Annene üniversiteye gideceğini söylemek zorundayım yoksa ceza alacak. | Open Subtitles | يجب أن أذهب لأخبر أمكِ أنها ذاهبة للجامعة أو ستعاقب. |
- Tanır da söylemezseniz, siz de ceza yersiniz. | Open Subtitles | ستعاقب لو أنك تعرفهم ولا تخبرنا |
Ameliyathanede nakil için hazırlanmış olan bekar bir anneyi mi cezalandıracaksın? | Open Subtitles | إذاً ستعاقب أم وحيدة في غرفة العمليات مجهزة وتنتظر الزراعة ؟ |
Elijah eve geldi. Tek bir hançer var. Bugün hangimizi cezalandıracaksın? | Open Subtitles | (إيلايجا) في البيت، وثمّة خنجر واحد، فأيّنا ستعاقب اليوم؟ |
Haydutlarla işbirliği yaptığın için haydut gibi cezalandırılacaksın. | Open Subtitles | . تتعاون مع المجرمين وأنت ستعاقب مثل مجرم |
Wang Biao, sözünü tutarsan, daha çok cezalandırılacaksın. | Open Subtitles | وانج بياو، إذا استمريت بإيجاد الأعذار، ستعاقب بدرجة أكبر. |
Bu masum ve günahsız genç kızı sırf siz ve o aptal şirketiniz, düzgün çalışmıyorsunuz diye cezalandıracak mısınız? | Open Subtitles | ستعاقب بسبب هذه الطفله البريئة لأنه أنت وشركتك السخيفة ليس لديكم موقف واحد. |
Kötü davranışlar cezalandırılıcak, bu olması gerek bir şey. | Open Subtitles | الأعمال الشريرة ستعاقب ، ذلك شيء لابد أن يكون |
Okula geri dönmelisin, yoksa ceza alırsın. | Open Subtitles | يجب أن تعود إلى المدرسة وإلا ستعاقب |
Ödevini yapmazsan ,yarın ceza alırsın. | Open Subtitles | إن لم تعمل واجبك المدرسي، ستعاقب غدا |
Sadece Trimble'ın katilinin ceza alacağına dair garanti ve gardiyanların yaralanmasıyla ilgili af istiyorlar. | Open Subtitles | ضمانة على أنّ قاتلة (تريمبل) هي الوحيدة التي ستعاقب... وعفواً عن الإصابات للحراس الآخرين. |
23 yaşındaki oğlunu cezalandıracaksın. | Open Subtitles | هل ستعاقب ابنك ذو ال23 عامًا؟ |
Kol'un maskaralıkları yüzünden onu mu cezalandıracaksın? | Open Subtitles | ستعاقب الغلام لأن (كول) غريب السلوك؟ |
Kişisel çıkarların için hastalığını kullanıyorsun, bunun için cezalandırılacaksın. | Open Subtitles | ستعاقب لأستخدامك مرضك لتحقيق مكاسب شخصية |
Kabul etmem gerek, bunun için cezanı aldığında, ki inan bana çok fena cezalandırılacaksın, bunu kariyerimin en önemli zamanlarından biri olarak kabul edeceğim. | Open Subtitles | و أعترف أني عندما سأعاقبك صدقني إنك ستعاقب بشده على هذا سأعتبر ذلك من النقاط المضيئه في عملي ، كلا |
- Bu yüzden cezalandırılacaksın! - Bence cezalandırılan sensin. | Open Subtitles | ستعاقب على مافعلت أنت من سيعاقب - |
Benim itaatsizliğim yüzünden çocuğu cezalandıracak. | Open Subtitles | هى ستعاقب الطفل لتمردى |
Duyarsızlığı yüzünden onu cezalandıracak mısınız? | Open Subtitles | هل ستعاقب القساة؟ |
Kötü davranışlar cezalandırılıcak, bu olması gerek bir şey. | Open Subtitles | الأعمال الشريرة ستعاقب ، ذلك شيء لابد أن يكون |