ويكيبيديا

    "سؤال واحد" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bir sorum
        
    • bir soru
        
    • bir soruya
        
    • tek soru
        
    • bir soruma
        
    • bir soruyu
        
    • tek sorum
        
    • aynı soru
        
    Kaseti Joanna'ya senin verdiğini biliyorum. Ama bir sorum var. Open Subtitles أعرف أنك أنت الذي أعطيت جوانا الشريط لدي سؤال واحد
    - Hayır, hayır. Tek bir sorum var. tek sorum... Open Subtitles لا , لا أنا عندي سؤال واحد حسنا الوقت ينفذ
    Ne demek istediğini anlıyorum ama kocaman bir sorum var. Open Subtitles أنا أسمع ما تقولينه، لكني فقط أملك سؤال واحد كبير.
    Şimdi icabına bakmadan önce aklımın içinde dönüp duran tek bir soru var. Open Subtitles الآن ، قبل أن أتعامل معك لدىّ سؤال واحد فقط يجول في خاطري
    Fakat sormak isteyebileceğiniz bir soru şu: "Beynin ve bilgiyi nasıl işlediğimizin hızlı bir evrimini görüyor muyuz?" TED ولكن هناك سؤال واحد ربما تود أن تسأله وهو، هل نحن نشاهد تطورا سريعا للعقل ولكيفية تعاملنا مع البيانات؟
    Ama geriye önemli bir soru kalıyor: Yunusların bir dili var mı? Eğer varsa, ne hakkında konuşuyorlar? TED ولكن يبقى لدينا سؤال واحد: هل لديها لغة؟ وإذا كان الأمر كذلك، عن ماذا تتكلم؟
    Hayır. Sadece tam olarak anlamak için bir sorum var. Open Subtitles لا، لديّ سؤال واحد فقط حتى أكون على وضوح تام
    Etkileyici değil mi bu çocuk ya? Sana bir sorum var sadece. Open Subtitles حسنا ، أليس هذا مثير للإعجاب الآن ، لدي سؤال واحد لك
    Özel göreliliği on defa okudum ama bir sorum var. Open Subtitles لقد قرأت النظرية النسبية عدة مرات ولكن لدي سؤال واحد
    Sadece bir sorum var. Neyi bekliyoruz? TED إذًا عندي لكم سؤال واحد فقط: ماذا تنتظرون؟
    Bitirirken, sizlere tek bir sorum var, ve de bu soru gerçekten önemli olan tek şey. TED وختامًا، لدي سؤال واحد أتوجه به إليكم، وأعتقد أنه السؤال الوحيد المهم.
    Aslında sadece tek bir sorum var. Geri dönmeyi düşünür müsünüz? Anlayamadım? Open Subtitles هناك سؤال واحد فى الواقع كيف سيكون شعورك إذا ما ذهبت هناك مرة آخرى ؟
    Sadece bir soru daha. Öldürdüğün ilk adam mıydı, Talby? Yani demek bu bir nefsi müdafaa, ha? Open Subtitles سؤال واحد ، أهو الرجل الأول الذي قتلته دفاعا عن النفس
    Unutma istatistiklere göre jüri heyeti öğrenciyi okula kabul etmeye meyilliyse sadece tek bir soru sorarmış. Open Subtitles الآن، تذكري.. الإحصائيات توضح لو أن اللجنة مائلة لقبول طلب الإلتحاق سيسألون فقط سؤال واحد.
    Fakat bu neşeli günde, aklımıza kafa kurcalayıcı bir soru takılıyor. Open Subtitles لكن في هذا اليوم السعيد ،سؤال جدي واحد يبقى سؤال واحد محير
    Davet beni şaşırtmış olsa da, Jessie'ye sadece bir soru sordum. Open Subtitles على الرغم من أنني فوجئت من الدعوة، سألت سؤال واحد فقط لجيسي.
    Dün akşam yayıncımız beni ofisine çağırdı ve bana bir soru sordu. Open Subtitles الليلة الماضية دعاني الناشر الخاص بنا إلى مكتبه وسألني سؤال واحد.
    Size çok önemli bir soru sormama izin verin. Open Subtitles ولكن اسمحوا لي أن أطرح عليكم سؤال واحد مهم:
    Tek bir soruya bile yanlış cevap verirse beyninin yardımsever, yaratıcı ya da kibirli olmasını sağlayan bölümlerinde bir sorun olduğu anlamına gelebilirdi. Open Subtitles لو انه أجاب عن سؤال واحد خاطئ ذلك يعني أن دماغه قد تدهورت إلى أبعد من نقطة أن يشعر بأنه مفيد أو مثمر
    Avukat "Olabilir.", "Evet." deyince tek soru hakkın kalmış. Open Subtitles المحامي قال أجل والآن بقي لديك سؤال واحد
    Ve bir soruma bile cevap verebilirse kalmasına müsaade edeceğim! Open Subtitles ولو جاوب على سؤال واحد حتّى يمكنه البقاء
    Lordlar ve Ladylerle görüştüler, ama kendilerine tek bir soruyu sormayı unuttular hep. Open Subtitles اللوردات والسيدات، لكنهم فشلوا في سؤال أنفسهم سؤال واحد
    Sana tek sorum var ve bir daha da sormayacağım. Open Subtitles لدي سؤال واحد لك , و سأسأله لك مرة واحدة
    İşimle Avrupa ve Amerika Birleşik Devleti'nde seyahat ettiğimde, her zaman aynı soru karşıma çıkıyor: Filistinli Gandi nerede? TED عندما أسافر لعملي في جميع أنحاء أوروبا والولايات المتحدة ، سؤال واحد يأتي دائما : أين هو غاندي الفلسطيني؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد