Yaşamama izin vermediğin için uyandığın zaman orada, yanında olmadığımı anlayacaksın. | Open Subtitles | وعندما تستيقظ ستدرك أني لست معك لست بجانبك لأنك تركتني أموت |
O balığın senin varlığının farkında olmadığını ne zaman anlayacaksın? | Open Subtitles | متى ستدرك بأن السمكة الذهبية لا تعلم بأنك موجود ؟ |
Günün birinde duyduğun en doğru şey olduğunu fark edeceksin. | Open Subtitles | يوماً ما ستدرك أن هذا أصدق شيء سمعته على الإطلاق |
Ağacı kesmeleri saatlerini alacaktır bu zamanda da, çete, bir şeylerin ters gittiğini anlayacaktır. | Open Subtitles | سيأخذون ساعات لقطع هذه الشجرة وفي ذلك الوقت العصابة ستدرك أن هناك شيئا ما خاطئ |
Vapur 10 mil gittikten sonra, benim vapurda olmadığımı anlayacak. | Open Subtitles | عندما يبحر القارب ل10 اميال، ستدرك انني لست موجودا عليه |
Bir gün sen de büyüyünce, insanların bunu yaptığını anlarsın. | Open Subtitles | ويوماً ما عندما تكبر ستدرك أن هذا ما يفعله البشر |
O zaman, kafası çalışan adamın ben olduğunu anlar, bana biraz daha nazik davranmaya başlarsın. | Open Subtitles | وعندئذ ستدرك أنني الذكي هنا وستبدأ بمعاملتي بشكل أفضل |
Şimdi dökülen gözyaşlarının hiçbir anlamı yok! Yaşlandığında bunu anlayacaksın! | Open Subtitles | إراقت الدموع الان لا تفيد شيئا ستدرك الان انك قد كبرت في السن |
Kim. Yakında anlayacaksın ki çocuk sahibi olmak ve olmamak çok farklı şeyler. | Open Subtitles | قريباً ستدرك الفرق بين وجود ولد وعدم وجوده |
Bir oğlun değil de göğüsleri olan bir kızın olduğunu ne zaman anlayacaksın? | Open Subtitles | متى ستدرك أنه لديك ابنة بثديين، و ليس ابن؟ |
Kolay olmayacağını biliyorum, ama seni temin ederim ki, eğer geri dönersen, eninde sonunda, doğru şeyi yaptığını fark edeceksin. | Open Subtitles | أعلم أنه لن يكون سهلاً عليك لكنني أعدك، إن رجعت ستدرك في النهاية أنه الشي الصحيح الذي يجب عليك فعله |
Sen de birkaç tane çizince bunun yapman gereken şey olduğunu fark edeceksin. | Open Subtitles | وبعد أن تصنع القليل منك وقتها ستدرك أن هذا ما خلقت من أجله |
Ama kız seninle bir kez konuştu mu, zeki olmadığını anlayacaktır. | Open Subtitles | ولكن حالما تتحدث فتاة إليك فإنها ستدرك أنك لست بذلك الشخص المتفوق0 |
Büyük ihtimalle beni ısırdıktan sonra bir hata yaptığını anlayacaktır. | Open Subtitles | فهي على ما أظن ستدرك عند عضها لي أنها ارتكبت خطأ |
Hayır. Zamanla senin işe yaramaz, tembel, çapkın bir sarhoş olduğunu anlayacak. | Open Subtitles | كلا، إنّها ستدرك مع الوقت أنّك مجرد ثمل كسول، وشريراً ومُحب للنساء |
Evlenince anlarsın,karın istediği zaman,istediği yere gidip gelen... bir herpes yarası gibidir.. | Open Subtitles | عندما ستتزوج، ستدرك أن الزوجة مثل قرحة البرد تظهر وتختفي وقتما وأينما يحلو لها |
Sence şu an bunun nedenini anlar mı? | Open Subtitles | لم أكن أنا من منحها هل تعتقد أنها ستدرك السبب الآن ؟ |
Kendine karşı dürüst olursan senin de içinde bir yerlerde bunu istediğini fark edersin. | Open Subtitles | أعتقد أنه إن كنت صادقاً مع نفسك ستدرك أنه في الصميم هذا ماتريده أيضاً |
Filleri yakalayanların bizim gibi adamlar değil büyük avcılar olduğunu ne zaman farkedeceksin? | Open Subtitles | ... يـا عزيزي، متى ستدرك بأن صيّادو اللعبة الكبيرة يترقّبون ، حقيبة الفيلة |
Bir gün insanların icatlarından daha fazlasına sahip olacağının farkına varacaksın. | Open Subtitles | يوماً ما ، ستدرك بأن هذا يقدم أكثر مما تقدمه الاختراعات الاخـرى |
O kadın düşük ücretli olduğunu ne zaman fark edecek yada kontrol edecek? | Open Subtitles | متى ستدرك تلك المرأة أن دخلها منخفض و تستقيل. |
Bir gün gerçek duygularını anlayacağını biliyordum ama bu kadar çabuk olacağını düşünmemiştim. | Open Subtitles | كنت أعرف أنك ستدرك مشاعرك الحقيقة يوما ما لكنه أقرب كثيرا مما توقعت |
Sadece burada mutlu olabileceğini bir gün fark edeceğini biliyordum. | Open Subtitles | كنت أعرف بأنك ستدرك لن تكون سعيد إلا هنا |