Kendisi NSA'nın direktörü ve ABD siber komutanı, ancak o gün dört yıldızlı general üniformasının yerine kot pantolon ve tişört giyiyordu. | TED | مدير وكالة الأمن القومية وقائد قيادة الحرب الإلكترونية، ولكن عوض بدلته ذات الأربع نجوم، كان يرتدي سروال جينز وقميص. |
Fakat onlar pantolonun altına daha iyi olur. Belki de pantolon giymeliyim. | Open Subtitles | نعم ،و لكن هذه مناسبة أكثر مع السروال ربما يجب أن أرتدي سروال |
Ayaklarını şuraya koy.. ve pantolon gibi giy. | Open Subtitles | ضعى رجليكى ثم اسحبيه لاعلى كانكى ترتدين سروال |
Evet, tırmanma duvarındayken iç çamaşırı giyiyor olmak da kurallardan biri olmalı. | Open Subtitles | اجل, حسنا, ارتداء سروال على الحائط الصخرى يجب أن يكون أحد القواعد |
pantolonu o kadar sıkıydı ki, sonunda bir testisini kaybetti. | Open Subtitles | و سروال ضيق جداً انه خسر في نهاية المطاف خصيته |
Bilirsin evlat, bir kızın pantolonunu indirmek için belli zaman ve yerler vardır. | Open Subtitles | تعلم بني ، هنـاك وقت و مكـان لسحب سروال فتـاة للأسفـل |
Sadece pantolon ve tişört. Yarım saate kadar dönerim. | Open Subtitles | إنها فقط سروال وقميص سأعود فى غضون نصف ساعة |
Kendine bir bak. Yetişkin bir adamsın ama altına bir pantolon dahi geçiremiyorsun. | Open Subtitles | انظر لنفسك، رجل بالغ لا يستطيع الإلتزام بإرتداء سروال طويل |
Sadece tozluk bedenin lazım. pantolon bedeninden iki boy büyük oluyor. | Open Subtitles | أحتاج لمعرفة قياس سروال رعاة البقر الخاص بي ، إنه أكبر درجتين من العادي |
Bunu deri pantolon almak için para istediğinde hatırlayacağım. | Open Subtitles | سأتذكر ذلك عندما تطلب نقوداً ثانيةً لشراء سروال جلدي |
Lâzım olanlar: Maske, eldiven, kemer, rahat bir pantolon ve ayakkabı. | Open Subtitles | :المواد الضرورية حزام,سروال لين,حذاء النوم |
Bej rengi pantolon ve pembe gömlek giyiyor. | Open Subtitles | اخر مرة شوهدت ترتدي سروال بلون كاكي و قميص زهري |
Eğer ona kötü bir şey olursa, iç çamaşırı yerine mayo giymesinin vakti gelmiştir. | Open Subtitles | لو تحوّل لشخص سيء فهو بسبب جعلك إياه يلبس سروال سباحة بدلاً من سروال داخلي |
Bu, bir İngiliz Norfolk ceketi, Yoruba Nijeryalı pantolonu ve olanak dışı bir şekilde, bir Güney Afrikalı Zulu dövüş çubuğuyla eşleştirilmişti. | TED | مقترنه مع سترة إنجليزية من نورفولك، سروال اليوروبا النيجيرية، وعلى نحو، غير محتمل، عصا قتال زولو جنوب أفريقية. |
Biz oraya girmeden önce adama pantolonunu giymesini söylemiş miydin? | Open Subtitles | هل اخبرت ذلك الرجل ان يرتدي سروال قبل الدخول الى هناك |
Ama don başına 2 gün haftada 3 dondan daha fazla olmaz mı? | Open Subtitles | ولكن يومان لكل سروال ألن يكون هذا اكثر من ثلاث سراويل لكل اسبوع؟ |
Hayatını kazanmak için mavi şort giyen bir adamdan moda tavsiyesi almayacağım. | Open Subtitles | لن أخذ نصائح بالموضة من شخص يرتدي سروال قصير أزرق لأجل معيشته. |
Keşke ölüm-geçirmez pantalon da giyiyor olsaydım ama biliyorsunuz biz nudistiz. | Open Subtitles | نظرة إلى الوراء أتمنى لو أني كنت ألبس سروال مضاد و لكنكم تعلمون نحن عرايا |
Temiz nine donu bile giymiyorum. Adli tabip hoppa olduğumu düşünecek. | Open Subtitles | فلا أرتدي حتى سروال نظيف الطبيب الشرعي سيعتقد أنّي مومس رخيصة |
Şanslısın ki sana şortu giydirebildim | Open Subtitles | أعتقد أنني يمكن أن أضعك في سروال دون النظر |
pantolonsuz kalma aşkına yapıyordun. | Open Subtitles | كنت تفعلها لأنك تحب أن تكون من دون سروال |
Ben Travis. Sapık falan değilim. Bu tanımadığım bir kızın külotu falan değil. | Open Subtitles | لستُ منحرفاً أو ما شابه، فهذا ليس سروال فتاةٍ ما، و إنّما مشبكُ شعر والدتي |
Şu beni anaokulunda gördüğün fotoğrafta pantolonum kabarmamıştı. | Open Subtitles | صورتي تلك في الحضـانة التي رأيتِهـا ؟ ذلك لم يكن سروال منفوخـا كـانت حفـاظة فتى كبير |
Elini bir çocuğun pantolonuna sokan rahiplerin canı cehenneme. | Open Subtitles | اللعنة على الكهنة الذين يضعون أيديهم اسفل سروال الاطفال الابرياء |
Sence bir adamın pantalonunu indirip ufak bir penis görünce... | Open Subtitles | أنت تفكر عندما أسحب سروال الرجل , وأرى قضيبة الصغير |