ويكيبيديا

    "سنحت" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • varken
        
    • Eline
        
    • geçen
        
    • şans
        
    • Elime
        
    • fırsat
        
    • fırsatı
        
    • bulmuşken
        
    • şansım
        
    • fırsatım
        
    fırsatım varken teklif ettiği deli maceraya atılmamakla aptallık ettim. Open Subtitles كنت مغفلاً بعدم الاستثمار في مغامرته المجنونة عندما سنحت الفرصة
    Kötü hissetme. Şansın varken bana bir sigara vermeliydin, dostum. Open Subtitles يجب أن تعطيني سيجارة عندما سنحت لك الفرصة يا صديقي
    Eline fırsat geçmişken işini bitirmeliydin. Open Subtitles كان يجب ان تتخلص منها عندما سنحت لك الفرصه.
    Eminim bunu anlamışsındır. Eline fırsat geçtiğinde beni öldürmeliydin. Open Subtitles سوف أخبرك ما الذي كان عليه أن يفعله كان عليه أن يقتلني عندما سنحت له الفرصة
    Çünkü onlar şımarık, nankör her fırsatta onu ezip geçen küçük kaltaklar. Open Subtitles لأنهن مدللات سافلات صغيرات جاحدات و يقمن بتجاوزه كلما سنحت لهن الفرصة
    Aynı şans sana bahşedilmiş olsaydı, babanla görüşmek istemez miydin? Open Subtitles لو سنحت لك نفس الفرصة هل سترغب برؤية والدك ؟
    Elime fırsat geçmişken, makineleri bozmalıydım. Open Subtitles كان يجب أن أقوم بتعطيل المحرك عندما سنحت لي الفرصة
    Bir fırsat için bekliyordu, geleceğine başlamak için bekliyordu, ilerlemek için bekliyordu karşısına çıkan ilk şey bu oldu. TED لقد كان بانتظار فرصة، فرصة لبناء مستقبله، يترقّب في طريق إلى الأمام، و كانت تلك أوّل فرصة سنحت له.
    Kaderimin ne olduğunu bilmediğimden karşıma çıkan her fırsatı değerlendirdim. Open Subtitles لا اعرف ماسيكون عليه الامر بالضبط إستكشفت كل فرصة سنحت لي
    - O piçkurusunu hazır bulmuşken vurmalıydım Open Subtitles كان يجب أن أطلق النار على الداعر عندما سنحت ليّ الفرصة.
    şansım yaver giderse hırsızlık da yaparım ama riyakar değilim. Open Subtitles سأكون لصاً إن سنحت لي الفرصة لكنني لست منافقاً لعيناً
    Ama her zaman okyanusu görme şansını varken gitmediğiniz için pişman olacaksınız. Open Subtitles ولكنكم ستندمون دوماً أنه قد سنحت لكم الفرصة لرؤية المحيط ولم تذهبوا
    Yani iki kişi sorumludur. Şansları varken beyaz meşe bozulmaz için, Open Subtitles إذًا المسؤولان عن عدم تدمير السنديان الأبيض لما سنحت لهما الفرصة
    Şey, bilirsin, Ne ekersen onu biçersin. Şansın varken doğru olanı yapmalıydın. Open Subtitles هذا نتيجة أفعالك، كان عليك أن تفعل الصواب عندما سنحت لك الفرصة
    Şansı varken bu gringo beni neden öldürmedi? Open Subtitles لماذا الامريكي لم يقتلني عندما سنحت الفرصة له
    İlk kocan, Eline geçen her fırsatta kıçımı ellerdi. Open Subtitles زوجكِالاول, كان يضع يده على مؤخرتي كلما سنحت له الفرصة
    Eline geçen her fırsatta, beni sırtımdan bıçakladı. Open Subtitles لقد طعنني في ظهري في كل مرة سنحت له الفرصة فيها
    Eline geçen her fırsatta, beni sırtımdan bıçakladı. Open Subtitles لقد طعنني في ظهري في كل مرة سنحت له الفرصة فيها
    Ellerine geçen ilk fırsatta bu sosyopatlar ne yapar bilir misin? Open Subtitles هل تعلم ماذا فعل الناس الفقراء عندما سنحت الفرصه امامهم ؟
    Bir şans verilse de kendimi ispatlasam diye sürekli soyulduğumun hayalini kurardım. Open Subtitles حلُمت يوما ما بأن سوف تتم سرقتي أثناء أداء الواجب فقط لأثبت لنفسي بأنني رجل إذا سنحت لي الفرصة
    Yani hikâyeyi benim tarafımdan anlatma fırsatı Elime geçtiğinde insanlar gerçeği öğrenecekti. Open Subtitles أعني، عندما سنحت لي الفرصة لأخبرها بدوري في هذه القصة، الناس سيعرفون الحقيقة.
    Elimize fırsat geçecek olursa sorgulamayı tam bir verimlilikle yapmaya hazır olmalıyız. Open Subtitles وإذا سنحت لنا الفرصة يجب أن نكون مستعدين للتحقيق معهم بكفاءة عالية
    Bak, bu bir günü tamamen yardıma muhtaç insanlara yaptığın iyiliklerle doldurmanın bir fırsatı. Open Subtitles انظر .. انها الفرصة الوحيدة طوال اليوم التي سنحت لك فيها الفرصة ان تساعد شخص يحتاج للمساعدة
    Fırsatını bulmuşken onu gebertmeliydim. Open Subtitles كان يجب ان اقتلع قلبه عندما سنحت الفرصة
    Bir savaşçı, gerçek güce sahip olmak için bir şansım vardı! Open Subtitles لقد سنحت لي الفرصه لتكون لدي القوه الحقيقيه لكي اصبح محارب

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد