Umarım bu işe yaramazsa çok fazla hayal kırıklığına uğramazsın. | Open Subtitles | أأمل الا اكون خيبت املك كثيرا اذا ما فشل ذلك |
Bu babanızı ilk defa hayal kırıklığına uğratışınız değildi, değil mi? | Open Subtitles | لم تكن هذه المرة الأولى التي خيبت فيها والدك أليس كذلك |
Ona; ''bir doktor olarak elimden gelen en iyi tıbbi yardımı verdim, fakat bir insan olarak sizi hayal kırıklığına uğrattım.'' | TED | يمكنني القول أني في تلك الليلة قدمت كطبيب أفضل رعاية طبية كنت أملكها لكن كإنسان، لقد خيبت ظنها. |
Beni hayal kırıklığına uğrattın, sen zavallısın ve zayıfsın, artık seni sevmiyorum. | Open Subtitles | خيبت أملي فيك حقا أنت مثير للشفقة وضعيف وأنا لم أعد أحبك |
Düş kırıklığı için özür dilerim. Yaşayıp hayatın nimetlerini tadacaksın. | Open Subtitles | آسف أنني خيبت أملك، لكنك ستعيش لتستمتع بكل ثمار الحياة |
Beni hüsrana uğrattın. | Open Subtitles | لقد خيبت ظني |
Derin uykunu bozma, Cora. Sadece hayal kırıklığına uğradım. | Open Subtitles | لا تنسي ان تضعيهم تحت الوسادة فقد خيبت ظني |
Şu an babam en büyük hayranım, ve yeni küçük yaşam formumu öldürmek istediği o kırılma anında farkettim ki aslında onu yüzüstü bıraktım, hem bir kız hem de bilim insanı olarak. | TED | الآن، والدي هو اكثر الناس اعجاباً بي، في تلك اللحظة الساحقة حينما أراد قتل شكل الحياة الجديد الذي قمت بإكتشافه، ادركت أنني خيبت أمله، فشلت كإبنة له و كعالمة. |
Bu deneyimi yaşamadığınız için... insanları hayal kırıklığına mı uğrattığınızı düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | أتشعر بأنك ربما خيبت الناس ؟ بعدم خوضك تلك التجربة ؟ |
Elbette. Korkarım Leydi Mary'i hayal kırıklığına uğratacağım ama kalmalıyım. | Open Subtitles | طبعًا.أنا آسفة إن خيبت أمل ليدي ماري، ولكن عليّ البقاء |
Çünkü dün oğlumu hayal kırıklığına uğrattım. Tüm paramı içkiye harcadım. | Open Subtitles | لأني خيبت أمل ولدي البارحة وانفقت كل اموالي على الخمرة |
İnsanları hayal kırıklığına uğrattım. Ama onu uğratmayacağım. | Open Subtitles | لقد خيبت ظن الكثيرون يا أبت ولكنى لن أخيب ظنه |
Beni hayal kırıklığına uğrattın, Bay Ünlü Lanet Polis. | Open Subtitles | لقد خيبت أملي,أيها الشرطي الشهير الملعون |
Herseferinde buraya geliyorum sana kahrolası travmalarımdan bahsediyorum ve her seferinde, beni yaraladın, beni hayal kırıklığına uğrattın,hikayelerini dinliyorum bu beni hasta ediyor. | Open Subtitles | والسبب عودتي هنا وأخبرك عن صدماتي اللعينة وحصولي على هذه الجروح لقد خيبت ظنك, هراء. |
Düş kırıklığı için özür dilerim. Yaşayıp hayatın nimetlerini tadacaksın. | Open Subtitles | آسف أنني خيبت أملك، لكنك ستعيش لتستمتع بكل ثمار الحياة |
Beni hüsrana uğrattın. | Open Subtitles | أنت خيبت أملي |
Christen, sende hayal kırıklığına uğradım. Sanırım polisi aramalıyım. | Open Subtitles | كريس لقد خيبت ظني , يجب علي أن اتصل بالشرطة |
Bu okulu yüzüstü bıraktım. | Open Subtitles | و لقد خيبت أمل هذه المدرسه |
Ben de bunlardan biriyim. Okulda başarısız oldum. Aslında okulum beni başarız etti. | TED | كنت واحدا منهم. رسبتني مدرستي -- مدرستي خيبت ظني. |
Farkında değil misin, Travers, kardeşini yüzüstü bıraktın, yine. | Open Subtitles | لا شك يا ترافرس, خيبت اخاك, مرة أخرى |
Bugün takıma layık olamadım. Seni yüz üstü bıraktım. | Open Subtitles | لم اصنع شيئاً اليوم لقد خيبت املهم |
Üzgünüm. hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm. Eskiden rolün ne gerektiriyorsa yapardın. | Open Subtitles | ـ آسفة لأنّي خيبت ظنك ـ أنّكِ أعتدتِ فعل كل شيء لأدواركِ |
Beni hayal kırıklığına uğratıyorsun, Goldfinger. Grand Slam Operasyonu'nun işe yaramayacağını biliyorsun. | Open Subtitles | خيبت ظنى يا جولدفينجر عملية جراند سلام لن تفلح |