ويكيبيديا

    "سليم" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Slim
        
    • Salim
        
    • doğru
        
    • sağlam
        
    • temiz
        
    • Saleem
        
    • Selim
        
    • düzgün
        
    • bozulmamış
        
    • yolunda
        
    • yerinde
        
    • zarar
        
    • normal
        
    • Kurnaz
        
    • başında
        
    Vince Stone seni öldürmemi istedi. Ben de Slim'i ayarladım. Open Subtitles فينس ستون طلب منى ان اتخلص منك وانا استاجرت سليم
    Slim ve arkadaşları ülkedeki çeşitliliği göstermek için ülkenin dört bir yanına yüzlerce fotoğraf yapıştırdılar. TED سليم وأصدقائه جالوا عبر البلاد وألصقوا مئات الصور في كل مكان لإظهار التنوع في البلاد.
    Operasyon merkezine sağ Salim vardın mı diye merak ettim. Open Subtitles اريد ان أتأكد انك وصلت الى مركز العمليات سليم ؟
    Pekala, iyi. Senin dünyanda herşey mantıklı ve doğru gibi görünüyor. Open Subtitles حسناً، جيد يبدوا أن كل شيء سليم وصحيح في هذا العالم
    Mekân, Vezüv Dağı gibi patladı, dostum. Bir tane sağlam mobilya kalmadı, ciddiyim. Open Subtitles ‫لقد حدثت فوضى عارمة في المكان ‫ولم يبق أي شيء سليم في الحانة
    temiz işleteceğiz, federaller yeni bir işe sardığımızı düşünüp, gidecekler. Open Subtitles نديره بشكل سليم ويظن الفيدراليون بأننا انقلبنا للأعمال الشرعية فيتركوننا
    Ulusla aynı yaşta olan bebek, romanın kahramanı Saleem Sinai'dır. TED الطفل الذي يماثل عمره عُمر الأمة يُدعى سليم سيناي، بطل الرواية.
    Selim bağırmaya başladı çünkü ben bilmiyordum ve geçmek istiyordum. Open Subtitles سليم كان قد بدأ بالصراخ لأني لم أكن أعرفه وبدأ بالسير
    Slim rahibe bile bir şey anlatmazdı, tabii kiliseye gitseydi. Open Subtitles سليم ما كان ليُعطى معلومات حتى لوزيره الخاص
    Slim'in bir cinayete karışması seni ilgilendirmiyor mu? Open Subtitles ولا يهمك انه ربما يكون سليم متورطا فى جريمة قتل ؟
    İki hafta önce Slim'i görmeye bir adam gelmişti. Open Subtitles ولكن, كان هناك رجلا جاء لمقابلة سليم منذ حوالى اسبوعين
    Ebu Salim burada değil, sorunu kendi aramızda halledebiliriz. Open Subtitles أبو سليم ليس موجودا لكن يمكننا نحن أن نحل الموضوع
    - Ebu Salim'le konuştun mu peki? - Henüz değil. Open Subtitles ـ وهل تكلمت مع أبو سليم بشأن ذلك ـ لا ليس بعد
    Bak, varsay ki ben doğru Ve mantıklıyım, tamam mı? Open Subtitles انظر ، افترض أني صادق وأني سليم العقل حسناً ؟
    Karem Armstrong'un yaptığı muhteşem gösteri bana, gerçekten doğru bir şekilde anlaşılan dinin, inanç değil, daha ziyade davranışla ilgili olduğunu hatırlattı. TED وقد ذكرني العرض الرائع الذي قامت به كارين آرمسترونج بأن الدين الذي يتم فهمه بشكل سليم لا يتعلق بالاعتقاد، ولكن بالسلوك
    Gördüğünüz üzere sağlam ve tamamen şeffaf. TED هكذا ترون ، انه سليم من أيّ أذى، شفاف تماما.
    X ışını temiz. Elektronik ve patlayıcı yok. Open Subtitles الفحص بالأشعة يقول أنه سليم ولا توجد متفجرات
    Bu gizemler, en büyük bilmeceyi de içeriyor: Saleem'in sihirli güçleri vardır ve bir şekilde doğum zamanı ile ilgilidir. TED سليم لدية قوي سحرية، وتشمل هذة أكبر لعز على الأطلاق، وهي مرتبطة بطريقة أو بأخرى بوقت ولادته.
    Uçağına biner binmez, Selim'le birlikte başbakanla görüşecekler. İstihbarat raporları ne zaman gelir? Open Subtitles حالما يبتعد سيجتمع مع سليم برئيس وزرائهم
    Ne yazık ki ona düzgün bir hayat veremedim. Denetimsiz kaldı. Open Subtitles لسوء الحظ لم اوفر لها بيت سليم لقد كانت بدون إشراف
    Ağaçların orada fazla bozulmamış bir ceset bulduk. - Diğerleri paramparça. Open Subtitles لقد عثرنا على شخص سليم غالباً قرب الأشجار
    Anlıyorum. Herşey yolunda mıydı? Open Subtitles كل ما أتمناه هو أن يسير كل شيء بشكل سليم
    Peki, Tanrı biliyor ya, Vernon'un yardıma ihtiyacı var. Aklı yerinde değil, ah o çocuk. -En iyisini yapacağız. Open Subtitles الله يعلم أن فيرنون بحاجة للمساعدة أنه ليس سليم العقل هذا الفتى
    Bir gün, tam sekiz kat düştü ama yine de hiç zarar görmedi. Open Subtitles في يوم ما، سقط من ثمان طوابق ووجد نفسه سليم جداً رغم ذلك.
    1997 yılına geri dönecek olursak, bu küçük çocuğa bakmam istenmişti. Tamamen normal görünüyor. Bu çocuk genetik kas tonusu bozukluğuna sahip. TED ففي عام 1997، طلب مني أن أرى هذا الطفل سليم بالكامل، لكن لديه هذا النوع الجيني من الدستونيا
    - Giderseniz aşağılık haydut Kurnaz Miller'ı elimizden kesin kaçırırız. Open Subtitles إذا غادرت الآن، سيقوم المتمرّد (سليم ميلر) ذلك. بالهرب منّا بكلّ تأكيد.
    Hastalarının seçimlerinden hoşlanmayabilirsin ama aklı başında ve karar verme yetisine sahip biri. Open Subtitles ربّما لا تحب خيارات المريض لكّنه سليم العقل و قادر على اتخاذ قراراته

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد