Musluğu açıyorsunuz ve işte sıcak su, soğuk su ve içilebilir su. | TED | تفتح الصنبور لتجد ماء دافئا و ماء بارد, و ماء قابل للشرب. |
Günümüzde bilim insanları, Mars'ın bir zamanlar büyük miktarda sıvı hâlde suyu yüzeyde barındırabilecek kadar sıcak olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | يعتقد العلماء اليوم أن المريخ كان يوما دافئا بدرجة كافية ليسمح بتدفق كميات كبيرة من المياه السائلة عبر سطحه |
Windsor'da kendisine iyi bakılsın ve sıcak tutulsun Leydi Bryan. | Open Subtitles | يجب أن يظل دافئا و جيدا في وندسور, ياسيدة بريان |
Onca zaman sonra sıcak bir şeyler arzulamıyor musun? | Open Subtitles | ألست جائعاً وتريد شيئاً دافئا بعد كل هذا الوقت ؟ |
Champion fırlattığı içeceğin kesinlikle ılık hatta soğuk olduğuna yemin ediyor. | Open Subtitles | شامبيون تقسم بأن الشراب كان دافئا و لهذا بالتأكيد رمت به عليه في الدرجة الأولى |
İçerisi sıcak görünüyor, Şalgamkafa; ben giriyorum. | Open Subtitles | قرنبيط انه يبدو دافئا كفاية في الداخل لذا سأدخل |
Carlos, bana öyle bakma. Bak, yatak hâlâ sıcak. | Open Subtitles | كارلوس,لا تنظر الى هكذا تحسسه,انه مازال دافئا |
sıcak su oldukça iyi geldi. | Open Subtitles | أشكرك على الماء أن يكون دافئا بدرجة كافية |
Ve doğru ismi verirseniz sizi evinize sıcak ve kuru olarak, yeni elbiselerle yollayacağım. | Open Subtitles | ولو كان الإسم صحيحا سوف أرسلك لبيتك دافئا وجافا مع ملابس جديدة |
- Portatif karyolalar var. Fırın burada, sizi sıcak tutar. Buzdolabı şurada, sizi serinletir. | Open Subtitles | لديكم وعاء الطبخ ليبقى الطعام دافئا لديكم الثلاجة ليبقى الطعام باردا |
Güneyden soğuk rüzgarlar gelmektedir, fakat Atlantik'ten gelen ılık dalgalar yazın sıcak olmasını sağlar. | Open Subtitles | الرياح الباردة دفعت إلى الجنوب, لكن المحيط الاطلسي لايزال دافئا من الصيف |
Sen ve Agiel'lerin pek sıcak karşılanmıyorsunuz sanırım. | Open Subtitles | أنتم وأسواط العذاب لا تلهمونا لكى نعطيكم استقبالا دافئا |
Gel, yatağımız çok var. Hem yemek hâlâ sıcak. | Open Subtitles | تعال، لدينا الكثير من الأسرة وطعامك لا يزال دافئا. |
Yemeden önce tuvalete gitmek istersen bu bereyi tabağın üstüne bastırarak gözleme örtüsü gibi kullanıp gözlemeyi sıcak tutabilirim. | Open Subtitles | إذا أردت أن تذهب للحمام قبل أن تأكل فسأبق الطعام دافئا باستخدام هذه القبعة التي غسلتها بعناية |
Vajinası da vardı, sıcak ve yumuşacıktı. | Open Subtitles | كان لديها المهبل ، وذلك كان دافئا وكانت لينة. |
Birisi kışı geçirmek için sıcak bir yer bulmuşa benziyor. | Open Subtitles | يبدو أن إحداهن وجدت مكانا دافئا لقضاء الشتاء |
Ayrıca sıcak tutmak için peksimetlerin üzerine peçete örtmeyi de unutma. | Open Subtitles | وتذكري، البسكويت يوضع تحت منديل ليبقى دافئا |
Bir kere de görüşmek için sıcak bir yer seçsen? | Open Subtitles | لم لا تستطيع أن تختار مكانا دافئا لنتقابل بين حين وآخر ؟ |
Bu beni sıcak sütle besleyip banyo yaptırman gerektiği anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | ويحق لي ان اقول انه يشعرني بالإكتئاب وذلك لا يعني انه يجب ان تشربني حليبا دافئا وتحممني |
Tıp çevresinde bir söz vardır, sıcak ve ölü olana dek ölü sayılmazsın. | Open Subtitles | هناك قول شهير في المجال الطبي انك لا تموت حتى تصبح دافئا و ميتا |
Kuşu ısıtmak için onu tezeğiyle korumaya çalışıyor ve sonra da çakal onu temizleyip, yiyor. | Open Subtitles | التي على البقرة التي غطت الطائر ببرازها لإبقائه دافئا ثم جاء هذا الحيوان وأكلها |