Eğer Sully hala Boston'da olsaydı, bu kadın hayatta olacaktı. | Open Subtitles | لو أنه ترك سلي في بوسطون لكانت على قيد الحياة. |
Eğer Sully hala Boston'da olsaydı, bu kadın hayatta olacaktı. | Open Subtitles | لو أنه ترك سلي في بوسطون لكانت على قيد الحياة. |
Sully'nin sevgilisi üç hafta önce New Mexico'dayken annesini aramış. | Open Subtitles | صديقة سلي أتصلت بأمها من نيو ميكسيكو منذ ثلاثة أسابيع. |
Ya da kime sorarsan sor, ben yaptım diyen bir Allah'ın kuluna rastlayamazsın. | Open Subtitles | سلي أي شخصٍ في العالم وأنهم سيقولون أنهم لم يفعلوا أي خطأ. |
Kendine bir sor Doktor olsaydı ne yapardı? | Open Subtitles | سلي نفسك ماذا كان الدكتور ليفعل ؟ |
Gerçektende öyle. Şu Sully gerçekten de arabayı büyükannesinden ödünç almış büyükanne bunu unutmuş ve çalıntı ihbarı vermiş. | Open Subtitles | في الحقيقه، نعم ، إتظح أن سلي ، إستعارها من جدته |
Sully'nin vurulduğu gece iskelede olduğunu söylemiş. | Open Subtitles | يقول بأنه كان في المرفأ الليلة التي قتل فيها سلي. |
Sully, LA'ye patronunuzun söylediği zaman gelmedi. | Open Subtitles | سلي لم يكن موجود في لوسأنجلوسبذلكالموعد. |
Ayrıca Sully'nin öldüğü gece Mickey Donovan'ın da iskelede olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | و أيضا أعرف بان ميكي دونوفان كان موجود في المرفأ ليلة أطلاق النار على سلي. |
Sully, FBI'ın söylediği gibi ölmedi. | Open Subtitles | لم يمت سلي بالطريقة التي ذكرها الأف بي أي. |
Balistik raporuna göre kadını öldüren kurşun Sully'nin silahına aitmiş. | Open Subtitles | التحقيقات تقول بأن الرصاصة التي قتلتها تطابق مسدس سلي. |
Sully'yi buraya kim getirdi peki? | Open Subtitles | و من الذي أحضر سلي الى هنا ؟ أبنك اللعين. |
Boston'da olduğu sürece Sully'ye ulaşamayacağımız biliyorduk. | Open Subtitles | كنا نعلم بأننا لن نقبض على سلي طالما كان في بوسطون. |
- Sully'i tutuklamak yerine niye onu vurdu? | Open Subtitles | لماذا لم تقبضو على سلي بدلا من أطلاق النار عليه ؟ |
Özel Ajan Barnes, Sully'yi vurdu ve Bay Donovan'ın hayatını kurtardı. | Open Subtitles | العميل بارنز هزم سلي و أنقذ حياة السيد دونوفان. |
Eğer adını kullanırsa, Sully'nin çetesindeki her adam senin peşinden gelir. | Open Subtitles | أذا أستخدمت أسمك جميع الثعابين في عصابة سلي الذين مازالو على قيد الحياة سيأتون اليك. |
Sully'nin vurulduğu gece iskelede olduğunu söylemiş. | Open Subtitles | يقول بأنه كان في المرفأ الليلة التي قتل فيها سلي. |
Sully, LA'ye patronunuzun söylediği zaman gelmedi. | Open Subtitles | سلي لم يكن موجود في لوسأنجلوسبذلكالموعد. |
Herhangi birine sor, anlarsın. | Open Subtitles | سلي أيّ شخصٍ عن أيّ شيء. و سترَين. |
O'malley kadınlarda böyle bir etki bırakıyor. Dr. Torres'a sor. | Open Subtitles | يبدو أن (أومايلي) له نفس التأثير على النساء سلي الطبيبة (توريس) |
Eğer geri dönersek, Greer'a Karantina A'yı sor. | Open Subtitles | ،إذا رجعنا ،"سلي (غرير) بخصوص "الحجر صحي أ |
Ben gergin değilim, ben eğlenceli bir tipim havalı bir tip'im, istediğine sorabilirsin. | Open Subtitles | أنا لست العصبي بل أنا المرح بينهم الأروع بينهم، سلي أي أحد |