- Grand Sokağı istasyonunda adamlarla korunmuş demir bir barikat koydurdum. | Open Subtitles | عند محطة جراند ستريت يوجد حاجز مصنوع من الصلب |
Chilton Sokağı Okulu'na saat 1: 10'da varacağız. | Open Subtitles | الوصول الى مدرسة شيلتون ستريت فى ال 1: 10 |
Polis, korkunç olayla bu kıyılarda kol gezen ve Water Caddesi Kasabı diye anılan bir seri katil arasındaki bağlantıyı araştırıyor. | Open Subtitles | ـ الشرطة تحقق بإرتباطٍ محتمل بين هذه الجريمة المروعه والسفاح ـ الذي كان يجوبُ الساحل الشرقي المعروف بـ جزار وواتر ستريت |
Albert Hall'daki toplantıdan sonra onları başbakana atmak için Downing Caddesi'ne gideceğiz. | Open Subtitles | بعد إجتماعنا في قاعة ألبيرت . .. نحن جميعا سنذهب إلى داونينغ ستريت لنلقي تلك الأشياء على رئيس الوزراء |
Wall Street'te geçirdiğim onlarca yılda bir şey öğrendim ki; gücünüzü arttırmanın yolu onu dağıtmaktır ve sesiniz de işin kalbindedir. | TED | شيء واحد تعلمته بعد عقود في وول ستريت هو أن الطريقة لتنمية قدراتك هي بالتخلي عنها، وصوتك هو في صميم ذلك. |
Her şeyi ayarlayınca Higgins'i arayıp Eldridge Sokak'taki evden korumaları çekmesini söyle. | Open Subtitles | بمجرد ان تُرتب للأمر, اتصل ب هيجينز ليلحق بنا فى منزل الدريدج ستريت |
Hapishaneyi su bastığı gün birlikte Broad Sokağı Köprüsü'ndeydik. | Open Subtitles | كنا مع بعضنا على جسر برود ستريت طوال اليوم بعد أن فاض السجن |
Bulunduğu Sokak yüzünden L Sokağı deniyor. | Open Subtitles | إنه يدعى إل ستريت بعد أن أصبح الشارع عليه |
- Bahar Sokağı'ndaki üç yıllık bir inşaatta bulduk. | Open Subtitles | كان موجودا فى موقع البناء فى سبرنج ستريت منذ ثلاث سنوات |
4, blok aşağıda, Jay Sokağı yanında bir durak var. | Open Subtitles | ثمّة موقفٌ بعد أربع جادّات، ''قرب ''جاي ستريت. |
Güney Sokağı'nda sigara içebilirsiniz, ama izmaritlerinizi toplayın... | Open Subtitles | يمكنكم التدخين في ساوث ستريت لكن تخلصوا من سجائركم |
Saat 13:10'da Chilton Caddesi Okulu'nda olmak üzere 12:55'de Beyazsaray'dan ayrılacağız. | Open Subtitles | اذا، سوف نغادر المنزل فى ال12: 55م الوصول الى مدرسة شيلتون ستريت فى ال 1: |
Zil Wells Caddesi köprüsünde, altı blok ötede. | Open Subtitles | هذا الجرس يتواجد على جسر ويل ستريت علي بعد 6 بنايات من هنا |
Kullandığı bilgisayar Maple Caddesi 23346 numarada. | Open Subtitles | الحاسوب الذي يستخدمه تعقبناه إلى ْ23346 مابل ستريت |
Detaylı çalışmaların neticesinde, son cesedin "Water Caddesi Kasabı"'nın işi olduğuna inanıyoruz. | Open Subtitles | ـ بعد عدة فحوصات ، أصبحنا نؤمن بأن آخر جثة هي في الحقيقة من عمل جزار واتر ستريت |
Bu sabah, eski polis memuru James Foley'i Water Caddesi Kasabı cinayetlerinin baş şüphelisi olarak gözaltına aldık. | Open Subtitles | ـ في هذا الصباح ـ قبضنا على جايمس فولي شرطي محلي سابق ، في عهدتنا ـ كمشتبه رئيسي في جرائم قتل وواتر ستريت |
Wall Street dingillerinin bizim köylü araci kurum oldugumuz düsüncesini durdurmanin tek yoluydu. | Open Subtitles | كانت الطريقة الوحيدة لإيقاف أوغاد وول ستريت بالتفكير فينا على أننا نشالين صغار |
Lezbiyenlerin gücü ve ayakkabıları Wall Street borsacıları ve sigaraları gibidir. | Open Subtitles | مثليات الطاقة وأحذيتهم هي مثل السماسرة في وول ستريت والسيجار بهم. |
Wall Street dingillerinin bizim koylu araci kurum oldugumuz dusuncesini durdurmanin tek yoluydu. | Open Subtitles | كانت الطريقة الوحيدة لإيقاف أوغاد وول ستريت بالتفكير فينا على أننا نشالين صغار |
Adresinizin 3. Sokak 9212 numara, Batı Los Angeles olduğunu görüyorum. | Open Subtitles | ـ عنوانك هو 9212 ويست ثيرد ستريت في لوس أنجلوس |
Adresinizin 3. Sokak 9212 numara, Batı Los Angeles olduğunu görüyorum. | Open Subtitles | ـ عنوانك هو 9212 ويست ثيرد ستريت في لوس أنجلوس |
Onun bilgisayar virüsü 1507 sistemi çökertti bunların arasında Wall Street ticari sistemleri de vardı sırf bu yüzden New York Borsası 7 puan düştü | Open Subtitles | لقد حطم فيروسه 1753 جهاز بالاضافه لأنظمه وول ستريت التجاريه بلمسه زر تسبب فى هبوط بورصه نيويورك 7 درجات |
Wall Street'ten Mohammed Mahmoud Street'e sıradan insanların bu arzularını anlamak hiç bu kadar önemli olmamıştı. | TED | من وول ستريت لشارع محمد محمود، لم تكن أبدا أكثر أهمية فهم طموحات الناس العاديين. |