Yani, Lutsen'e gideceğiz ve etrafta Ramsey Anderson'ı mı soracağız? | Open Subtitles | إذا سنقود الى لوستن ونسأل في الجوار عن رمزي آندرسون؟ |
Bu spencer ın Ramsey scott'ın evinde ne aradığını açıklıyor. | Open Subtitles | هذا ما كان يقوم به سبنسر في ممتلكات رمزي سكوت. |
Bay ve Bayan Ramsey, Jon Benet'in zamansız ölümü tam bir trajediydi. | Open Subtitles | السد و السيدة رمزي وفاة جون بينت المفاجئة هي المأساة جريمة مشهورة حدثت في أمريكا |
Bu gerçekten sembolik bir işti, çünkü şehirden görülemeyen ilk poster yapıştırmamızdı. | TED | بالتالي فان هذا عبارة عن تعبير رمزي, لانه الاول الذي نعمله حيث لا يمكنكم مشاهدته في المدينة. |
Freud, bir rüyadan uyandığımızda hatırladığımız her şeyin, bilinçdışındaki ilkel düşüncelerimiz, dürtülerimiz ve arzularımızın sembolik bir temsilcisi olduğu teorisini ortaya attı. | TED | نظرية فرويد أن كل شئ نذكره عندما نستيقظ من الحلم هو تمثيل رمزي من أفكارنا الفطرية اللاواعية، المُلحة والراغبة |
Ne bir ürün var, ne bir servis. kod adı bile koymamışlar. | Open Subtitles | .ليس هناك سلع, ولا خدمات ليس هناك حتى اسم رمزي |
Şef Ramsey dün gece bölgede bir silah atışı oldu. | Open Subtitles | القائد ، رمزي قتل في المنطة الليلة الماضية |
Doug Ramsey konusunda onunla görüşmem lazım. | Open Subtitles | حَسناً، أَحتاجُ لمُقَابَلَته على هذا مسألة دوغ رمزي. |
Doug Ramsey olduğunu öğreneceğim şüpheliyi zaptettiğini. | Open Subtitles | بأنّني أَعْرفُ الآن لِكي أكُونَ دوغ رمزي. |
Ben vardığımda Ramsey'i zaptetmiş durumdaydı. | Open Subtitles | كَانَ عِنْدَهُ رمزي تحت سيطرْ متى وَصلتُ. |
Karısı yanlış bir seçim yaptı diye gidip Mr. Ramsey'in beynini kazarsan bize dava açmasına sebep olursun? | Open Subtitles | لذا اذا تريد الحفر في دماغ السيد رمزي لأنك تعتقد انها اتخذت الخيار الخاطئ انت تعرضنا لدعوى ستكون الأكبر في حياتنا |
Ramsey'in kokusu alınca bile üzerine saldırasım geliyor. | Open Subtitles | فإذا ما نفخ رمزي في وجهي صرت و كأنني اريد ان أنقض عليه |
Yemek çok güzeldi. Ben yapmadım, tatlım. Ramsey, yemek yapmamı istemiyor. | Open Subtitles | عزيزتي, انا ام افعل اي شيء فكما تعلمين, فإن رمزي لا يحب ان اطبخ |
Kadınları yaradılış gereği daha değersiz gören ve erkeğin kadın bedeni üzerinde zımni ve sembolik hakkı var gibi inanışlar. | TED | تلك التي ترى المرأة على أنها أقل شأنًا، وأن الرجال لديهم حق رمزي وغير معلن للمطالبة بأجسادهن. |
Şans getirmesi için şeytani ruhlar ve hayaletlere sunulan sembolik bir şeydir. | Open Subtitles | هو عرض رمزي إلى الشرّ الأرواح والأشباح. للحظّ السعيد. |
İletişim sistemini yeniden kurmak sembolik anlamı yüksek anahtar bir görevdi. | Open Subtitles | كان إعادة بناء نظام الاتصالات هدف رئيسي ، وذو مغزى رمزي مهم. |
Çalışma İsa'yı sembolik bir biçimde ele alıyor. | Open Subtitles | إن ذلك العمل يشير لصورة المسيح بشكل رمزي وليس بشكل موضوعي |
Şimdi, Drill bir kısaltma ya da kod mu değil mi? | Open Subtitles | الأن ، إذا ما كان دريل هو حروف أولية أو أسم رمزي |
Tamam, Salim. Remzi'yle irtibatı kaybetme. Biz yarın icabına bakarız. | Open Subtitles | حسنا "سليم"، ابقى على اتصال مع "رمزي" سوف نتولى بعض الأمور غداً ،الى اللقاء. |
Abu Zubuyah. Ramzi bin ak Shibh. | Open Subtitles | أبو زبيدة رمزي بنالشيبه |
Jon'un yanına gittiğimizde Ramsay bize dokunamaz. | Open Subtitles | عندما نذهب لجون ، رمزي وقتها لن يجروأ على المساس بنا |
Bu bir sembol, Jonathan, ve iki insan birbirlerine romantik bir yemin ettiklerinde bunu tüm dünyaya göstermek isterler. | Open Subtitles | إنه أمر رمزي (جوناثان) و عندما يقوم شخصان بالتزام رومانسي لبعضها البعض يجب أن يكون هنالك شيء يريانه للعالم |
- Olmaz dedim,... - ...benim şifrem olmadan giremezsin! | Open Subtitles | قلت لا , ولايمكنك الدخول بدون رمزي السري |
Ben Pin kodumu hatırlıyorum, tamam mı? | Open Subtitles | أنا أعرف رمزي السري,حسناً B3294 هو مدخل |
Hayır. Hayır, şifremi kimseye, hiçbir sebeple söylemeyeceğim. | Open Subtitles | لا, لا, لن أعطي رمزي لأي شخص ولأي سبب كان |