Sana, bir avukat bulmanı öneriyorum çünkü birine ihtiyacın olacak. | Open Subtitles | أقترح عليك أنْ تحصل على محامي لأنّكَ ستحتاجه |
Şimdi dinle, muhtemelen biraz uyumak istiyorsun, kardeşim çünkü buna ihtiyacın olacak. | Open Subtitles | اسمع، من الأفضل لك أن تأخذ قسطا من الراحة لأنك ستحتاجه |
Biraz iradeni göster. İhtiyacın olacak. | Open Subtitles | أفضل من أن ترى بعض العمود الفقري التي ستحتاجه |
Gittiğin yerde lazım olacak. | Open Subtitles | ستحتاجه في المكان الذي ستذهب إليه. |
Bu arada, iyi şanslar. İhtiyacınız olacak, Teğmen. | Open Subtitles | بالمناسبة، حظا طيبا، ستحتاجه أيها الملازم |
İhtiyacın olacak. Geceleri soğuk olur. Bunu da getirdim. | Open Subtitles | ستحتاجه المكان بارد ليلاَ أخذت واحدة أيضاَ |
İş için neye ihtiyacın olacak bilemezsin. | Open Subtitles | لا تعرف ما ستحتاجه أبداً لأجل إنهاء المُهمّة. |
Top gibi kıvrıl, kafanı koru. buna ihtiyacın olacak. | Open Subtitles | الغي الحفله وأحمي رأسك لأنك ستحتاجه |
Huck, bu işi halletmek için nelere ihtiyacın olacak? | Open Subtitles | هاك ما الذي ستحتاجه لتهتم بهذا؟ |
İhtiyacın olacak her şey orada. | Open Subtitles | حسنا؟ إنه يحتوي على كل شيء ستحتاجه. |
İhtiyacın olacak her şey şu an arabamda duruyor. | Open Subtitles | كل ما ستحتاجه, لدي هنا في سيارتي. |
Galiba buna benden daha çok ihtiyacın olacak. | Open Subtitles | ـ أظن إنك ستحتاجه أكثر منيّ. |
Ona benim olduğumdan daha fazla ihtiyacın olacak. | Open Subtitles | ستحتاجه اكثر مني |
Bol şans. İhtiyacın olacak. | Open Subtitles | حظا سعيداً، ستحتاجه |
Sende dursun. İhtiyacın olacak. | Open Subtitles | ابقه معك ستحتاجه |
- İyi şanslar , buna ihtiyacın olacak... | Open Subtitles | حظ السعيد. أنت ستحتاجه |
Atlanta'da buna ihtiyacın olacak. | Open Subtitles | ستحتاجه في أتلانتا |
Christine'in botlarını alayım. Bugün lazım olacak. | Open Subtitles | سأحضر حذاء (كريستين) الطويل، ستحتاجه اليوم. |
Şimdi kes sesini yoksa sana da doktor lazım olacak. | Open Subtitles | أو ستحتاجه قريباً. |
Epey ihtiyacınız olacak. Hayır, hayır. | Open Subtitles | حظّ سعيد هذا الموسم، يارفيق . أنت ستحتاجه |