| Topluluk buraya insanları bulmak için geldiğinde elimi kaldırdım. | TED | لذا عندما جاءت الجماعة للعثور على أشخاص، رفعت يدي. |
| Başını kaldırdı ve yüzünü gördüm, merhaba dedim ve hemen, burun kemerinin üzerinde kırışıklık gibi bir şey fark ettim. | TED | رفعت رأسها للأعلى ورأيتُ وجهها، وقلت مرحبا ثم لاحظت مباشرةً شيئًا ما على طول أنفها تجعّد في جلدها |
| Teşekkür ederim. Duruşma sona ermiştir. | Open Subtitles | أشكركم ، رفعت الجلسة |
| yükseltti, hükümet gelirinin artabilmesi için tarifeleri yükseltti. | Open Subtitles | خفضت ام رفعت؟ رفعت التعريفة الجمركية فى جهود الحكومة الفيدرالية لجمع المزيد من الدخل |
| Bebeğim, kafama takılıyor. Bu kuruma karşı dava açtım. | Open Subtitles | عزيزي , انا معتنية بها رفعت دعوى قضائية ضد هذه المؤسسة |
| Şimdi, bu adama elini bir kere daha sebepsiz kaldırırsan karşında beni bulursun. | Open Subtitles | و أعرف كيف أـعامل مع الاوغاد أمثالك إذا رفعت يدك على هذا الرجل مرة أخرى بدون سبب |
| Bay Hilltop,... ..sol dizinizi... kaldırır mısınız, lütfen? | Open Subtitles | سّيد هيلتوب هلا رفعت ركبتك اليسرى رجاءا ؟ |
| Yarım ton betonu kâğıt gibi kaldırdın. | Open Subtitles | رفعت نصف طن من الخرسانة كما لو كانت ريشة |
| Bir sonraki gün sınıfta, elimi kaldırdım; hoca beni çağırdı ve örnek olayı sundum. | TED | في اليوم التالي، رفعت يدي؛ تم استدعائي، ثم عرضت حالتي. |
| Sana bir kere elimi kaldırdım.Az daha öldürecektim. | Open Subtitles | لقد رفعت يدى ضدك يوما ما و كان يمكننى قتلك |
| Ve bir gün,çenemi yukarı kaldırdım ve yaşamı herşeyiyle kabullendim. | Open Subtitles | لذا في أحد الأيام، رفعت ذقني وتمالكت نفسي |
| Karım bunu duyduğunda, bir taransta imiş gibi yüzünü kaldırdı. | Open Subtitles | عندما سمعت هذا رفعت زوجتى وجهها كما لو كانت فى غيبوبة |
| 25,00 doları verdim, ayakkabısının içine soktu ve eteğini kaldırdı. | Open Subtitles | عندها اخرجت الـ 25 دولارا فالتقطتها واضعة اياها في حذائها ثم رفعت التنورة |
| Celse sona ermiştir. | Open Subtitles | .رفعت الجـــلــسـة |
| Bölge, tehdit seviyesini yükseltti. | Open Subtitles | لقد رفعت الهيئة الانذار من الدرجة الثالثة |
| Onlara rastladım, telefonu da şans eseri açtım. Endişelenmiyor musun? | Open Subtitles | رأيتهم هكذا و رفعت سماعة الهاتف بالصدفة.. |
| Tümseği bir iki santim kaldırırsan, paramızı gölgeye yatırırız. | Open Subtitles | لقد رفعت التله بعض بوصات ونحن وضعنا مالنا على الظل |
| Eğer babamın yanındaysanız, ...elinizi kaldırır mısınız, lütfen? | Open Subtitles | إذا كنت تقف قريباً من والدي من فضلك هلأ رفعت يدك |
| Kokarca kuyruğunu kaldırdın ve kendini düşünmemenin tatlı kokusunu üzerime püskürttün. | Open Subtitles | لقد رفعت لتوك ذيلك البغيض. وقذفتنى برائحة الأناية الحلوة |
| Balon, Jön Asgeir Johannesson gibi insanların ortaya çıkmasına yol açtı. | Open Subtitles | لقد رفعت فقاعة أيسلندا كثير من الناس مثل جون اسجير جوناسون |
| Bir iki fıkra anlattın. Sonra da radyoyu açtın. Bu kadar. | Open Subtitles | ألقيت بعض النكات، ثم رفعت صوت المذياع وذلك كان كل شيء |
| Alo? Lütfen, biraz daha yüksek sesle konuşabilir misiniz? | Open Subtitles | مرحباً هلاّ رفعت صوتك لا أفهم شيئاً مما تقول |
| Bütün yaptığım elimi havaya kaldırıp hareket ettirmek oldu. | TED | إذا، كل الذي فعلته هو أني رفعت يدي ثم حركتها. |
| Teçhizat kontrolü yapıyoruz da. Rica etsem televizyonunuzun sesini açar mısınız? | Open Subtitles | .إننا نتفقد المعدات هل تمانع لو رفعت صوت تلفازك؟ |
| Çocuk doğduktan sonra, birkaç tane dava açmış... nafaka ve velayet sorunları. | Open Subtitles | بعد أن أنجبت الطفل، رفعت مجموعة من الدعاوي متعلقة بمسائل الدعم والحضانة. |
| Ya o kadehten parmak izlerini alıp cinayet mahallinden geldiğini söylersem? | Open Subtitles | ماذا لو رفعت بصماتك وقلت أنني جئت بها من مسرح الجريمه؟ |