ويكيبيديا

    "رجلٌ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • adam
        
    • biri
        
    • adamsın
        
    • bir adamım
        
    • erkek
        
    • birisi
        
    • birisin
        
    • adamın
        
    • adamdı
        
    • adamdır
        
    • adamı
        
    • biriyim
        
    • adama
        
    • insan
        
    • biridir
        
    Bir adam arka bahçesinde bir duvar belirirken çimlerini biçiyor. TED رجلٌ يجز عشب حديقته بينما يظهر الجدار في فنائه الخلفي.
    Onunla işim bitsin de görün. Bambaşka bir adam olacak. Open Subtitles نعم، فقط أنتظري حتى انتهي منه سيصبح رجلٌ مختلف تماماً
    Ben sana müsis bir adam derken gerçeklerden bahsediyorum, hislerden degil. Open Subtitles ,حينما أقول إنه رجلٌ مذهل فإنني أتحدث بشأن الوقائع, لا المشاعر
    Eğer ten rengimden ötesine bakamayıp beni sadece çantanı çalan biri olarak göremezsen... Open Subtitles إن كنتِ ترينني كشخصٍ ذي عرقٍ مختلف متناسيةً بأنني رجلٌ جاء ليسرق حقيبتك
    Sen akıllı bir adamsın. Sen de benim gibi siyasetin içini dışını biliyorsun. Open Subtitles أنت رجلٌ ذكي, تعرف كل عموميّات و خصوصيّات السياسة بنفس الطريقة التي أعرفها.
    Ben de Miata seven ve eşcinselliğiyle gurur duyan bir adamım. Open Subtitles ذلك صحيح أنا، كذلك، رجلٌ شاذ فخور و حماسي لسيارة المياتا
    O sırada manyak bir adam video'ya çekti, yakında internetten izleriz. Open Subtitles ولقد صورني رجلٌ أخرق إذًا علينا أن نبحث عنّي في الإنترنت
    Karşınızdaki, beyin kanamasından zarar görmüş bir adam ve bitkisel durumdaydı. Open Subtitles هذا رجلٌ عانى نزيفاً في الدماغ و كان في حالة سبات
    Sizin gibi eğitimli ve ailesini seven bir adam bu konunun önlemini anlıyordur. Open Subtitles من الواضح، رجلٌ في مستواك التعليمي و حبُّكَ لعائلتكَ تؤكد أهمية هذه المشكلة.
    Büyük bir Tokyo balık marketi işleten küçük yaşlı adam. Open Subtitles رجلٌ مسنّ كان يدير مطعماً صغيراً قرب متجر طوكيو للسمك
    Sonra kapı açıldı sonra elli yaşında kel bir adam geldi. Open Subtitles وفٌتح الباب, ووقف أمامنا رجلٌ في الخمسين من عمره برأسٍ أصلع.
    Gecenin bir yarısı gelerek bana hizmet etmek istediğini söyleyen ilk adam değilsiniz. Open Subtitles هذه ليست المرة الأولى التي يظهر فيها رجلٌ من الظلام ليعرض خدماته عليّ
    Söylesene son derece sağlıklı biri neden zamanının çoğunu revirde geçirir? Open Subtitles فسّري لي، لمَ عسى رجلٌ صحيحٌ يقضي أغلب وقته في المشفى؟
    Bu yüzden, bir gün adamın biri kapımı çaldı bende açmak için ordaydım. Open Subtitles ولهذا، عندما جاء رجلٌ ليطرقعلىبابيذات يوم .. كنتُ موجوداً لأفتح ذلك الباب ..
    Bunu yapan ilk insanlardan biri Hereford Piskoposu, Francis Godwin idi. TED واحد من أوائل الناس الذين فعلوا ذلك كان في الواقع أسقف هيرفورد. رجلٌ يدعى فرانسيس غودوين
    Profesör, sen akıllı bir adamsın, ama eğer burada kalırsak... bir şey öğreneceksin. Open Subtitles بروفيسور ، أنت رجلٌ ذكي .. لكن علينا البقاء هنا سوف تكتشف شيئاً
    - Özgür bir adamım. Her istediğimi, istediğim yerde, istediğim kişiyle yapabilirim. Open Subtitles أنا رجلٌ حر، بإمكاني فعل ما أشاء أينما أشاء ومع من أشاء.
    İşinin ehli bir erkek olduğunu duydum. Şimdi beni dinle. Open Subtitles لقد سمعتُ أنكَ رجلٌ داعر ، لذا أصغ ِ إليّ
    Vali olmak isteyen birisi... Open Subtitles رجلٌ واحِد مُرَشَّح لمَنصِبِ الحاكِم و كانَ..
    Bence sen hayattan sıkılmış zengin birisin. Open Subtitles أعتقد أنّك رجلٌ غني تشعر بالملل أعتقد تلك السيدة، غالباً زوجتك السابقة
    Bir dakika sonra, masum bir adamın üstüne kurşun yağdırıyorsun. Open Subtitles وفي الدقيقة التالية ، كنت تضخ الرصاصات على رجلٌ بريء
    Ne kadar korktuğunu bilmemizi istemeyen, gururlu bir adamdı. Open Subtitles إنه رجلٌ شامخ, لا يريدنا أن نرى كم كان خائفاً
    Olayları biraz abartarak anlatmayı seviyor ama iyi bir adamdır. Open Subtitles أقصد إنه يختلق القصص ويبالغ فيها قليلًا، ولكنه رجلٌ صالح
    Ben sana masum bir adamı sucladıgını soyledigimde ise tek umrunda olan prosedurdu. Open Subtitles بعدما أخبرتُك بأن لديكَ رجلٌ بريء، وكلّ ما ألقيتَ له بالاً هي الإجراءات.
    Her şey avuçlarının içindeyken sırf korktuğu için, hepsinin uçup gitmesine izin veren adamın biriyim. Open Subtitles رجلٌ ممسكٌ بزمام أمور حياته, ومسيطر عليها ثم إذا به يترك كل شيء لمجرد أنه خائف
    Denis, koyun kanını muhtemelen psikoz geçiren Antoine Mauroy adındaki adama nakletti ve bunun, adamın belirtilerini azaltacağını ümit etti. TED نقل دينيه دم خروف إلى أنتوان ماروا، وهو رجلٌ يُعاني من الذُهَان على الأغلب، على أمل أنّ ذلك سيُخفف أعراض مرضه.
    O zamanlarda beyni dağılınca ölür gidermiş insan ve her şey sona erermiş. Open Subtitles وفي زمان ثانٍ لا روادع، لا عقوبات .إن خُلع رأس رجلٌ فالأمر انتهى
    Belki de gerçekten iyi biridir. Sadece kötü bir gün geçiriyordur. Open Subtitles ربما يكون رجلٌ طيب ولكنه خاض يوماً عصيباً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد