Siz ne yaparsanız yapın, ben payımın çeyreğini vereceğim. | Open Subtitles | بعض النظر عما ستفعلون سأعطيه الربع من بضاعتى |
O parayı doğum günü hediyesi olarak vereceğim. | Open Subtitles | سأعطيه ذلك المال بمثابة هدية عيد الميلاد |
- Gidip ona kaseti ve filmi vereceğim. | Open Subtitles | ـ إذا، سأعطيه الشريط و الفيلم ـ لماذا لم يعاود الأتصال بيّ؟ |
Paketi verirsen onu karıma veririm. | Open Subtitles | إن أعطيتني ما تحت سترتك سأعطيه لربة البيت |
Şimdi Amerikalı, doğru yöne dön de sana güzel bir hediye vereyim. | Open Subtitles | الآن الأمريكى يدور إلى اليمين و أنا سأعطيه هديه جميله |
Bu, evlilik yüzüğü. Sevgilime, verecektim. Sürpriz olacaktı. | Open Subtitles | هذا هو خاتم الخطوبة، كنت سأعطيه لفتاتي مفاجأةً. |
Oğlum olduğundan ve ona hayır diyemediğimden ona her şeyi vereceğimi biliyordum. | Open Subtitles | كنت أعرف أني سأعطيه كل ما يحتاج، لأنه فلذة كبدي، ولن أستطيع الرفض |
Onunla buluşacağım, kaseti ve filmi vereceğim ve her şey bitecek. | Open Subtitles | ما الفرق، دعني ألتقي بهِ سأعطيه الشريط و الفيلم و ينتهي كُل شيء |
Kıçına büyük bir tekme, ona bunu vereceğim işte. | Open Subtitles | سأعطيه ركلة كبيرة في مؤخرته هذا ما سأعطيه |
Aslında ona yarım puan vereceğim. | Open Subtitles | في الواقع، بسبب هذا الجواب سأعطيه إئتمان جزئي |
Bugüne kadar ki en düşük notumu vereceğim. Yedi baş parmak yukarı. | Open Subtitles | للأسف سأعطيه أقل درجات على الإطلاق سأرفع 7 إبهامات |
Bunu söylemene çok sevindim. Ona okul sonrası özel bir ders vereceğim. | Open Subtitles | سعيد لسماعك تقول هذا سأعطيه ما يستحقه بعد الدراسة |
Ona kafes dövüşünde kazanacağı bir tüyo vereceğim. | Open Subtitles | سأعطيه الكثير من المال عن طريق المراهنات في قفص حلبة المُصارعة حيث سأجعلله يكسب |
Ona bol bol yemek ve su vereceğim. | Open Subtitles | لا تقلق. أنا سأعطيه الكثير من الغذاء والماء. |
Anahtarlar için geldiğinde ona ayakkabını veririm. | Open Subtitles | عندما يأتي ليبحث عن مفاتيحه سأعطيه حذاءك |
Deli misin? Ben o bilete 500 dolar veririm. | Open Subtitles | هل أنت مجنون سأعطيه 500 دولار مقابل تلك التذكرة |
İşte, ona biraz Tuzlu Toplarımdan vereyim ki onu kaka cennetine götürsünler. | Open Subtitles | سأعطيه إحدى كرات الكعك المالحة كي يأخذها معه في رحلته الطويلة |
Son zamanlarda çok iyi çalıştığı için bu işi Tony'ye verecektim. | Open Subtitles | حسنا، أنا كنت سأعطيه إلى توني يرى بأنّه كان مثير جدا مؤخرا. لكن الآن بأنّنا نعرف |
Parasını vereceğimi söyle. Sen iyisin, değil mi? Geliyorum. | Open Subtitles | اخبريه اني سأعطيه ماله, ستكونين بخير انا في طريقي |
Onun için hayatımı verirdim. O hariç, bunu herkes biliyor. | Open Subtitles | سأعطيه حياتَي ، رغم ذلك كُلّ شخص يَعْرفُ، لَكن هو. |
veriyorum ama dikkatli ol. Konsolosluktan gidip alacak olan kişi ben olacağım. | Open Subtitles | سأعطيه لكِ، ولكن انا من سيحضره من القنصلية حالما يجهز |
-İyisi mi Ona bir beşlik verelim. -korkarım ki bu parayı kötüye kullanır. | Open Subtitles | سأعطيه الخمسة أخشى أن يصرفها في المكان الخاطىء |
Tomas'a suni teneffüsü ben yapacağım! | Open Subtitles | لو كان فى حاجة لهذا فأنا من سأعطيه إياها |
Sürüyle. Yanımda son eserimin bir nüshası var. Size imzalayıp verebilirim. | Open Subtitles | .. الكثير، صادف اني احمل نسخةً من مجلّدي الأخير سأعطيه لك مع توقيعي |
Ben de Ona bir viski verip misafir odasında yatıracaktım. | Open Subtitles | لقد كنت سأعطيه كأس ويسكي وأجعله ينام في غرفة الضيوف |