Asla. Son 30 yılda 73 Demokrat başkan adayı oldu, kaç tanesi kazandı? | Open Subtitles | مستحيل , منذ 30 عاماً حوالي 30 ديمقراطي ترشحللرئاسة,و العددالذي انتصرهو3.. |
Bugünün Demokrat senatörü, yarının Başkan Yardımcısı. | Open Subtitles | نائب كونجرس ديمقراطي اليوم، ونائب لرئيس الجمهورية غداً. |
Kendinizi Demokrat mı, Cumhuriyetçi mi, yoksa Bağımsız olarak mı addediyorsunuz? | Open Subtitles | هل تعتبر نفسك ديمقراطي أم جمهوري أو مستقل؟ |
Ve anladım ki, ben ülkeyi terkettiğimde, demokratik bir ortamda yapılacak özgür ve adil seçimler bir hayalden ibaretti. | TED | وأدركت أنه، عندما غادرت البلاد، الحرية والإنتخابات النزيهة في مناخ ديمقراطي كانت حلما. |
Korsanlık aslında mevcut sistemde amatörce bir inovasyon ve son derece demokratik bir faaliyet. | TED | القرصنة هي في الحقيقة أي ابتكار هاوٍ على نظام موجود، وهو نشاط ديمقراطي بعمق. |
Kamerayı buraya Cumhuriyetçi bir casus ya da benden oy çalmak isteyen Demokrat bir aday koymuş olabilir. | Open Subtitles | أي موظف جمهوري يمكن أن يكون وضعها أو حتى أي ديمقراطي يتمنى أخذ مكاني لكن حين اكتشفت أن أحدهم يسجل تحركاتك |
Köleliği kaldırmak için oy verecek yirmi Demokrat, öyle mi? | Open Subtitles | الـ20 ديمقراطي في المجلس سيصوتون لإلغاء العبودية |
Seward, 11 Demokrat oyuna kesin gözle baktığınızı söyledi. | Open Subtitles | وزير الخارجية أخبرني أن أن لديكم 11 ديمقراطي مضمونين هذا مشجع |
Nasıl oldu da senato da 99 Demokrat bir araya geldi anlamadım. | Open Subtitles | أنا لا أعرف كيف حدث هذا في مجلس الشيوخ مع 99 برلماني ديمقراطي |
Karısını vuran bir tecavüzcü Demokrat ve Sally Langston, | Open Subtitles | ديمقراطي أردى مغتصب زوجته قتيلاَ وسالي لانجستون |
Belki bir Demokrat seçildiğinde daha çok şansı olur. | Open Subtitles | ربما كان محظوظا عندما سيتم انتخاب ديمقراطي. |
Kongre de elimizde ve Güneyli bir Demokrat başkan seçebiliriz. | Open Subtitles | والتحكم بمجلس النواب وبعدها يمكننا أن ننتخب رئيس ديمقراطي من الجنوب. |
Ancak First Lady ile görüşmeyi reddedecek ister Cumhuriyetçi ister Demokrat olsun tek bir milletvekili yoktur. | Open Subtitles | لكن لا يوجد أي نائب جمهوري كان أو ديمقراطي سيرفض مقابلة السيدة الأولى |
Ama her Demokrat evet oyu verse dahi taslağın geçmesine yetmiyor. | Open Subtitles | أجل، ولكن حتي لو كل ديمقراطي في مجلس الشوخ قام بالتصويت لهذا المشروع لن يكون كافياً |
demokratik Senato, Demokrat bir başkanı görevden almaya yanaşmaz. | Open Subtitles | أعضاء المجلس الديمقراطيون لن يرحبوا بعزل رئيس ديمقراطي |
Amacımız, her zaman ülkeyi demokratik sivil idare haline getirmekti. | TED | كان هدفنا دومًا تحويل البلاد إلى حكم مدني ديمقراطي. |
Şimdi bunun ilginç bir bakış açısı olduğu kanaatindeyim, çünkü her toplumda, özellikle açık bir demokratik toplumda, yalnızca fikirler kökten yerleşirse bunlar değişir. | TED | الآن أعتقد أن هذه طريقة جيدة للنظر إلى الأمور لأن في كل مجتمع، وخاصة في مجتمع ديمقراطي مفتوح .الأمور تتغير فقط عندما تترسخ الأفكار |
Yani demokratik bir toplumda uğraşmanız gereken konular, Çin'de uğraşmak zorunda olmadığınız konulardır. | TED | لذا القضايا التي عليكم التعامل معها في مجتمع ديمقراطي هي قضايا مختلفة عن الصين. |
Örneğin özgür, normal, demokratik bir toplumda yaşamak gibi. | Open Subtitles | مطالبهم من الممكن أن تتحقق مثل العيش في مجتمع حر طبيعي ديمقراطي |
Büyükelçiliğimizi kapatmak dünyaya demokratik bir müttefikimizi bir savaş suçlusuna sattığımız mesajını verecektir. | Open Subtitles | أغلاق سفارتنا يرسل رسالة للعالم بأنّنا بعنا حليف ديمقراطي لنا بإرادتنا إلى مجرم حرب |
Senin gibi ben de bir demokratım. | Open Subtitles | و على عكسك, أنا ديمقراطي. |
Savaşı sona erdirme şansını geri çevirdiğimiz haberi yayılırsa Demokratlardan oy alma umudumuz kalır mı? | Open Subtitles | (ما الأمل لأي صوت ديمقراطي يا (ويليام إذا انتشر الخبر أنني رفضت فرصة لإنهاء الحرب؟ |