Doğru söylüyordu. Memura rüşvet verdim. - Bu yüzden kaba kuvvet kullandı. | Open Subtitles | لم يُحطئ , لقد رشوت ذاك الرجل لم يأتِ بالتفتيش لهذا السبب |
Bizi götürmesi için Bombaylı bir deniz tüccarına rüşvet verdim. | Open Subtitles | لقد رشوت أحد التجار البحريين من الهند ليسمح لنا بالهرب |
Sende ona inanmadın, çünkü kapıcıya rüşvet verip, bilgisayarına girdin ve... | Open Subtitles | و أنت لم تصدقها، لذا لذا رشوت عامل النظافة و دخلت علي حاسوبها |
Şoförüne biraz para verdim bizi bir süre yalnız bırakması için. | Open Subtitles | رشوت السائق الجانبي ليمنحنا بعض الخصوصية |
Hayatımda sadece bir kez ceza davasına baktım onda da ailemin iş yerini kullanarak uyuşturucu kaçırmak için şahsi çekle tanığın birine rüşvet vermiş gibi görünüyorum. | Open Subtitles | ترافعت في قضية إجرامية واحدة والآن يبدو أنني رشوت الشاهد بشيك شخصي بغرض تهريب المخدرات من خلال عمل عائلتي |
Bana mesaj yollamak için gardinaya ne rüşvet verdin ki? | Open Subtitles | كيف رشوت السجان لكى يعطينى رسالتك ؟ |
Kızkardeşin aleyhindeki uyuşturucu suçlamasını düşürmesi için bir savcıya rüşvet vermişsin. | Open Subtitles | أنت رشوت مدعٍ عام لإسقاط تهم تعاطي المخدرات عن أختك |
Resepsiyon görevlisine rüşvet verdim ve mesajlarını kopya ettim. | Open Subtitles | لذا رشوت عامل البدّالة ليدعني أنسخ الرسائل التي وصلتها على الهاتف. |
Kanepesinin ve yatağının altına bebek monitörü koyması için Will Shuester'in ev sahibine rüşvet verdim. | Open Subtitles | لقد رشوت مالك شقة ويل شيستر ليخبئ أداة تصنت تحت أريكته و تحت سريره |
Ailen bana dava açtıktan sonra, komşularınızdan birisine yalancı şahitlik için rüşvet verdim. | Open Subtitles | بعد أن قاضتني عائلتك رشوت أحد جيرانكم ليقول بأنه هو مصدري. |
Birine rüşvet verdim. Haydi. | Open Subtitles | والآن، لقد رشوت رجلاً بِالجواهر هيا. |
Tabii, okul yetkilisine rüşvet verdim. Sorun nedir? | Open Subtitles | بالطبع , لقد رشوت الموظف ما المشكلة؟ |
Bir memuru, annesine puro teklif ederek rüşvet verdim. | Open Subtitles | لقد رشوت الموظف بعلبة سجائر لأمه |
Diğer jokeylerin hepsine rüşvet verip Thunderbolt'a karşı kaybetmelerini sağladım. | Open Subtitles | لذلك, رشوت جميع الفارسين لكي يفوز الصاعقة |
- Dedi ki, yargıçlara rüşvet verip, ...hırsızlık yapmışım, müvekkilimiz suçluymuş ve asla hukukla uğraşmamalıymışım. | Open Subtitles | - قال أنني رشوت قضاة وسرقت- وأن موكلتنا مذنبة، ويجب ألا أمارس المحاماة أبدًا |
Swann'a rüşvet verip karımı öldürmesini istemişim... | Open Subtitles | واضح أني رشوت " سوان " لكي يقتل زوجتي |
Seni buradan götürmesi için yeterli sayıda nöbetçiye para verdim. | Open Subtitles | لقد رشوت ما يكفي من الحراس لإخراجك من هنا |
O nedenle kupadan önceki gece atı ilaçlaması için o dopingci veterinere para verdim. | Open Subtitles | لذا رشوت طبيب بيطري ليقسيه اللبن في الليلة التي تسبق الكأس |
Hugh'a benim yerime dinlemesi için rüşvet vermiş de olabilirim. | Open Subtitles | أو رشوت (هيو) ليأخذها... |
Ben araklama yaptım, sen çalıntı biletleri rüşvet verdin. | Open Subtitles | أنا غششت وأنت رشوت بتذاكر مسروقة |
Ona sen rüşvet verdin. Hayatını mahvettin. | Open Subtitles | أنت من رشوت (ريد) ليخسر المنازلة لقد حطمت حياته |
Bir sorun var. Sendikamdaki birkaç çocuğa rüşvet vermişsin. | Open Subtitles | أنت تواجه مشكلة رشوت بعضاً من رجالي في مركز الشرطة |