İtalyan usulü tavuğumu beğendiysen İngiliz usulü omletime bayılacaksın demektir. | Open Subtitles | مادمت احببت بيكاتا الدجاج التي اعدها ستحب البيض الذي اصنعه |
Senin çocuk, benimkinden asla daha iyi osuramayacak ama bayılacaksın. | Open Subtitles | طفلك لن يتغوط افضل من طفلي ابدا ولكنك ستحب ذلك |
Hadi dostum, burayı seveceksin doktor. Ben eve gidiyorum, adamım. | Open Subtitles | ستحب هنا يا دوك لا اريد ان اعود الي بلادي |
Baksana şuna, orijinal deri koltuklar yumuşak tavan, ve bunu seveceksin, intihar kapıları. | Open Subtitles | تفحصها جيدا المقاعد الجلدية الأصلية سقف جميل ، وانت ستحب هذه الابواب جميل |
Beraber yemeğe çıkmalıyız. Annem sana bayılacak. | Open Subtitles | علي أن أطلب منك حقاً أن نذهب للعشاء أمي ستحب أن تتحدث معكِ |
- Belki Vivian'ı kabareye götürmeliyim. - Buna bayılır. Kim bayılmaz ki? | Open Subtitles | ربما يجب علي أن آخذ فيفان - ستحب العرض , صحيح ؟ |
Senin hakkında edindiği izlenim buna bayılacaksın. | Open Subtitles | حسنا ,ربما هو أخذ إنطباعا أنك.. حسنا ,أنت ستحب هذا .. |
Buna bayılacaksın, adam beni Spencer Serumu için tebrik etti. | Open Subtitles | ستحب هذا نظراً يميناً إلي وهنئني على نظرية سبينسر |
Bu sahnelere bayılacaksın. Fikrini alıp, genişlettim. | Open Subtitles | أنت ستحب هذة الإطارات أنا إنطلقت مع فكرتك |
Ve sen onların gıdıklamalarını daha çok seveceksin. | Open Subtitles | وأنت أيضاً ستحب الطريفة الي بيدغدغوك فيها |
Şimdi, bu oyunu seveceksin. Mükemmel bir elin olacak. | Open Subtitles | الآن، أنت ستحب هذه اللعبةِ أنت ستحصل مجموعة أوراق رائعة |
Sana seni içeri tıktıktan sonra alacağım 100.000 dolarla açacağım kafeden bahsedeyim. Bunu seveceksin | Open Subtitles | ستحب المقهى الذى سأفتحة بعد أن أتخلص منك وأحصل على 100 الف |
Onlara bir şey vermem lazımdı. Merak etme, Jenna buna bayılacak. | Open Subtitles | كان علي إعطائهم شيئاً ما لا تقلقين، ستحب هذا |
Profesör bayılacak Öncülerden biri | Open Subtitles | ستحب البروفيسور إنه شخصية عظيمة سابق لأوانه، من الرواد |
Kiki diyet sıvılara bayılır, değil mi? Burada mineralli banyolarımız var. | Open Subtitles | " كيكي " هنا ستحب مشروب الحمية أليس كذلك ؟ من هنا لدينا حمامات معدنية |
Baldızınıza söyleyin kumsalı sevecek eğer bu problemi kafasına takmazsa yani tuzlu havanın krom üzerindeki etkisini | Open Subtitles | أخبر ابنة زوجتك أنها ستحب الشاطئ إن لم تمانع وجود الأملاح على طلاء سيارتها |
Eminim yemekler ve genç bayanlar hoşuna gider. | Open Subtitles | أنا متأكد من أنك ستحب الطعام و السيدات الشابات. |
Dönmek için Drakula'yı bile severdi. | Open Subtitles | بيتا ستحب الكونت دراكولا لو أعادها للمدرسة |
Evet. Ama söyleyeceklerim çok hoşuna gidecek. | Open Subtitles | نـعم، سأتحدث لـكن ستحب ماذا عليّ أن أقـول |
Size ev bulmamın ne kadar kolay olabileceğini bilmiyorum hele kafanda öyle büyük bir şiş varken ama yeni arkadaşlarınızı çok seveceksiniz! | Open Subtitles | انا لا أعرف كم من السهل العثور على بيت لك بذلك الشئ الكبير على راسك لكنك ستحب كل اصدقائك الجدد |
Aslanları seversin sandım. | Open Subtitles | . كنت متأكد أنك ستحب الأسود قدماي العجوزتان متعبتان |
Sürprizleri seven bir adam olarak, kendine süpriz yapılmasını seveceğini düşündüm. | Open Subtitles | بما أنك من محبي المفاجآت أعتقد أنك ستحب واحدة من صنعك |
Evet. Arada böyle oluyorum işte. Sence beğenir mi? | Open Subtitles | أجل, لدي بعض اللحظات, اعتقد انها ستحب ذلك؟ |
Üzerinde denizkızı olan acayip silgilerden alabilirsin ona. bayılacaktır. | Open Subtitles | تستطيعين أن تأخذي لها محاية غير تقليدية وعليها حورية البحر, فهي ستحب ذلك |
Sadece umarım bilgisayar oyunlarını sever. | TED | أنا فقط أتمنى أنها ستحب الألعاب التلفزيونية |
Malum şahıs hakkındaki haberleri duyduğunda o da gitmek isterdi! | Open Subtitles | - بل ستحب ذلك، حين تسمع عن اخبار شخص نعرفه! |