Burada konu kötü bir şey yapan kötü insanlar değil. | TED | لا أعتقد أن هذه مسألة أشخاص سيئين قاموا بأعمال سيئة. |
Ve mesele bu olsaydı, sana garanti ederim, kötü olsalardı kimse onları almazdı. | Open Subtitles | وإذا أصبح الوضع كذلك، فأنا اؤكد لك إذا أصبحوا سيئين فلن يشتريهم أحـد |
Bizim kötü olduğumuz için babamın bizi dövdüğünü söyledi, cezalandırılmayı hak ediyormuşuz. | Open Subtitles | قالَ إن كانَ أبي يضربنا فذلكَ لأننا كُنا سيئين و نستحقُ العِقاب |
Bunu başardı, ancak çok kötü 7 kişi yüzünden bunu kaybetti. | Open Subtitles | ونجح ، لكنه خسر كل شي بسبب سبعة اشخاص سيئين للغاية |
Eğer senin kahven en iyisiyse, Diğerleri gerçekten berbat yapıyor olmalı. | Open Subtitles | إذا قهوتك أفضل، الآخرون حقا يجب أن يكونوا سيئين. |
Sadece NY'da 15.000 gönüllü, fena değil. Organizasyon problemleri de olmasa! | Open Subtitles | خمسة عشر الف متطوع ليسوا سيئين ولكن المشاكل فى الناحية التنظيمية. |
Çocuklarını senden farklı yetiştirdikleri için kötü ebeveyn olduklarını düşünüyorsun. | Open Subtitles | تظنهم والدين سيئين لأنهم يريدون تربية طفلتهم بطريقة مختلفة عنك. |
Kimin standartlarını kullandığın umurumda değil kurbanların hepsi kötü adamlar değildi. | Open Subtitles | لا أكترث للمعايير التي كنت تستخدمها لم يكن كل الضحايا سيئين |
Ama esas sorun kötü insanları Kongre'ye seçmemiz değil. | TED | و لكن ليست المشكلة اننا نرشح اناساً سيئين في الكونجرس. |
Eğer Hindistan'da kör bir çocuksanız, muhtemen en az iki kötü haberle baş etmek zorunda kalırsınız. | TED | لو كنت طفلا أعمى في الهند, ستضطر في الأغلب أن تتعامل مع خبرين سيئين على الأقل. |
Almanlarbeklediğin kadar kötü çıkmadılar sanki? - Hayır! Kesinlikle Hayır. | Open Subtitles | فى الحقيقه نحن بمزاج جيد هنا الألمان ليسوا سيئين كما يقال عنهم |
kötü insanlar. Ben hiçbir şeyden sorumlu değilim. | Open Subtitles | كانوا سيئين جدا وأنا لست مسئولا عن اي شيء |
Beni ilgilendirmez... ama söyleyeyim kötü arkadaşlar bulmuşlar. | Open Subtitles | هذا ليس من شأني ولكن أرى أنهما تصاحبان شخصين سيئين |
Konglar kötü adamlardı. Siyah pijama giyerlerdi. | Open Subtitles | الكونج كانوا رجالا سيئين كانوا يرتدون البجامات السوداء |
Bizi kötü göstermek için seni tutmadıklarını ne bilelim? | Open Subtitles | كيف نعرف انك لم تشتري لتجعلنا نظهر سيئين |
Bütün suçların kötü insanlar tarafından yapılmadığına inanıyorum. | Open Subtitles | أؤمن أن ليست كل الجرائم قد أُرتكبت بواسطة إناس سيئين |
Suçların hepsinin de kötü insanlar tarafından işlenmediğine inanırım. | Open Subtitles | أؤمن أن ليست كل الجرائم قد أُرتكبت بواسطة إناس سيئين |
Meslek yaşamının geri kalanında kötü bir oyuncu olacaksın. Dokun. | Open Subtitles | حسنا ستبقون سيئين هكذا طوال حياتكم ألمسوا الكرة |
Hayır Nişa, sen benim dostumsun ve benim kötü dostum yoktur. | Open Subtitles | لا نيشا، أنت صديقَتي و أصدقائي ليسو سيئين. |
(Congaz) Çoğu korsan çok tehlikeli ve kötüdürler fakat %95 çok berbat kürek çeker. | Open Subtitles | لكن 95 في المئة منهم مجذفين سيئين. واستغرق الأمر لـ سفين ورجاله لوقت طويل جدا للوصول إلى الأرض. |
2, 3 tane pek de fena olmayan iş yaptı. | Open Subtitles | لقد قدم عملين أو ثلاثة في حياته لم يكونوا سيئين |
Tüm akşamı altı adamla beraber geçirdim ki kötüydü. | Open Subtitles | لقد قضيت الليل بأكمله مع ستة أشخاص سيئين |
Kullanırsanız kötüsünüzdür. Çünkü uyuşturucular kötüdür, tammmam? Uyuşturucu kullanmak kötü bir şeydir. | Open Subtitles | إذا تعاطيتموها تصبحون سيئين لأنّ المخدرات سيئة، مفهوم؟ |
Pankreas kanserini tanımlamakta neden bu kadar kötüyüz? | TED | لماذا نحن سيئين جداً في اكتشاف سرطان البنكرياس؟ |
Ama yağmur yağıyorsa yaramazlık yapmışsınız demektir. | Open Subtitles | لكن إذا كانت تمطر فهذا يعني أنّكم كنتم أطفالًا سيئين |
İnsanları kötülük yapmaktan uzak tutmak için uydurulmuş bir şey. | Open Subtitles | إنه شيء إختلقه شخص للحفاظ على الناس من كونهم سيئين |
Bu aileye kadar hepsi berbattı. | Open Subtitles | وجميعهم كانوا سيئين حتى هذه العائلة |
O kadar kötüsünüz ki size karşı kaybetmek imkânsız. | Open Subtitles | إنكم سيئين للغاية لدرجة أنه من المستحيل أن يخسر أمامكم أحد. |