Bu arada Bayan Jenero, bağlantıya geçmemi istediğiniz birisi var mı? | Open Subtitles | خلال هذا الوقت، هل تريدين إن نربطك بالاتصال مع أحد ؟ |
Bu arada, Jonas Quinn ile konuşmak isterim. | Open Subtitles | في خلال هذا الوقت أريد أن اتحدث لجوناس كوين |
Bu sırada işçiler, bir sürü hediyelerle evlerine dönmüştü ve aileleri ile buluşmanın tadını çıkarıyorlardı. | Open Subtitles | خلال هذا الوقت العمال قد عادوا الى منازلهم حاملين معهم الهدايا و يستمتعون مع الوقت الجامع لعائلة |
Bu sırada, eğer Britanya Prenses'i, Zero'ya ateş ederse... | Open Subtitles | خلال هذا إذا قامت أميرة بريطانية مثلك بطلق النار على زيرو |
Düşmanla bir savaşa girdin ve bu süreçte bir sürü hayat kurtardın. | Open Subtitles | أنت تقاتل الأعداء وتنقذ أرواحًا من خلال هذا |
Düşmanla bir savaşa girdin ve bu süreçte bir sürü hayat kurtardın. | Open Subtitles | أنت تقاتل الأعداء وتنقذ أرواحًا من خلال هذا |
Keyfin bilir. Bu esnada, aranızda bana soracak mantıklı soruları olanlar var mı? | Open Subtitles | أجلبهم، خلال هذا الوقت ألدى أحدكم سؤال ذكي ليسألني إياه؟ |
Bu, proje sırasında başka birşey fark etmeme yardımcı oldu o bir saniyeyi kötü bir günde çekmek gerçekten çok zor. | TED | ذلك ساعدني على تحقيق شيء آخر من خلال هذا المشروع، هو تسجيل هذا الثانية الواحدة في يوم سيئ حقا أمر بالغ الصعوبة. |
Bu arada ailenizi ya da bir arkadaşınızı arayabilirsiniz. | Open Subtitles | خلال هذا الوقت يمكنك أن تذهبي إلى بعض أصدقائك أو عائلتك |
Bu arada, kadın paranın büyük bölümünü iç eder. | Open Subtitles | و خلال هذا الوقت, تكون هي قد تولت أمر معظم المبلغ |
Bu arada, bağlantı kurabileceğimiz bir yakınınız var mı? | Open Subtitles | خلال هذا الوقت , هل تريدين ان نربطك بالاتصال مع احد ؟ |
Bu arada Bayan Jenero, bağlantıya geçmemi istediğiniz birisi var mı? | Open Subtitles | خلال هذا الوقت , هل تريدين ان نربطك بالاتصال مع احد ؟ |
Tamam, biz devam edebiliriz. Bu arada bir şeyler paylaşmak isteyen başka biri var mı? | Open Subtitles | حسناً , عندما ترغبين بالتحدث هل هناك أحد يريد مشاركتنا بأي شيئ خلال هذا ؟ |
Bu sırada başımı uçurmanı istiyorum... | Open Subtitles | أريد منك ان تقومي بقطع رأسي خلال هذا الوقت |
Bu sırada, sen de derneğe de ki yanmasını istiyorlarsa, parasını ödeyebilirler. | Open Subtitles | خلال هذا الوقت، أخبر جمعية المزراعين إذا كانوا يريدونها مضيئة فعليهم دفع التكاليف. |
*Bu sırada oyuncular saklanacak.* | Open Subtitles | خلال هذا الوقت , على الجميع الاختباء من الشيطان |
Benim işim bu süreçte size rehberlik etmek. | Open Subtitles | و عملي هو أن اُوجهكم خلال هذا الدعوى |
Vay, bu süreçte iki tane Fransız istihbarat ajanını saf dışı mı bırakmış? | Open Subtitles | لكن المحاولة لإحتجاز "لوسيه" فشلت وقتلت إثنان من عملاء المخابرات الفرنسية خلال هذا ؟ |
bu süreçte ve sezon boyunca Jackie Robinson'ın kendisini çok daha önemli bir şeyin içine soktuğuna ve hizmet ettiğine tanık oldum. | Open Subtitles | خلال هذا الوقت وخلال هذا الموسم شاهدت "جاكي روبنسون" يشق لنفسه الطريق |
Bu esnada kasabamın şerifine de yardım edebilirim. | Open Subtitles | لذا من المحتمل الى جانب هذا فأنا قد أقوم بدعم شريفنا المحلي - خلال هذا الوقت |
Bu esnada, davalının karşı tarafa şiddette bulunması saldırması ya da rahatsızlık vermesi gibi durumlar söz konusu olabileceği için geçici bir koruma emri çıkartıyorum. | Open Subtitles | خلال هذا الوقت، سأصدر أمر موقتاً لحماية هذا المتهم من الأمتناع عن العنف، الأعتداء و التحرش أو المضايقة و البقاء بعيداً عن المُشتكي |
Bu esnada sen ne yapıyordun? | Open Subtitles | و ماذا كنت تفعل خلال هذا ؟ |
Bu tatbikat sırasında, çatışmanın başladığı yere ateş eden altı veya sekizlere ait gemiler olabilirdi. | Open Subtitles | , خلال هذا التدريب بوسعنا إصابة ستة أو ثمانية طائرات حينما يبدأ الطيران |