ويكيبيديا

    "سلطته" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • gücünü
        
    • otoritesini
        
    • gücü
        
    • yetkisini
        
    • yetki
        
    • otoritesi
        
    • yetkisi
        
    • güç
        
    • yetkisiyle
        
    • saltanatını
        
    • gücüne
        
    Komutan, etrafındakilere gücünü göstermeyi severdi özellikle de yeni hemşirelere ve sıhhiye erlerine. Open Subtitles أحب القائد أن يفرض سلطته هنا خصوصاً مع الممرضات الجديدات و عاملي المشفى
    Her gün atla gezintiye çıkıyorum. gücünü nasıl kullandığını gördüm. Open Subtitles انا اتجول في الريف كل يوم رأيت استخدامات سلطته
    Kral Erik Jevardsson en güçlü düşmanı Sverker'lara karşı gücünü artırmak istemektedir. Open Subtitles أراد الملك إريك جيفردسون تعزيز سلطته ضد العدو الأكثر خطوره:
    Bu olduğunda alfanın tekrar otoritesini sağlaması gerekecek, saldırının hedefi de Stephanie Wilson olacak. Open Subtitles سيشكون في قائدهم وعندما سيحدث هذا , القائد عليه أن يفرض سلطته
    Bu doğum gücü onun büyümesiyle daha da güçIü olacak. Open Subtitles مع سلطته الطبيعية المولد في, سوف تزدهر مستقبله.
    Rumkowski, kendisine karşı olanlara, gerektiğinde elindeki kamplara gönderme yetkisini koz olarak kullanıyor ve yetkisini farklı şekillerde de suistimal ediyordu. Open Subtitles أحيانا إستخدم "رومكوفسكى" النفىّ لإزالة أولئك الذين عارضوه وإنتهك سلطته بطرق أخرى
    özellikle askıya alınmanın eşiğinde olan birine ve yetki alanının dışındaki birine gerek yok. Open Subtitles خاصة ، من هو خارج حدود سلطته القضائية وعلى وشك الإيقاف
    An itibariyle yaşamın tüm katmanlarında, ordu ve siviller üzerinde otoritesi vardı. Open Subtitles حتى الآن إمتدّت سلطته إلى كلّ سمات الحياة ، العسكريّة والمدنية
    Fakat gücünü daha çok seviyordun ve onu ele geçirip, elinde tutabilmek için her şeyi yaparsın. Open Subtitles ولكنك أحببت سلطته أكثر. وكنت لتفعل أي شئ للحصول عليها والتمسك بها.
    Gerçi gücünü korumak için her şeyi yaptı. Goodwin! Open Subtitles بالرغم من أنه قام بكل شئ للحفاظ على سلطته
    Tüm güç onda sanıyor. Alsın gücünü kıçına soksun. Open Subtitles يعتقد انه يملك السلطة فليذهب الى الجحيم مع سلطته
    Bir kahraman, gücünü kötüye kullanan ve masum insanları inciten biri değildir. Open Subtitles خانوا قسم الشرف الذي أقسموا جميعا على الحفاظ عليه البطل ليس شخصا يسيء إستخدام سلطته و يؤذي الناس البريئين
    - gücünü yıldırımdan alıyor seni iğrenç kokulu yaşlı adam. Open Subtitles انه يوجه سلطته ... من البرق الرجل العجوز رائحته كريهة
    Kriz bittiğinde tüm gücünü bıraktı ve köy hayatına geri döndü. Open Subtitles وعند انتهاء الأزمة الرومانية. استغنى عن سلطته. وعاد الى المزارع.
    Bir kuzeylinin gelip otoritesini en iyi arkadaşlarımdan birinin üstünde kullanması hoşuma gitmez. Open Subtitles لا يثيرني أن شخص من اليانكيز جاء هنا يفرض سلطته على أحد أصدقائي المفضلين.
    Kont, otoritesini kim hafife alırsa, ölüm fermanını imzalamış olacağını söylemişti. Open Subtitles يقول الكونت أن من يخالف سلطته سيواجه عقوبة الإعدام.
    Şimdi, bu adam kameraları ve gücü seviyor. Open Subtitles الآن، هذا الرجل يُحبّ الكاميرات، ويُحبّ سلطته.
    Onun öğretmeniydi ve yetkisini böyle kötüye kullandığını öğrenirsem hayal kırıklığına uğrayacağım. Open Subtitles أنه أساء استعمال سلطته على هذا النحو... سيخيب أملي حقاً
    O şeyin öğrenme isteği dünya genelinden sürekli olarak yetki ve bilgi toplamasını sağlayacak. Open Subtitles هذا الشيء سيدفعه لمواصلة جمع المعلومات وتعزيز سلطته في العالم فضول
    Nedense, onun otoritesi sayesinde, çalışanlar daha iyi hissetmemişti. Open Subtitles و مع هذا شكراً لتعدي سلطته الموظفين لم يشعروا بحال أفضل
    Kaybolduğundan beri yetkisi azalıyor. Open Subtitles و سلطته ضعيفة ما دام أنه في عداد المفقودين
    Fakat yakın bir zaman içinde, hükümdarlığına ondan çok daha üstün bir güç tarafından meydan okunacaktır. Open Subtitles ولكنه سلطته هذه سيتم تحديها عن طريق سلطة اخرى تفوقه قوة بكثير
    Amir'in emriyle buradayım. Onun yetkisiyle hareket ediyorum. Open Subtitles أنا هنا بأوامر المدير وأتصرف وفق سلطته
    Bu yüzüklerin içinde ki acı ve ızdırap bu yılın yakarışını başarılı kılıp derinlerden O'nun gelip en başından, saltanatını kurması için bizlere güç verecek! Open Subtitles جميع الكرب والألم والمعاناة، مخبأة في هذه الحلقات سوف تعطينا ما يكفي من القوة، هذه المرة دعوتنا للوصول الى هدفك ومن الأعماق إلى أن رفع سلطته أنحاء العالم
    Üstün gücüne rağmen, kendisinin de gıda ihtiyacının olduğunu fark etti, arzusu dipsiz ve dayanılmazdı. TED وبالرغم من سلطته العليا، أدرك هو الآخر أنه غير مستثنى في الحاجة إلى قُوت، وأحس بندم عظيم لا يطاق.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد