Sana söylediğim her sözü dinleyeceksin, sana dediğim her şeyi yapacaksın, yoksa seni kendim vururum. | Open Subtitles | أنت ستستمع إلى كلّ كلمة أخبرك بها ..وتفعل كلّشيء أخبرك،. أو سأضربك بنفسي. |
Bu tükenmiş ve kimsenin duymadığı aktörü mü dinleyeceksin? | Open Subtitles | هل ستستمع إلى هذا الممثل الذي أكل عليه الدهر وشرب وغـالبا لم يسمع به أي أحــد؟ |
Mahkememiz şimdi Anna Scott'un Tangiers Şirketi... ve başkanı Philip Green hakkındaki şikayetini dinleyecek. | Open Subtitles | المحكمة ستستمع لدعوى آنا سكوت ضد مؤسسة طنجة و رئيسها فليب جرين |
Peki beni Dinleyeceğini nerden çıkarıyorsun? | Open Subtitles | لن تستمع لي ومالذي يجعلك تعتقدين بأنها ستستمع لي؟ |
Bu yüzden ona tam olarak olanları anlatınca beni dinleyecektir. | Open Subtitles | لهذا ستستمع حين أخبرها ما حدث بالتحديد |
Şarkı söylersen sana ters ters bakarlar o yüzden kendi müziğini dinlersin. | Open Subtitles | كلا، الأشخاص الآخرون سيحدّقون بك إن غنيت .لذا ستستمع إلى موسيقاك الخاصة |
Haydi, sence yönetim kurulu yükselecek kişiler hakkında kimi dinleyip dikkate alıyor dersin? | Open Subtitles | هيا يا صديقي، من تظن أن اللجنة ستستمع إلى تعليق ترقيته هنا ؟ |
Bu zırvaları dinlerdin. | Open Subtitles | هل ستستمع لهذا الهراء |
Beni dinleyeceğine söz ver yeter. "Söz veriyorum" de! | Open Subtitles | فقط عدني بأنك ستستمع قل أعدك |
Çünkü fıkramı bana acıdığın için dinleyeceksin. | Open Subtitles | لأنّك ستستمع إلى النكتة وكأنّك تشفق عليّ |
Meslektaşının yanarken attığı çığlıkları mı dinleyeceksin? | Open Subtitles | هل ستستمع لصرخات رفيقك المفوض أثناء إحتراقه حتى الموت؟ |
Benim sözümü dinlemezsen kimin sözünü dinleyeceksin? | Open Subtitles | حسنآ أذا لم تستمع الي لمن ستستمع |
Beni dinleyecek misin, yoksa bana bu boktan görevi verdiğin gibi beni başından savacak mısın? | Open Subtitles | هل ستستمع لي ام ستستهزأ وحسب كما فعلت حين أحلت لي هذا |
Rudy! dinleyecek misin, pencereden dışarı mı bakacaksın? | Open Subtitles | رودي هل ستستمع أم ستنظر من النافذة؟ |
Tanık bir uzman ve mahkeme onun görüşlerini dinleyecek. | Open Subtitles | الشاهد متخصص و ستستمع المحكمة لرأيه |
Dinleyeceğini sanmamıştım ama yardım etmemi bekliyorsan dikkatini vermiyorsun demektir. | Open Subtitles | ,لم أظن أنك ستستمع لي, لكن إن كنت تتوقع أنني سأساعدك فإنك لم تكن منتبها |
Dinleyeceğini söylemişsin, ben de geldim. | Open Subtitles | لقد قلت بأنك ستستمع لي، لذا ها أنا ذا |
Seni dinleyecektir. | Open Subtitles | فإنها تقتدى بك و ستستمع إليكى |
Demek istediğim, bu buluşmalar hakkında senden daha çok şey biliyorum ve düşündüğün kadar zeki biriysen, beni dinlersin. | Open Subtitles | أعلم بخصوص المواعدة أكثر منك وإن كنت بقدر الذكاء الذي تحسب نفسك ستستمع إليّ |
Ne diyorsun, bu yaşlı kadını dinleyip adalet için savaşacakmısın? | Open Subtitles | ما رأيك ؟ هل ستستمع لعجوز تكافح من أجل العدالة ؟ |
Belki o zaman bir kez olsun gerçekten beni dinlerdin. | Open Subtitles | فلربما كنت ستستمع لي جيدا |
Beni dinleyeceğine söz verir misin? | Open Subtitles | عِدنى بأنك ستستمع إلىّ |
Onlara diyorum ki, hayat hangi hikâyelere kulak verdiğimiz ve hangilerini düzenleyeceğimize dair verdiğimiz kararlardan ibarettir. | TED | أخبرهم أن الحياة على وشك أن تقرر أي قصة ستستمع إليها. وأيها تحتاج لأن يتم تحريرها. |
Ve ikincisi, dediğim tek kelimeyi dinlemez ama seni dinleyebilir. | Open Subtitles | والثاني أنها لن تستمع إليّ أبداً ... ولكن ستستمع إليك |
Polisin bulmuş olduğu kanıtları dinleyeceksiniz. | Open Subtitles | من ضمن الشهود ، ستستمع اٍلى شهادة الشرطة |
Ama sana öyle diyorsam, az önce dediğim gibi.. beni dinliyor muydun? | Open Subtitles | لكن اذا قلت لك أنه، تماما كما فعلت... هل ستستمع لي؟ |