göndereceğim adamda bunun diğer teki var. | Open Subtitles | الرجل الذى سأرسله إليك سيكون معه مثيلا لهذا |
Onu Moskova'da yüksek okula göndereceğim. | Open Subtitles | سأرسله إلى المدرسة في موسكو ليصبح ضابطاً |
Kurur kurumaz onu gönderirim. Sen neredesin hayatım? | Open Subtitles | سأرسله بمجرد أن ينتهى أين أنت يا عزيزى ؟ |
Annemin hotel odasına gönderiyorum, çünkü oda servisinde çok tuzlu şeyler varmış. | Open Subtitles | سأرسله إلى غرفة والدتي بالفندق لأن طعام خدمة الغرف هناك "مالح للغاية" |
Beni yıllar öncesine götürdü, ütüledim. Sabah posta ile yollarım. | Open Subtitles | إنه يأخذ مني وقتاً طويلاً لكيه سأرسله بالبريد في الصباح |
Yarışmayı kazandığımızda sana yollayacağım. | Open Subtitles | سأرسله لك... بعد أن نفوز بالمسابقة الوطنية. |
Bulursam, sana Mesaj atarım. | Open Subtitles | إذا عثرتُ عليه، سأرسله لكَ |
Yarın bildir göndereceğim adamla Nerede, ne zaman yapmak istersen töreni | Open Subtitles | فأرسل لي رسالة مع من سأرسله لك غداً بمكان وزمان إتمامنا العقد |
Bu fotoğrafı hatırlıyor musun? Bunu Brooklyn'deki her dükkanın camına yapıştıracağım... Ve sonra kopyalarını West Bank'teki bazı arkadaşlarıma göndereceğim. | Open Subtitles | سأرسله إلى كل دكان في بروكلين وسأرسل نسخة إلى بعض الأصدقاء |
Onu kaçan gemiyi izlemeye göndereceğim. | Open Subtitles | سأرسله فوراً لتعقب الناقله فى معركه إستعاده |
Ben de sana mahkemeye göndereceğim yeminli ifademi gösterdim. | Open Subtitles | وهذا ما أعلنته في الإقرار الذي سأرسله للمحكمة. |
İnanmıyorsan sana gönderirim görürsün. | Open Subtitles | أقول لك , إني سأرسله لك لتراه إن كنت تشك |
Eğer bu hareketleri tekrarlarsa onu ıslah okuluna gönderirim. | Open Subtitles | إذا تكرر هذا السلوك مره أخرى سأرسله إلى مدرسة إعادة التأهيل |
"Bir oğlum daha olsa, onu da gönderirim! " diyor! | Open Subtitles | إذا كان عندي إبن آخر سأرسله أيضا، أمّك تصيح |
Hemen gönderiyorum... Ben de yukarı geliyorum. | Open Subtitles | أجل، أجل، سأرسله فوراً سأذهب فوراً، وداعاً |
- Evet... Hemen gönderiyorum. | Open Subtitles | نعم , سأرسله لك أنا أرسله لك الآن |
Burada. gönderiyorum. | Open Subtitles | أنه هنا، سأرسله فوراّ |
Eve gittiğimde sana e-maille yollarım. | Open Subtitles | سأرسله لكِ عن طريق البريد الالكتروني عندما أذهب للمنزل |
Buradaki işler durulduğunda sana güvenli bir yolla paranı yollarım. | Open Subtitles | ستهدأ الأمور هنا و سآخذ نقودك من طريق آمن و سأرسله إليك |
Hastana söyler misin onu kontrole yollayacağım. | Open Subtitles | أخبر مريضك... أنا سأرسله للخضوع لفحص كامل |
Bulursam, Mesaj atarım. | Open Subtitles | إذا عثرتُ عليه، سأرسله لكَ |
Şu an yok. Ama kuru temizlemecinin adresi var. yolluyorum. | Open Subtitles | لا أملكه بعد, لكن لديّ عنوان المغسلة سأرسله الآن. |
Sean'ın ne yemekten hoşlandığını öğren ve ben de oraya onu göndereyim. | Open Subtitles | انظر ماذا يحب أن يأكل شون وأنا سأرسله لك |
Öldüğü zaman, onu gönderdiğim cehennem ona yaptıklarımdan sonra ona cennet gibi gelecek. | Open Subtitles | وعندما تموت عيناه ، الجحيم الذي سأرسله إليه سيكون بمثابة الجنة بالنسبة له عندما أنتهى منه |