• kaybetmiş
• kaybını
• kaybetmeden
• ziyan
• zarar

Tüm paranı bir gün içinde kaybetmek insanın iştahını kaçırabiliyormuş.
أعتقد أن خسارة كل أموالك فجأة قد يفقدك الشهية فعلا

Aradığınız adam evini, mülkünü, ya da işini kaybetmek üzere olan biri.
نحن نعتقد ان الرجل المنشود فى خطر خسارة منزل, ملكية, او عمل

Büyük bir komedyen ve yenilikçiydi. Çok büyük bir kayıp oldu.
إنه كوميديان رائع , و مبدع عظيم لقد كان خسارة فادحة

Anılarını yazmamış olması bizim için ne kadar büyük bir kayıp oysa ki.
نعم، ويا لها من خسارة لنا جميعاً أنه فشل في كتابة أيّ مذكرات

Ne kadar yazık, kabul etseydiniz çok daha iyi olurdu.
اه ,هذه خسارة, لانى اظن انك كنت ستجيدين النواحى الأخرى.

Bir şeyleri kaybetmekten nefret ederiz, çok riskli olmasalar bile.
نكره خسارة الأشياء، حتى إذا لم تنطو على مخاطرة كبيرة.

Kaybettiğim diğer şeyleri de dikkate alınca bunu da kaybetmeyi göze alamam.
ونظراً لأنّي خسرتُ كلّ شيءٍ آخر، لا يُمكنني تحمّل خسارة ذلك أيضاً.

Aşkı böyle yorumlamak, birinin sevgisini kaybetme ya da kazanma konusu değil.
هذه النسخة من الحب ليست عن فوز أو خسارة مودة شخص ما.

Paramı kaybettim, babamı kaybettim ve şimdide hayallerimi kaybetmek üzereyim.
لقد خسرت أمواري ووالدي، والآن أنا على وشك خسارة حلمي.

Lizzie'yi kaybetmek o kurşunların ona saplandığını görmek, ölümden beterdi.
خسارة ليزي مشاهدة تلك الرصاصات تخترقها كان هذا مثل الموت

Karısını döven, sincap katili, taşralı hödüğün oyunu kaybetmek istemezsin.
لا تريد خسارة ضرب الزوجة أو قتل السنجاب والتصويت الريفي

Henüz ilişkinin başlarındayken... birini kaybetmek çok garip biliyor musun?
كان امراً غريبا خسارة شخص في بداية العلاقة، كما تعلمين

Senin açıkça yaptığın gibi onun büyük bir kayıp olduğunu düşünmüyorum.
انا فقط لا أظن انه خسارة فادحة كما تفعلين انتى بوضوح

kötü bir kayıp oldu, Edgar, ama ne derler bilirsin.
خسارة قوية إدغار و لكن أتعرف ما يقولونه يا بني

Geçen yıl hisse senedi piyasasında büyük bir kayıp yasadım... ve iflas ettim.
في السنة الماضية تلقيتُ خسارة كبيرة في سوق الأسهم وكنتُ على وشك الإفلاس

Çok bilgili meslektaşımın 53. maddenin devamını okumamış olması çok yazık.
خسارة أن زميلي المتعلم لم يكمل نص المادة 53 والتي تقول:

Ve koçlar bunu gerçekten istiyor, çünkü yapılmayan görevler size oyunları kaybettirir ve koçlar oyunları kaybetmekten nefret eder.
ويريد المدربون ذلك بشدة، لأن المهام الناقصة تتسبب في خسارة المباراة ويكره المدربون خسارة المباريات.

Son birkaç günde kaybettiğim onca şeyden sonra, ismimi de kaybetmeyi göze alamam.
مع كل ما خسرته في الأيام الأخيرة، لا يمكنني تحمل خسارة اسمي أيضاً

Her neyse, o parayı kaybetme üzerine bir planım yoktu.
على أية حال, أنا لا أفكر في خسارة تلك الأموال

Çocuğunu kaybetmenin nasıl bir acı olduğunu hayal bile edemiyorum
أتخيل أن خسارة طفل.. هو أسوء ألم قد يعيشه المرء

İtirazına ret aldıktan sonra duruşmayı kaybetmeye hazırlanman için daha çok zamanın olacak.
بعد ان تخسر المذكرة سيكون لديك المزيد من الوقت لتركز علي خسارة القضية

Sezar her gün benimle dalga geçiyor Bu bahsi kaybedemem
قيصر يستهزا بي كلّ يوم أنا لا أستطيع تحمّل خسارة هذا الرهان

Çocuğumu kaybetmiş olmamın başıma gelebilecek en kötü şey olduğunu düşünürdüm.
ظننت أن خسارة ولد كان آخر شيء فظيع يمكن أن يصيبني

Birincisi, her ok bir ayrıcalık türünün doğrudan kaybını temsil ediyor.
أوّلها أن كل سهم يُمثِّل خسارة مباشرة لأحد أنواع الامتيازات.

Zavallı V. Hiç kimse sevdiği bir şeyi kaybetmeden istediğini alamaz.
المسكينة ف, لا أحد يحصل على مايريده دون خسارة شيء يحبه

Doktor Ishii birliğimizde bir sürü kalifiye eleman var onlara ölmelerini emretmek, sizce bir ziyan olmaz mı?
وحدتنا تحتوي على طاقم من نخبة الأطباء في اليابان ألن تكون خسارة أن ينتحرون جميعا؟

Herhangi bir maddi zarar için müdafaanın sorumluluğu sulh mahkemesinde çözümlenecek bir meseledir.
مسؤولية المدعى عليه عن أى خسارة مالية هى مسألة تتقرر فى قضية مدنية