Biraz çiçek almaya gidiyorum, sevgilim. 20 dakika içinde dönerim. | Open Subtitles | سأذهب لأحضر بعض الورود يا عزيزي، ساعود بعد 20 دقيقه |
Bakın, gidip neler olduğunu öğreneceğim sonra sizi almak için dönerim, olur mu? | Open Subtitles | اسمعي , أنا ذاهب لمعرفة ماذا يحدث وبعد ذلك ساعود إليك , موافق |
Biraz önce buradaydık ama kredi kartımı unutmuşum. Birazdan dönerim. | Open Subtitles | لقد كنا هنا وقد نسيت بطاقتي الإئتمانية لذا ساعود سريعاً |
Kendimi kolayca sonraki Bayan Renee olarak görebiliyorum. Hemen döneceğim. | Open Subtitles | أستطيع ان اتخيلل نفسي وقد اصبحت السيدة رينيه ساعود فورا |
Olabildiğince çabuk döneceğim. Şehirden birşey istiyor musun? | Open Subtitles | ساعود باسرع ما يمكنني هل تريدين شيئا من المدينة ؟ |
Kan kaybından öldüğüne emin olmak için 10 dakikaya geri geleceğim. | Open Subtitles | ساعود خلال 10 دقائاق احرص على ان تكوون قد نزفت كلياً |
Valerie, bugün ayrılıyorum, Brainerd'a dönüyorum. | Open Subtitles | فاليري .. سأغادر هذا الصباح ، ساعود إلى براينارد |
Hemen dönerim. Kapı açık, içeri gel. Seni Lucca sandım. | Open Subtitles | ساعود بعد قليل انه مفتوح تفضل لقد ضننت انك لوكا |
Bak, "Bir iş gezisi, iki hafta sonra dönerim." diyebilirdim. | Open Subtitles | كان بإمكني أن أقول أنّي ذاهب إلى رحلة عمل، و أنني ساعود خلال أسابيع .. |
10 saniye içerisinde buzlu viski bardağınızla dönerim. | Open Subtitles | ساعود بعد 10 ثوان ومعى سكوتش مع الثلج فى كوب |
Üçte dönerim. Noel alışverişi zor ve keyifsiz bir iştir. | Open Subtitles | ساعود في الساعة الثالثة، للتسوق لحاجيات الكريسمس وهو ليس بالشيء اليسير ولا بالشي السار |
Mahalle koruma olayı. Hemen dönerim. | Open Subtitles | إنه امر يتعلّق بمراقبة الجوار ساعود في الحال. |
Hemen dönerim. Gidip çocuklara bir bakayım. | Open Subtitles | ساعود حالا علي الذهاب لالقاء نظرة على الاطفال |
Japon askerleri Shangai'dan çıkınca geri döneceğim. | Open Subtitles | عندما يخرج الجنود اليابنيون من شنغهاي ساعود |
Japon askerlerini Shanghai'den çıkardığım zaman geri döneceğim. | Open Subtitles | عندما يخرج الجنود اليابنيون من شنغهاي ساعود |
Ve böylece beş parasız ama biraz daha akıllı olarak Venedik'e döneceğim. | Open Subtitles | و لذلك بدون اى مال على الاطلاق و داهية قليلة ساعود الى البندقية |
Japon askerlerini Shanghai'den çıkardığım zaman geri döneceğim. | Open Subtitles | عندما يخرج الجنود اليابنيون من شنغهاي ساعود |
çıkacağım, ama erkenden geleceğim. | Open Subtitles | لكنني ساعود مبكراً لماذا لا تطلبون البيتزا ؟ |
Hayır, tiyatroyu seviyorum... ve söz verdim, geri dönüyorum. | Open Subtitles | لكن لا لا انا احب المسرح و انا اعطيت كلمتى لذا ساعود |
Yok bir şey, boynum burkulmuş. Hemen geliyorum. Sen sofrayı hazırla. | Open Subtitles | اوه لاشيء لقد لويت رقبتي فقط ساعود حالا بينما تسخنين الطعام |
Ayrıca aileme söyledim, eve erken gelirim diye. | Open Subtitles | كما انني قلت لاهلي انني ساعود مبكرا |
En yakın zamanda, hemde aç olarak Gusteau'ya gideceğim. | Open Subtitles | ساعود لمطعم جوستو مجددا قريبا اتضور جوعا من اجل المزيد |
döneceğimi düşünmediniz mi? | Open Subtitles | عندما اشتراها ابي الم تعتقدي باني ساعود من المدرسة؟ |
Sabah gelip... onu senden 10 dolar fazlasına geri alırım. | Open Subtitles | ساخبرك بما سافعله ساعود فى الصباح و ساشتريها منك بزيادة عشرة دولارات |