"رحمة" - ترجمة من عربي إلى تركي

• Merhamet
• merhametine
• merhameti
• acımasız
• merhametli
• acıma
• Acımak
• merhametsiz
• acımadan
• insafına
• acımasızca
• lütuf
• merhametsizce
• Mercy
• merhametini

Bir erkek kaplandaki sütten daha fazla Merhamet yok içinde.
لا يوجد به رحمة أكثر مما يوجد حليب بنمر ذكر

Kocam birlikte olduğumuzu öğrenirse tereddüt ve Merhamet göstermeden ikimizi de öldürür.
إذا إكتشف زوجي أننا كنا معًا سيقتل كلانا دون تردد أو رحمة.

Dijital bir dünyada, para daha uzaklara, daha hızlı bir şekilde ulaşabilir. Ancak biz, bu gardiyan kuruluşların merhametine kalmış haldeyiz.
في عالم رقمي، من الممكن أن تصل النقود إلى مدى أبعد وبسرعة أكبر، ولكننا تحت رحمة تلك المؤسسات المتحكمة.

Bir parça merhameti hak etmezler. O insanın hayatını yaşamamışsındır.
انهم لا يستحقون ذرة رحمة انتم لا تعيشون حياة الناس

Etki alanını genişletmek için gizli oyunlara sırt dayayan dünya çapında yekpare ve acımasız bir komplo bize karşı gelmektedir.
ما نتعرض له حول العالم من قبل مؤامرة متجانسة و بلا رحمة التي تعتمد في المقام الأول على وسائل سرية

Sen merhametli bir insan değilsin, gördüğün hayalerin merhametin ne olduğunu göstermiyor.
انت لست رجل رحمة لأن رؤياك لم تظهر لك ما هى الرحمة

Bizler esaret altında olsaydık onlar bize Merhamet gösterir miydi?
هل كانوا ليظهرون رحمة لنا إذا ما كنا مكانهم ؟

İnan bana, Tanrı ona ikizlere gösterdiğinden daha çok Merhamet gösterecektir.
وصدقيني، انها سوف تحصل على رحمة من الله أكثر من التوائم

Sonra dua diğer günler vardır var unutmak dua yaşam için Merhamet yok.
ثم هناك أيام أخرى عندما تصلون الدعاء أن ننسى هناك لا رحمة للمعيشة.

İşte ona sırtımızı dönersek, asla ve asla Merhamet göremeyiz.
وإذا قد هجرناه ، يجب أن لا نتوقع منه أي رحمة

Gettoya giden bu gizli yolu sadece onlar bildiğinden hayatımız bu iki lağım işçisinin merhametine kalmıştı, diyor.
وكنا تحت رحمة عاملين المجاري لانهم فقط من كان يعرف شبكة مجاري الحي اليهودي

Eğer geleceği tahmin etmede başarısız olursak... veya beklenmeyeni beklemede... sonsuz ihtimalli bir dünyada... kendimizi diğerlerinin merhametine bırakmış oluruz veya programlanamayan bir şeye.
وقد نجد أنفسنا و بلا رحمة لا نستطيع ان نصف ما يمكن ان نفعل

Riedenschneider evine döndü ve mahkeme beni jürinin merhametine teslim eden Lloyd Garroway'ı, avukatlığıma atadı.
عاد ريدنشنايدر إلى دياره وعيّنت المحكمة لويد غاراواي. والذي ألقاني تحت رحمة المحكمة.

Tanrının merhameti altında muhafazakar bir insan olarak yaşadığımı düşünüyordum.
اعتدت على إعتبار نقسي شخصية مرموقة تعيش تحت رحمة السماء

acımasız katil ve tecavüzcüler olabilirler ama seni umursamayacak kadar suç işlediler.
قد يكونوا قتلة بلا رحمة ومغتصبين لكنهم تذوقوا ما يكفي كي يتجاهلوكِ

İlk ikisi kendini mahkemenin merhametli kollarına bırakıp alkol ve uyuşturucu bağımlılığına sığınmışlar.
اول اثنين من الضحايا وضعوا نفسهم تحت رحمة المحكمة واعترفوا بإدمان المخدرات والكحول

Aradığımız adamlar acıma göstermiyor,
الرجال الذين نبحث عنهم هم لا يظهرون اي رحمة

Kesinlikle Acımak yok. Seeger ve hepsinin ölmesini istiyorum.
لا أريد منكم رحمة أريد سيجار و الجميع ميتا

merhametsiz bir kral, krallığı hak etmez.
ملكٌ من غير رحمة لا يستحق أن تكون له مملكة

Her türlü meydan okuma acımadan kırılır diğer köylere yayılmasını engeller.
سيسحق أيّ عصيان بلا رحمة كي لا يمتدّ إلى قرى أخرى

Artık Gotham Nehri'nin akıntısının insafına kaldık.
نحن في رحمة نهر جوثام المد والجزر. الحق بغموض لمرة واحدة.

Eğer Almanların eline canlı olarak geçersek, acımasızca işkence görürüz.
اذا سقطنا فى ايدي الالمان احياء سوف يعذبونا بلا رحمة

Ve vakti gelince, size gösterilen lütuf için minnettar kalacaksınız.
ومن الآن، يجدر بكم الامتنان لما أنتم به من رحمة

sen merhametsizce kız kardeşimi oradan öylece aşağı attın kimse böyle merhametsizce birinin oyuncağını bile atmaz.
رميت أختي من السقف بدون رحمة حتى اللعبة لا يمكن أن ترميها بهذه القسوة

Onları yerden alacağız, sizri demirlerimizde yapıştırıp... ve büküp onlara göstereceğiz no Mercy.
إنها لعبة موت مفاجئ أيها السادة يجب أن نضعهم على الأرض، ونغرز خناجرنا ولا نظهر لهم أية رحمة

Ekselanslarının merhametini etkilemek için ne yapardın?
ماذا تفعلين كى تؤثرى فى رحمة صاحب الفخامه ؟